Aslında bu adamlara ''nuska'' yazdırmak lazım. O kadar kargacık-burgacık. O kadar küçücük küçücük yazıyorlar ki. Tam nuska'lık.

Marketlerde satılan ve paketlenmiş tüm ürünlerden bahsediyorum.
İnanın okumak için gözlük yeterli değil, gözlüğün yanında bir de büyüteç lazım.
Hadi şimdiye kadar ''içindekiler''i zaten okuyamıyorduk, kabul.
Ama şimdi bir de gramını etiketin üzerinde bulabilmek için ayrı bir çaba gerekiyor.
Ne bu rezillik ya... Çoğunun gramajı akıllara zarar, kusüratlı yani...
84 gram, 112 gram, 326 gram, 514 gram, 821 gram, gram, gram.
Şeklinde paketlenmiş ürünler market raflarında boy gösteriyor.
Bir ürün ya 80 gram olur, ya da 90 gram.
Ya 325 gramolur, ya da 350 gram.
Ya 500 gram olur, ya da 550 gram.
Ya 800 gram olur, ya da 850 gram.
Onlarca, yüzlerce ve hatta binlerce üründe aynı oyun.
Tamamen bir aldatmacadır bu gramlardaki oynamalar...
Nasıl ki, son kullanma tarihi bitmek üzere olan malların fiyatlarını düşürerek, insanların dikkatini çeksin diye büyük büyük yazıyorlarsa...
Bu ürünleri dolapların – rafların en önüne koyup, yeni gelenleri arkalara saklıyorlarsa...
Şimdi de gramlarda oynayarak her ürüne hemen hemen her gün zam yapmaya başladılar.
Şimdi sizlere soruyorum;
Hangimiz aldığımız yoğurdun 490 gram olduğunu biliyoruz?
Hangimiz aldığımız atıştırmalığın 38 gram olduğunu biliyoruz?
Hangimiz aldığımız peynirin 320 gram olduğunu biliyoruz?
Bunu istediğimiz kadar uzatabiliriz.
Zaten İzmir in en ücra köşesinde 3 milyondan aşağı ev olmamasının sebebi de...
Yazın ortasında şeftalinin 50 liranın altına düşmemesinin sebebi de...
Soğanın 20 lira, patatesin 15 lira olmasının sebebi de...
Kiraların 12 bin liradan aşağı adından dahi söz edilmemesinin sebebi de..
Yeter uzatmayayım.
Hepsinin sebebi bu ahlaksızların ve fahiş fiyatla halkı sömürenlerin yüzündendir.
Ama ne acıdır ki, bazı marketler her akşam çalışma saatleri sonrasında vardiyalı olarak zamlı fiyatları ürünlerin üzerine yapıştırmak için part time elemanlar çalıştırıyorlar.
Bu iş adeta genellikle gençler arasında sektör haline geldi.
Malı getiren toptancı da ''yarın zam gelecek'' diyor.
Malı satan esnaf da ''yarın zam gelecek'' diyor.
Malı alan gariban vatandaş da ''yarın zam gelecekmiş'' diyor.
Anlayacağınız sevgili okurlar, olan her zamanki gibi vatandaşa oluyor.
Gelen ona çakıyor.
Giden ona çakıyor...