Yıl sonuna kadar işe alınacak her bir işçi için asgari ücret üzerinden ödenmesi gereken tüm SGK primleri ve vergileri 12 ay boyunca devlet tarafından karşılanmasının bir aldatmaca ve oyun olarak işçi sınıfının önüne çıkarıldığını belirten DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, işverenlerin SGK primi ve vergi yatırmamak için birçok işçiyi gözden çıkarıp yeni işçi alarak bir yıllık vergi ve SGK yükünü üstünden atmak isteyeceğini söyledi. HAK-İŞ Konfederasyonu İzmir İl Başkanı Gültekin Şimşek ise mevcut çalışanları sıkıntıya sokacak bir uygulamaya müsaade edilmeyeceğini belirtti


FATİH ÖZKILINÇ- Koronavirüs salgınıyla beraber Nisan 2020'de başlayan işten çıkarma yasağı, kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteği uygulamalarının sona ermesiyle işsizlik rakamlarının yükselmesi beklenirken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yeni bir destek açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan desteğe göre Ekonomi Reform Programı kapsamında yıl sonuna kadar işe alınacak her bir işçi için asgari ücret üzerinden ödenmesi gereken tüm SGK primleri ve vergileri 12 ay boyunca karşılanacak. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu(DİSK) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ve HAK-İŞ Konfederasyonu İzmir İl Başkanı ve HİZMET-İŞ Sendikası İzmir Şube Başkanı Gültekin Şimşek Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan yeni teşvik programını değerlendirdi.

İşverene fırsat

İşçi çıkarma yasaklarının kalkmasıyla birlikte yeni işsizler ordusu yaratılacağını ifade eden DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “Pandemide işten çıkarma yasakları devam ederken yaklaşık 270 bine yakın kod 29 ve kod 46’dan işçi çıkarımları yapıldı. Tüm yasal ve hukuksuz boşluklara sığınılarak işverenlerin yaptığı bu harekete hem mahkemeler hem de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı göz yumdu. 1 Temmuz'dan itibaren işçi çıkarma yasağının kaldırılmasıyla İzmir’de bir firma 40 kişiyi işten çıkardı. Yaklaşık bir buçuk milyona yakın yeni işsizler ordusu geliyor. Tam da bu dönemde işçilere destek, yeni bir teşvik, vergide adalet beklerken Kabine Toplantısı sonrası açıklanan pakette işverene bir kıyak çıktı. Yeni alınacak her bir işçi için asgari ücret üzerinden ödenmesi gereken tüm SGK primleri ve vergileri 12 ay boyunca devlet tarafından karşılanacağı açıklandı. Bu bir aldatmaca ve oyun olarak işçi sınıfının önüne çıkarıldı. Bu durumda işverenler, SGK primi ve vergi yatırmamak için birçok işçiyi gözden çıkarıp yeni işçi alarak bir yıllık vergi ve SGK yükünü üstünden atmak isteyen birçok fabrika ve işyeri var. Bu durum istihdamı arttırır gibi gözükse de aynı eşitlikte işsizler ordusuna yeni kişilerin katılmasıyla karşı karşıyayız. İşçi çıkarma yasağının olmadığı bir yerde bir işçinin asgari ücret üzerinden ödenmesi gereken tüm SGK primleri ve vergileri 12 ay boyunca devlet tarafından karşılanması işverene bir fırsat yaratır” dedi.

Dengeyi sağlamak için yapılıyor

İşverenlerin teşvikten yararlanmak işçi çıkarıp yeni işçi alınabileceğini belirten Sarı, “Pandeminin tüm koşulları ortadan kalkmadan işten çıkarma yasağı, kısa çalışma ödeneği sonlandırılmasıyla insanlar, ekonomik ve sosyal anlamda dar bir boğaza sürüklendi. Ülkemizde işçilerin maaşlarında bir iyileştirme düşünmeyip işverenlere destek veren bir yönetim biçimi sergileniyor. İşçi çıkarma yasaklarının kalkmasıyla birlikte işten çıkarmalar başladı, işverenler bu teşvikle yeni işçiler alıp eski işçileri işten çıkaracaklardır. Bu aslında ‘tavşana kaç, tazıya tut’ der gibi işsizliği yok edip istihdamı artırmaya yönelik. Bu hamle kör bir çukurun içine atılmış toplu iğne gibidir. Toplu iğneyi bulup çıkarana aşk olsun. İşverenler teşvikten yararlanmak için birilerini alıp birilerini çıkaracaklar. Bir devir daim olacak. Bir havuzdan diğer havuza su taşımak gibi. Siz dolu bir havuzdan boş bir havuza su akıtırsanız bir kazanç sağlayamazsınız. Sadece dengeyi sağlamak adına bunu yapıyorsunuz. İşsizlik hiçbir zaman aşağıya çekilmeyecek, istihdam yaratılmayacak. Aksine devir daim içerisinde birileri çalışırken birileri işsiz kalacak. Yeni iş arayanlara da teşvikten yararlanarak iş bulduk diyecekler” diye konuştu.


