Kadınlar bu ülkenin misafiri değil!

Zeynep Kaya-Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir Temsilcisi Sanem Denizkural, OHAL dönemi ile birlikte kadına şiddetin ve çocuk istismarlarının arttığını belirterek, 'Kadına yönelik şiddet, cinayet haberi okuduğumuzda, sadece üzülüp geçmemeliyiz. Kadınlar, bu ülkenin misafiri değil' dedi.

Hayatı boyunca sözü kesilenler ve değersizleştirilenler olarak, 'kadın kadını dinler ve anlayabilir' diyerek yola çıkan kadınlar, birleştikleri platform çatısı altında seslerini duyurmaya çalışıyorlar.
Platformun İzmir temsilcisi Sanem Denizkural, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak 2010 yılından beri bu mücadeleyi yürüttüklerini belirtti.
2010 yılında Münevver Karabulut'un öldürülmesinin ardından oluşturulduğu belirtilen platform, çok farklı kesimlerden kadınları bir araya getirerek çalışmalara başladı.
30'dan fazla ilde yayılan hareketin, 8 Mart'ta 50'ye yakın ilde eylemleri olduğunu açıklayan Sanem Denizkural, patformun gitgide büyüdüğünü fakat bunun şiddeti durdurduğu anlamına gelmediğini söyledi.

'Aileleri yalnız bırakmıyoruz'

2016 yılında 228 kadının öldürüldüğüne değinen Denizkural, 'Biz kurulduğumuz günden bugüne kadar, hem kadın cinayeti hem kadına yönelik cinsel saldırı, şiddet, taciz, cinsel istismar gibi pek çok davayı takip ettik, etmeye de devam ediyoruz. Şu anda da bu alanda ciddi sonuçlar elde etmeye başladık. Platformu ilk kurduğumuz zamanlarda neredeyse bütün davalarda ceza indirimi uygulanırken, şimdi bizim platform olarak takip ettiğimiz pek çok davanın nerdeyse yüzde doksanında indirim uygulanmıyor, çünkü kamuoyuna duyurmuş oluyoruz. Biz davalara giderek, hem davaya katılma talebinde bulunuyoruz hem de basın açıklamasında bulunuyoruz duruşma çıkışlarında. Böylece kamuoyuna duyurmuş oluyoruz. Davasını takip ettiğimiz ve şiddete maruz kalan aileler de yalnız olmadıklarını görmüş oluyorlar' dedi.

'Koruma Kanunu'nun yasalaşmasını sağladık'

2012 yılında Koruma Kanunu'nun yasalaşmasını sağladıklarını ifade eden Denizkural, 'Eskiden kadına sadece eşe karşı koruma verilirken, şimdi kadın artık her ne şiddete maruz kalırsa kalsın Koruma Kanunu'ndan yararlanabiliyor. Kadın cinayetlerinde indirimden yararlanılmaması yasa önerimiz, Meclisten hala geçmedi. Defalarca kez sunduğumuz öneriler reddedildi. O yüzden bu ciddi sorunlar özellikle OHAL döneminde hala devam ediyor. Mesela biz hem kadın cinayetlerinin, kadına şiddetin, hem de çocuk istismarlarının arttığını gördük, bunlar çok cidi şeyler. 2016 verilerimizi incelerseniz, o yılda öldürülen kadınların çoğunluğu OHAL dönemi içerisinde; yani birden bire çıkış oldu. Bu baskı ortamı, savaş ortamı gibi durumlarda kadına şiddet artıyor' dedi.

Tüm kadınları mücadeleye davet ediyoruz

Denizkural, 'Biz bunları sürekli olarak, verilerle duyurmaya çalışıyoruz. Bu yıl 8 Mart çok önemliydi, biliyorsunuz, yasak getirildi, tepkiden dolayı sonra geri adım atıldı. Bu kadar baskıya, yasağa rağmen yine de kadınlar meydanı doldurdu. Biz platform olarak tüm kadınları mücadeleye katılmaya davet ediyoruz' diyerek konuştu.
Kadına yönelik bir şiddet, cinayet haberi okuduğumuzda, sadece üzülüp geçilmemesini vurgulayan Denizkural, 'Kimse ben ne yapabilirim diye düşünmemeli. Kadınlar bu ülkenin misafiri değiller. Özellikle gençlerin, genç kadınların yaşadığımız şiddete karşı mücadeleye katıldığı, örgütlendiği zamanlardan geçiyoruz. Bu sayede birçok ilde çalışmalarımızı yürütebiliyoruz' dedi.

Denizkural sözlerine şöyle devam etti:
Kadınların direkt yaşam hakkına dönük bir saldırı var, bu da kadınların artık hakkını aramasından geliyor. Biz verileri sadece sayısal olarak tutmuyoruz, araştırmalara baktığımızda kadın en çok kendi hayatına yön vermek isterken öldürülüyor. Mesela mutlu değilse, boşanmak istiyorsa ve kendi ayakları üzerinde durmak istiyorsa şiddetin en ağır biçimleriyle karşı karşıya kalıyor. Modernleşen bir toplum istiyoruz biz. Bu platformla da bunun ayaklarını oluşturmaya çalışıyoruz.