FATİH ÖZKILINÇ- Bornova'da içki içtikten sonra fenalaşan konservatuvar öğrencisi Berna Özcan (25), kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Özcan'ın sahte içkiden zehirlenmiş olma ihtimaline karşı inceleme başlatıldı. Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde de sahte içkiden 6 kişi yaşamını yitirdi. Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Uğur Toprak, kentte ve ülke genelinde son günlerde alkol zehirlenmesi sebebiyle yaşanan ölümlerin ardından değerlendirmelerde bulundu. “Kaçak, kayıt dışı, merdiven altı üretimlerin insan hayatını nasıl sonlandırıldığına bir kez daha tanık olduk” diyen Toprak, “Gıda insan sağlığını doğrudan ilgilendiren ve ihmal edilemeyecek, ertelenemeyecek bir konu. Mevzuat hazırlamak, kurallar koymak, bu kuralların uygulaması takip edildiği ve yeterince denetim yapıldığı sürece önemli. Devletin denetlemeden sorumlu kamu kurum ve kuruluşları ile etkin bir denetim mekanizması kurması, merdiven altı kayıt dışı üretimlere yönelik çok boyutlu bir çalışma başlatması gerekiyor. Denetimler yeterince yapılamazken, bir de alkollü içkilerde çok yüksek oranlarda vergi uygulanması kayıt dışını ve sahteciliği körüklüyor, tüketicilerin sağlığını riske atıyor” dedi.

 

Dökme içki tüketiminde dikkat

Tüketicilere sahte içkiye karşı uyarılarda bulunan Toprak,  “Ürünün dış görünüşünden sahte olup olmadığını anlamak ne yazık ki mümkün değildir. Dökme içki tüketmemek veya tükettikleri noktalarda orijinal ambalajı görmeyi talep etmek yetersiz de olsa bir önlem olarak görülmelidir. Alışveriş sırasında kapak, etiket, barkod ve seri numarası kontrollerini yapmaları ve olabildiğince güvenilir buldukları yerlerden içki satın almaları ya da tüketmeden önemlidir. Akıllı telefonlarda kullanılabilen GİB BÜİS uygulaması ile ürünlerin bandrolünde bulunan QR kodu okutup orijinalliğinin kontrolü sağlanabilir. Piyasadaki eşdeğerlerinden çok daha ucuz olan gıda maddelerinde sahtecilik ve aldatma riski yüksektir. Şüpheli görülen durumlarda yetkililere mutlaka haber verilmelidir” şeklinde konuştu.

Yüksek vergi sahte içkiye yönlendiriyor

Devletin üretimine ve tüketimine izin verdiği tüm gıdaların vatandaşlar tarafından sağlıklı ve güvenilir bir şekilde tüketilmesinden sorumlu olduğunu dile getiren Toprak, “Bütçe açıklarını kapatmak için, alkollü içkilere yapılan yüksek zamların ve vergilerin sahtecilik ve kaçakçılığı tetiklediği artık herkesin malumu. Bu bağlamda, alkollü içkilerdeki yüksek vergi baskısının, sahtecilik cazibesini düşürecek oranlara çekilmesi, tüketicinin uygun fiyatlarla alkollü içkilere ulaşmasını sağlayıcı bir fiyat düzeyinin belirlenmesi gerekiyor. Bu sağlanmadığı sürece yurttaşın sağlığı tehlike altında olacaktır. Yüksek vergi sebebiyle giderek artan sahte içki kaynaklı ölüm, sakat kalma vakaları bu gibi yasaklarla da artmaya devam edecektir. Çünkü; insanlar ulaşamama endişesiyle farklı çözüm yolları üretmeye çalışacaktır” diye konuştu.

Metil alkol gıda üretiminde kullanılamaz

Metil alkolün endüstriyel kullanımı olan bir ürün olduğunu vurgulayan Uğur Toprak, “Gıda maddelerinin üretiminde girdi olarak kullanılması kesinlikle yasaktır ve kullanılamaz. Türk Gıda Kodeksi'ne göre rakıda bulunmasına izin verilen metil alkol miktarı en fazla 150 gr/hektolitredir. Bu miktardan daha yüksek oranlarda metil alkol içeren ürünler insan sağlığı açısından riskli olarak değerlendirilir. Mevzuatta izin verilen dozların üzerinde tüketildiğinde zehirlenmelere neden olur. Zehirlenme belirtileri 12-24 saate kadar görülmeyebilir. Metil alkolün bir diğer özelliği zehirleme dozunun değişkenlik gösterebilmesidir. Zehirlenme mide bulantısı, karın ağrısı, baş dönmesi, güçsüzlük gibi belirtilerle başlar ve merkezi sinir sisteminde çökme, körlük, koma ve ölüm, bu olumsuz tablonun ciddi sonuçları olarak ortaya çıkar” dedi.