7-8 milyon insana iş bulunabilecek imkân var

İşsizliğin çözümünün çok basit olduğunu da dile getiren Sarı, “İzlanda’da haftalık çalışma günü 4 gün olarak belirlendi. Haftada 4 günlük çalışma sistemi insanların her adımının huzurlu, güvenli ve kendini işe adapte eder. Türkiye'de çalışma saatleri çok yüksek. Yasal olarak 45 saatlik çalışma olsa da aslında insanlar 60-70 saat çalışarak ya da mesaiye kalarak yaşamlarını idame etmek için bedenen çürüyorlar. Oysa siz çalışma saatlerini 40 saate indirdiğinizde tüm iş alanındaki o 5 saatlik rahatlatma bir buçuk milyon insana yeni iş alanı yaratacak. Bu ülkede çalışma saatlerini düşürürseniz, 3600 ek göstergeyi gösterir devlet memurlarının emekli olduğunda yaşanabilir bir ücret almasını sağlarsanız ve EYT’lilerin haklarını verip emekli olmalarını sağlarsanız işsizlik sorunu çok çabuk çözülecektir. Sadece 3600 ek göstergeyle 2 milyon memurun iki ay içinde emekli olacağını biliyoruz. Kısa çalışma saatleriyle 1 buçuk milyon insana yeni istihdam yaratılacağını biliyoruz. EYT’liler de emekli olurlarsa ikinci bir işte çalışma gereksinimi duymayacaklar. Böylelikle bu ülkedeki 11 milyon işsizin 7-8 milyonu iş bulabilir. Böyle bir imkân varken, yap-işlet-devret modeliyle beşli çeteye para yetiştirmeye çalışırken bu taraftaki sosyal dengeyi sağlamak adına hiç kimse adım atmıyor” şeklinde konuştu.

İstihdamın artırılmasına yönelik olumlu gelişme

HAK-İŞ Konfederasyonu İzmir İl Başkanı ve HİZMET-İŞ Sendikası İzmir Şube Başkanı Gültekin Şimşek ise tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını nedeniyle ülke ekonomilerinin büyük sıkıntılar yaşadığını belirterek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğündeki hükümetin bu süreçte attığı adımların zorlukları minimum seviyeye çektiğini söyledi. Pandemi döneminde çalışma hayatıyla ilgili alınan kararların pozitif anlamda katkı sağladığını ifade eden Şimşek, “Normalleşme sürecinde olduğumuz ve kısıtlamaların neredeyse tamamen kalktığı bir dönemde, Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklamalarda ekonominin istenilen seviyelere gelmesi ve istihdamın artırılmasına yönelik olumlu gelişmelerin olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu dönemde işe alımlarda işveren üzerindeki yükü hafifletmek adına SGK ve vergi primlerinin Devlet tarafından karşılanacak olması, Devletimizin bu süreçte ne denli doğru hamleler yaptığının kanıtı olarak nitelendirebiliriz. Bununla birlikte çalışanların ücretleri üzerinde ağır vergi yükü olduğunu ve bu konunun çalışanlar lehine yeniden düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Konuyla ilgili Konfederasyonumuz ve Sendikamız Genel Başkanı Sayın Mahmut Arslan öncülüğünde vergi yükünün fotoğrafını çekmek için Hak-İş uzmanları ve akademisyenlerin katkılarıyla ‘Vergi Reformu Raporu’ hazırlanarak Hükümet başta olmak üzere siyasi parti temsilcileriyle paylaşıldı ” dedi.

Mutlaka önlemi alınır

İşverenlerin SGK primi ve vergi yatırmamak için mevcut işçilerini çıkarıp yeni işçi alma ihtimaline karşı ise Şimşek, “İstihdamın korunmasına yönelik hükümetin attığı ciddi adımlar var. Pandemi döneminde işten çıkarma yasakları getirildi. Bu uygulamayla eski çalışanları sıkıntıya sokacak bir uygulamaya müsaade edileceğini zannetmiyorum. Mutlaka bunun bir önlemi alınır. Bir bloklama yapılır ardından bu uygulama hayata geçirilir. Halihazırdaki sistemi sıkıntıya sokacak bir sonuç doğurmaz” diye konuştu.

Çalışanların vergi yükü hafifletilmeli

Hem AB ülkelerindeki hem de Türkiye’deki vergi uygulamalarını karşılaştırdıklarını da dile getiren Şimşek, “2007'de yaklaşık 15 asgari ücret tutarı yüzde 20'lik vergi dilimine girerdi. Geçen yıl 7 asgari ücret tutarı yüzde 20'lik vergi dilimine girdi. Aradan geçen yıllarda vergi dilimlerinin çalışanlar aleyhine nasıl değiştiğini bu somut bir şekilde gösteriyor. Almanya ile Türkiye'yi kıyasladık. Orada mümkün olduğu kadar aile, çocuk ve medeni durumun vergilendirmede doğrudan etkili olduğunu ve bunun da işçiler lehine düzenlendiğini gördük. Çalışanların asgari ücret tutarındaki gelirlerinin vergi dışında bırakılmasını ve ikinci vergi dilimine geçiş miktarı olarak da ortalama işçi ücretinin bir yıllık tutarının belirlenmesini talep ediyoruz. Çalışanların vergi yükünün hafifletilmesi adına diğer Konfederasyonlar ile ortak hareket ediyoruz. Bu konudaki çalışmalarımız devam edecek" dedi.