Haberekspres Gazetesi’nden Burcu Yanar’ın özel haberine göre; Türkiye bu yıl da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı coşkulu törenlerle kutlarken süslü balonlar, bayraklar ve renkli gösterilerin gölgesinde, yaşanan gerçekler ise çok daha sarsıcı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 18 Nisan 2025’te yayınladığı veriler, çocukların bu bayramı gerçekten kutlayıp kutlayamadığını sorgulatıyor.
TÜİK verilerine göre 0-5 yaş arası çocukların ölüm oranı 2016 yılında binde 12 iken, 2022’de binde 11.2’ye düşmüştü. Ancak ekonomik kriz, işsizlik, enflasyon ve özellikle ortaya çıkan derin yoksulluk, çocukların sağlığını tehdit ediyor. Aynı yıl içinde bu oran yeniden yükselerek binde 14.5’e çıktı.
Beslenme yetersiz
Aç kalan çocuklar, bayram şekerine değil bir kase çorbaya, bir dilim ekmeğe muhtaç hale geldi. Türk-İş’in Mart 2025 verilerine göre, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 22.104 lira olan asgari ücreti geçerek 23 bin 615 TL’ye yükselirken, yoksulluk sınırı ise 76 bin 922 TL’ye ulaştı. Aynı dönemde gıda fiyatları aylık yüzde 1,25, yıllık ise yüzde 40,62 oranında artış gösterdi. Bu ortamda TÜİK’in verileri de çocukların yüzde 14’ünün günde bir porsiyon meyve ve sebze bile tüketemediğini, her beş çocuktan birinin de yani yüzde 23’ünün et, tavuk veya balık yiyemediğini ortaya koydu. Çocuklar protein ve vitamin alamıyor.
Eğitimden mahrumlar
Türkiye’de hala yüz binlerce çocuk eğitimden mahrum. İlkokul çağında olup okula gidemeyen çocukların oranı yüzde 5, ortaokul çağında yüzde 9, lise çağında ise yüzde 12’ye ulaşmış durumda. Öte yandan; 2022 yılında taşımalı eğitimin kaldırılması sonucu 30 bin okul kapatıldı. Bu okulda eğitim alan çocuklar da eğitimden uzak kaldı.
15-17 yaş grubundaki çocukların yüzde 25’i hala çalışmak zorunda. Yani her dört gençten biri, geleceğini okul sıralarında değil; atölyelerde, tarlalarda, sokaklarda arıyor. Yüzde 9.2’si yeni kıyafet alamıyor. Yüzde 9.4’ü ayakkabı eksikliği yaşıyor. Yüzde 22’si evde ders çalışacak bir köşeye bile sahip değil. Yüzde 42’si arkadaşını evine davet edemiyor. Yüzde 49’u tatil nedir bilmiyor, yüzde 49’u ise haftalık harçlık bile alamıyor.
‘Beslenme çantası boş’
Okul yemeği koalisyonunun taleplerini dile getiren Veli Der İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, “Türkiye’de çok derin bir yoksulluk var. Orta sınıf diye bir şey kalmadı. Fakir çok daha fakirleşti ve zengin ise çok daha zengin bir hayat sürüyor. Bu ülkenin siyasal durumuyla ilgili bir şey. İlgilendiğimiz alan çocuklar olduğunda yoksulluğun bu düzeyde olması sonucu çocuklarımızın aç kalmasına gönlü razı olmayan insanları biraraya getirdik. Çocuklarımızın yarısı okula yemek götüremez durumda. 20 milyon örgün eğitim çağındaki çocuk okula beslenme çantası götüremeyecek durumda” dedi. Beslenme çantası için çocuklarına yemek bulamayan velilerin çocuklarını okula göndermediklerine de dikkat çeken Başkan Kalafat, “Fiziksel ve psikolojik olarak gelişim çağındaki çocukların temel ihtiyaçlarını alabilecekleri beslenmeden de bahsetmiyoruz. Sadece karnını doyurmaktan bahsediyoruz. Bir simit ve bir ayran bile bir çocuk için 60-70 lirayı buluyor. Üç çocuklu bir veli günde 200 lirayı basit bir karın şişirme için vermek zorunda. Ancak bu da mümkün değil. Bunu veremeyen veliler çocuklarını bazen okula bile göndermiyor” açıklamasında bulundu.