Temmuz ayında otoyollarda hız sınırının artmasıyla şehirler arası seyahat süreleri kısalırken kaza oranları ise daha da artabilir. Hız limitlerinin artmasıyla sürücülerin sorumluluğunun daha da artacağına dikkat çeken uzmanlar, bilinçsiz bir sürücünün 154 km hız limitine çıkması halinde canlı bir bombaya dönüşebileceğini belirtiyor

FATİH ÖZKILINÇ- İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, geçtiğimiz günlerde 1 Temmuz 2022 itibariyle otoyollarda hız sınırının artırılacağını açıkladı. Buna göre, otobanlardaki azami hız sınırı 120 km’den 140 km’ye çıkacak. Ceza limiti ise 154 km olacak. Hız limitlerinin artmasıyla birlikte Kuzey Marmara, İstanbul-İzmir ve Ankara-Niğde otoyollarında hız sınırı 140'a çıkarılırken şehirler arası seyahat süreleri azalırken araçların yakıt tüketimi ise hıza bağlı olarak daha da artacak. Hız limitlerinin artırılmasına bir yandan “doğru karar” olarak bakılırken diğer yandan ise endişeleri beraberinde getirdi.

Hızla birlikte sorumluluk da artacak

Otoyollarda hız sınırının artırılmasının doğru olduğunu ancak dezavantajlarının da olabileceğini belirten İleri Sürüş Teknikleri Uzmanı İlkay Sular, kararın araç sürücülerinin sorumluluğunu artıracağını söyledi. Sular, “1 Temmuz itibariyle otoyollarda hız limitlerinin artırılması olumlu bir gelişme. Çünkü son yıllarda otoyolların konforlu bir hale gelmesinin yanı sıra araç teknolojileri de çok ileri seviyelere geldi. Hız limitlerinin arttırılmasına ihtiyaç vardı ancak bundan sonraki süreçte sürücü eğitimleri çok daha önemli bir hale geldi. Hız limitinin artmasıyla sürücünün sorumluluğu, aktif ve pasif güvenlik önlemlerinin önemi daha fazla artıyor” dedi.

Sürücüler daha dikkatli olmalı

Son yıllarda Türkiye’deki kaza oranlarının giderek azaldığını ancak hız limitlerinin artırılması sonrası kaza oranlarının artabileceğine dikkat çeken Sular, “Sürücü çok önemli bir faktör. Araç sürücüleri, hız limitinin artması sonrası daha dikkatli olması gerekiyor. Sürücünün nerede, ne zaman hız yapabileceğinin kararını vermesi lazım. Sürücüler hız limiti arttırıldığında sorumsuz bir şekilde hız yaparsa çok büyük olumsuzluklarla karşılaşabiliriz. Bu nedenle bu sorumluluğu alabilecek sürücülerin yetiştirilmesi çok önemli” diye konuştu.

İhtiyaçtı ama dezavantajları olabilir

Türkiye’de sürücü eğitimlerine radikal bir şekilde el atılması gerektiğini kaydeden Sular, “Sürücü eğitimleri noktasında bir adım atılmadığı takdirde alınan bu kararlar yüzeysel kalır. Alınan kararların altının doldurulması lazım. Otoyollarda hız limitlerinin artırılması bir ihtiyaçtı. Güvenli bir sürücü için alınan karar çok doğru fakat güvenli sürüş ve defansif sürüş tekniklerini bilmeyen bir sürücü için çok büyük handikaplara yol açar. Yeni ehliyet almış, deneyimi olmayan bir sürücünün 154 km hız limitine çıkması facialara yol açabilir, canlı bir bomba olur. Çünkü trafikte kişi sadece kendisine zarar vermiyor. Kendisiyle birlikte başkalarına da zarar veriyor. Bu nedenle bilinçli sürücülerin yetiştirilmesi gerekiyor. Trafik kültürünü kazandıran eğitimlerin ülkemizde çok küçük yaşlardan itibaren verilmesi gerekiyor. Böylelikle daha bilinçli sürücüler yetiştirebiliriz” şeklinde konuştu.

Akaryakıt fiyatlarıyla hız zor

Araçların 90 kilometrelik hız sonrası yakıt tüketiminin arttığını da dile getiren İleri Sürüş Teknikleri Uzmanı İlkay Sular, “Bir aracın hızının artmasıyla birlikte akaryakıt tüketimi de artıyor.  Güvenli ve defansif bir sürücü ekonomik bir sürüş tercih eder.  Günümüz ekonomik koşulları ve akaryakıt fiyatlarıyla da güvenli bir sürücü hız limiti 154 km’ye çıksa bile bu hızı yapmaz” ifadelerini kullandı.