Özellikle "bağlılık hormonu" olarak bilinen oksitosin ve vasopressin gibi hormonların, sadakat ve uzun vadeli ilişkilerde önemli rol oynadığı düşünülüyor. Bu hormonlar, partnerine duyulan bağlılık, güven ve yakınlık hislerini artırırken, düşük seviyelerde bu hormonların ilişkide bağlanmayı zorlaştırabileceği belirtiliyor.
OKSİTOSİN VE VASOPRESSİNİN ROLÜ
Oksitosin, sadece annelik ve bağlanma hormonuyla sınırlı kalmayıp sosyal ilişkilerde de bağlılık ve yakınlık hislerini artırıyor. Çalışmalar, oksitosin seviyelerinin yüksek olduğu bireylerde sadakat ve güven duygularının daha yoğun olduğunu ortaya koyuyor. Vasopressin ise, erkeklerde bağlanma davranışını pekiştirici etkilere sahip bir hormon olarak biliniyor. Yapılan araştırmalar, bu hormon seviyelerindeki düşüklüğün, erkeklerin sadakate bağlılık düzeylerini etkileyebileceğini gösteriyor.
HORMON DÜŞÜKLÜĞÜ VE SADAKATSİZLİK İLİŞKİSİ
Son dönemde yapılan çalışmalar, vasopressin ve oksitosin seviyelerinin düşüklüğünün sadakatsizlik eğilimini artırabileceğini öne sürüyor. Sadakatsizliğe eğilimli davranışların genetik ve hormonal altyapısının araştırılması, erkeklerde sadakat konusunun biyolojik açıdan da değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor. Bilim insanları, hormon seviyelerini doğal yollarla artırmanın mümkün olabileceğini, böylece ilişkilerde bağlanma duygusunun güçlenebileceğini ifade ediyor.