Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın gündeme getirdiği hukuk-u himaye sigortası sistemini değerlendiren hukukçular, sistemin sağlık güvencesi gibi bir hukuk güvencesi olduğunu belirterek sistemin savunmayı güçlendireceğini belirtti.
FATİH ÖZKILINÇ- Geçtiğimiz günlerde Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, dünyanın değişik ülkelerinde uygulanan hukuk-u himaye sigortası sistemini Türkiye’ye kazandırılacağını belirtti. Bakan Bozdağ, konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Hukuk-u himaye sigortası sistemi sağlıklı işlediği zaman ücret konusundaki tartışmaların pek çoğu sona ereceği gibi avukatlarımızın da mesleklerini daha iyi icra etmelerine büyük destek sağlayacaktır. Hukuk sigortasını hukuk sistemine kazandırma konusunda önemli ve tarihi bir adımı atacağımızı buradan ifade etmek istiyorum. Belki bu adım bugünden yarına yetişmeyebilir ama 2023 seçimlerinden sonra hükümetimizin üstünde ciddiyetle duracağı adımlardan birisinin bu olduğunun altını bir kez daha çizmek istiyorum” ifadelerini kullanmıştı. Bakan Bozdağ’ın açıklamalarını hukukçular Haber Ekspres’e değerlendirdi.
“Bu sorunun çözümü şart”
Avukatların uzun zamanıdır hukuk-u himaye sigortası istediğini belirten İzmir Barosu Başkanı Avukat Özkan Yücel, “Ama anlaşılan o ki Bekir Bozdağ 2023 seçimlerinde avukatların oyuna talip olmuş. Sanki 20 yıldır iktidarda olan AKP değilmiş, avukatlık kanunda değişiklik yapmak suretiyle baroları bölen AKP değilmiş gibi böyle bir söz verilerek bu da 2023 seçimleri sonrasına bırakılıyor. Elbette hukuk sigortasının gerekliliğine, hayata geçmesi gerektiğine inanıyoruz. Ama bunu AKP’nin yapacağına ya da başaracağına inanmıyoruz. Bugüne kadar ortaya koydukları uygulamalarda avukatların lehine bir düzenleme söz konusu bile olmadı. Hukuk sigortasının bir gereklilik olduğunu, bunun kaçınılmaz olduğunu, iktidarlara söylüyoruz ama bugüne kadar herhangi bir sonuç alınabilinmiş değil. Bekir Bozdağ sanırım kendisi de hatırlar mı bilmem ama geçmişte bakanlık yapmıştı. Çözüm konusunda verdiği sözler bizim açımızdan itibar edilebilir sözler değil. Geçmişte uygulamalarını gördük, bugün itibariyle uygulamalarını görüyoruz. Şunun altını tekrar çizmek isterim ki hukuk sigortası bu ülkenin avukatlarının, yurttaşlarının bir ihtiyacıdır. Ama AKP iktidarının bunu başaracağız konusunda en ufak umudum söz konusu değil. ‘2023 seçimlerinden sonra hükümetimiz bunu yapacak’ demek bir algı yaratmak ya da 150 bin avukatın oyuna talip olmak geliyor. Hangi iktidar gelirse gelsin bu sorunun çözümü şart” dedi.
“Savunmanın tek kurtuluşu”
Hukuki Araştırmalar Derneği(HUDER) İzmir Şubesi Başkanı Avukat Halit Aydın Kayacan ise “Uzun yıllardır daha kimse hukuk sigortasının ne anlama geldiğini bilmezken bunu İzmir’de dillendiren, meslektaşlarımıza anlatan biziz. Bu konunun Adalet Bakanlığı nezdinde değerlendirilmesi için müteaddit defa rapor sunan, her platformda bunu kararlılıkla ‘Bu sistem savunmanın tek kurtuluşudur’, ‘Kelebek etkisiyle adalet sistemine devrim niteliğinde düzeltmeler getirebilecek sistem’ diyen biziz. Bu konuyu biz dile getirdiğimizde avukatlık camiasında kimsenin bilmediği bir terimdi. Hatta anlamakta güçlük çekildi, hukuk sigortasını mesleki sorumluluk sigortası olarak algıladılar. Hukuk sigortasının mesleki sorumluluk sigortası olmadığını bunun sağlık güvencesi gibi bir hukuk güvencesi olduğunu meslektaşlarımıza ve tüm hukukçulara her platformda anlatan bunun ne olduğu konusunda farkındalık yaratan biziz. Sayın Bakan yaptığı açıklamayla bizim taleplerimize sahip çıktı. Sorun odaklı değil çözüm odaklı olduğunuzda doğru yolları bulabilirsiniz. Bakan beyin yaptığı açıklamayla aynı doğrultuda yıllardır sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Bu konuyu canlı tuttuk, anlattık. Konunun bu noktaya gelmesinde en büyük pay sahibi olan HUDER İzmir'in Adalet Bakanlığımız nezdinde bu konuda çalışacak bilim komisyonunda yer alması gerekir” şeklinde konuştu.
“Savunmayı güçlendirir”
Hukuk-u himaye sigortası sisteminin Türkiye için bir kazanç olabileceğini vurgulayan İzmir Barosu eski Başkanı Avukat Aydın Özcan da “Türkiye’de avukatların en büyük sorunu müvekkilleriyle yaşadıkları ücret tartışmaları. Eğer bu uygulama Almanya örneğinde olduğu gibi yapılırsa olumlu bakarız. Böyle bir sistem savunmayı güçlendirir, avukatlık mesleğinin saygınlığını artırır. Özellikle meslektaşlarımızın alacakları devlet güvencesine alınmış olur” ifadelerini kullandı.
