Agrega Üreticileri Birliği, Altın Madencileri Derneği, Aydın Sanayi Odası, Çanakkale Madenciler Derneği, Ege Bölgesi Madenciler Derneği, Ege Maden İhracatçıları Birliği, Genel Maden İşletmecileri Derneği, İstanbul Maden İhracatçıları Birliği, Kireç Sanayicileri Derneği, Kömür Üreticileri Derneği, Seramik, Cam ve Çimento Hammaddeleri Üreticileri Derneği, Tüm Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği, Türkiye Madenciler Derneği, Yurt Madenciliğini Geliştirme Vakfı'nın ortaklaşa yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: Doğa ile iç içe, doğanın belirlediği yerde ve koşullarda çalışmak zorunda olan ve bunu gönülden yapan insanlar olarak, olayların kamuoyuna yansıma şekline baktığımızda çevreye ilişkin kaygıları, geleceği için endişeye kapılanları elbette anlıyoruz.
Biz madenciler olarak "maden veya çevre" demiyoruz, biliyoruz ki "veya" dediğimizde veya ile bağladıklarımızın birinden vazgeçmek zorundayız. Oysa biz ne madenden ne de çevreden vazgeçebiliriz. Bu nedenle biz biliyoruz ve inanıyoruz ki insana ve çevreye duyarlı ve katkı sağlayarak dünya standartlarında madencilik yapabilen/yapan teknik kapasitemiz, insan kaynağımız, teknolojimiz, mühendislerimiz var.

Kamu yararı olmalı

Madenciliğe yasak olmayan alanlarda, yasalara uygun olarak yürütülen faaliyetleri yasa dışı olma iddiaları ile engellersek bu ülkede hangi yatırımcı neye güvenerek yatırım yapabilir? Madenciliğin partiler üstü bir anlayışla ele alınıp yürütülmesi ve ülkeye katkısının arttırılması toplumun refahı için önemli ve gereklidir. Dünyada kendi yer altı kaynaklarını değerlendirmeyen bir ülke var mı? Madencilikle ilgili her türlü çevre sorunları bugünkü bilim ve tekniğin ulaştığı seviye sayesinde çözüme kavuşturulabilmektedir. İnsanı ve çevreyi önceleyen, sanayinin ihtiyacını dışa bağımlı olmaksızın kendi kaynakları ile sağlayan, istihdam yaratan, ihracat potansiyeli olan madencilik sektörü, tüm toplumca desteklenmesi ve sahip çıkılması gereken bir sektördür. Bu sektöre milli menfaatler gözetilerek ve partiler üstü bir anlayışla yaklaşılması beklenmektedir.

Üretim nasıl yapılmaktadır?

Madenciliğe yasak olmayan alanlardaki, üzerinde ağaç ve altında maden olan yerlerde, yerin altında gömülü madenleri bulunduğu yerden çıkarabilmemiz için zorunlu olarak üstündeki ağaçlar kesilebilir. Bu kesim işleminde önemli olan noktalardan biri, kamu yararı üstünlüğünün gözetilmesidir. Bunun sonucunda ağaç kesilmesi gerekiyorsa bu işlem, ÇED Olumlu Kararı verilen ÇED Raporu'ndaki esaslara uygun olarak, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın onay verdiği alanlarda, Maden Kanunu ve Orman Kanunu esaslarına göre kesilen ağaçların yerine yenisinin dikilmesi sağlanarak Tarım ve Orman Bakanlığı'nca gerçekleştirilmektedir. Bugün ülkemizin sahip olduğu orman alanların sadece binde 2,9'u (%0,29) geçici süre ile madencilik faaliyetlerine tahsis edilmektedir.
Bu alanlardaki madencilik faaliyetleri tamamlanan kısımlar ise faaliyetin tamamen bitmesi beklenmeksizin etap etap rehabilite edilerek orman idaresine teslim edilmektedir. Ülkemizde birçok işletme, bu süreci başarı ile gerçekleştirmektedir.
Günümüz koşullarında madencilikten vazgeçemeyiz. Bu nedenle insan ve çevre sağlığına duyarlı yapılan ve yer kabuğumuzun derinliklerinde gömülü yer altı zenginliklerini arayıp bulan ve devlet adına işleten madencilere karşılıklı saygı çerçevesinde destek olmalıyız.
Bu sektöre emek veren herkesin de bu topraklarda yaşadığını, aynı havayı soluyup, aynı suyu içtiğini ve kendi yaşamına, çevresine, geleceğine herkes kadar değer verdiğinin unutulmamasını, doğru ve bilimsel açıklamalar için sektör STK'larımız ile iletişime geçilmesini, daha iyi bir gelecek yaratmamız için fırsata dönüştürebileceğimize olan umudumuzla tüm kamuoyundan saygıyla rica ediyoruz.