Bu tür bir duygusal çöküntü yaşayan bireyler, rahatlama ve mutluluk hissi arayışında farklı besinlere yönelebilirler. Çikolata da bu tür gıdaların başında gelir. Peki, depresyonda neden özellikle çikolata tüketimi artar? İşte bu durumu açıklayan nedenler:
1. Serotonin Seviyesini Artırır
Çikolata, özellikle de kakao içeren bitter çikolata, serotonin üretimini teşvik eden triptofan adlı bir amino asit içerir. Serotonin, mutluluk ve rahatlık hissi yaratan bir nörotransmiterdir. Depresyon, serotonin seviyelerinin düşük olmasından kaynaklanabileceği için, çikolata tüketimi bu nörotransmiteri artırarak kişiye anlık da olsa bir rahatlama hissi verebilir.
2. Endorfin Salgısını Uyarır
Çikolata, vücutta endorfin salgılanmasını tetikleyebilir. Endorfinler, ağrı kesici ve rahatlatıcı etkileri olan doğal kimyasallardır ve mutluluk hissi yaratırlar. Depresyondaki kişiler, çikolata yediklerinde kendilerini daha iyi hissetmelerinin sebebi, bu kimyasal tepkimelerdir.
3. Dopamin Seviyesini Yükseltir
Dopamin, beynin ödül ve zevk merkezlerini harekete geçiren bir başka önemli nörotransmiterdir. Çikolata yediğimizde vücudumuz dopamin üretir, bu da kısa süreli bir mutluluk hissi yaratır. Depresyondaki bireyler, bu ödül mekanizmasının uyarılması sayesinde kendilerini daha enerjik ve motive hissedebilirler.
4. Magnezyum İçeriği
Çikolata, özellikle bitter çikolata, yüksek magnezyum içerir. Magnezyum, stres ve anksiyete ile mücadelede önemli bir mineraldir. Ayrıca magnezyum eksikliği depresyon belirtilerini şiddetlendirebilir. Çikolata tüketimi bu eksikliği geçici olarak giderir ve bireylerin ruh halini olumlu yönde etkileyebilir.
5. Emosyonel Bağlantı ve Rahatlatıcı Etki
Çikolata, birçok insan için çocukluktan beri rahatlatıcı ve keyif veren bir yiyecek olarak bilinir. Depresyon anlarında, bireyler kendilerini daha iyi hissettirecek yiyeceklere yönelirler. Çikolatanın tatlı ve doyurucu yapısı, bu duygusal rahatlama ihtiyacını karşılar ve geçici bir teselli sunar.
6. Stres Hormonlarını Azaltır
Çikolata, stres hormonu olan kortizol seviyesini düşürme potansiyeline sahiptir. Kortizol, vücutta uzun süreli stresle birlikte artar ve bu durum depresyonun şiddetlenmesine yol açabilir. Çikolata tüketimi, kortizol seviyelerini düşürerek stresin azalmasına ve ruh halinin iyileşmesine yardımcı olabilir.
7. Bağımlılık Yapan Tat
Çikolatanın içerdiği şeker ve yağ, beyinde bağımlılık yapan bir etki yaratabilir. Bu tatlı ve yağlı karışım, beynin ödül mekanizmasını harekete geçirir ve kişi daha fazla çikolata yemek isteyebilir. Depresyon sürecinde bireyler, kendilerini iyi hissettiren bu yiyeceğe daha çok yönelebilirler.
8. Kısa Süreli Rahatlama
Her ne kadar çikolata anlık olarak rahatlama sağlasa da, bu durum genellikle kısa sürelidir. Ancak depresyonla mücadele eden kişiler, bu kısa süreli rahatlama anlarını sürekli olarak arayabilirler. Çikolatanın geçici de olsa pozitif etkileri, kişinin tekrar tekrar bu yiyeceğe yönelmesine sebep olabilir.
9. Sosyal Bir Etki
Çikolata, birçok kültürde hediye olarak verilir veya özel günlerde tüketilir. Bu, çikolatanın sosyal bağlarla da ilişkili olmasını sağlar. Depresyondaki bireyler, yalnızlık ve sosyal izolasyon hissettiklerinde çikolata gibi sosyal anlamı olan yiyeceklere yönelerek bir tür bağlantı kurma arayışına girebilirler.