SES İzmir şubesinden sosyal medyadan yapılan açıklamada, "Sağlık ekip işidir. 'Sağlık çalışanları hekimiyle, hemşiresiyle, ebesiyle, teknisyeniyle, işçisiyle, tüm sağlık emekçileriyle bir bütünün ayrılmaz parçasıdır' şiarıyla Dr. Behçet Uz Çocuk Hast. Hastanesi sağlık emekçileri olarak iş bıraktık" denildi.

İzmir’deki hastanelerde iş bırakan sağlıkçılar ise, “Bizleri ayrıştıran ‘sağlıkta dönüşüm’ uygulamalarına karşı sendikal geçmişimiz, işkolu emekçilerini birleştirmeye çalışan olumlu mücadele pratikleriyle doludur. İşkolu emekçilerini ayrıştırmaya çalışan hiçbir politikaya karşı sessiz kalmayacağız. Gün tabandan gelen sesi dinleme ve cevap olma günüdür. Farklılıklarımızı bir kenara bırakarak işkolu emekçileri için kazanım elde etme günüdür" dedi.


Sağlıkçılar taleplerini ise şu şekilde sıraladı:

Her türden sağlıkta özelleştirme uygulamalarına son verilmelidir
Vergiden muaf insanca yaşanacak ücret belirlenmeli
Vergi adaletsizliğine son verilmeli, temel tüketim ürünlerindeki vergiler kalkmalı
Ek ödeme değil, döner sermaye değil, emekliliğe yansıyacak tek ödeme olmalıdır
4-B, süresiz sözleşmeli ve 3+1 sözleşmeli çalışan arkadaşlarımız kadroya alınmalıdır
Hastanelerde bütün sağlık emekçilerinin çocuklarını güvenle bırakabileceği kreşler açılmalıdır
Tüm sağlık emekçileri için Covid-19 iş kazası ve meslek hastalığı sayılmalı ve yıpranma payımız verilmelidir
Yıllardır sözü verilen ek gösterge 3600’den başlayarak kademeli olarak 7200’e kadar tüm sağlık emekçilerine uygulanmalıdır.

Birlik Sağlık Sen'den yapılan yazılı açıklamada da şu ifadeler kullanıldı:


Sağlık Çalışanları Olarak İş Bıraktık.
Tüm sağlık çalışanlarımızın ücretlerinde iyileştirme,
Emekli maaşlarının yoksulluk sınırının üzerinde olması,
COVID-19’un iş kazası ve meslek hastalığı sayılması,
Ek gösterge probleminin kademeli olarak çözülmesi,
Yıpranma payının yeniden düzenlenmesi,
Her beş dakikada bir hasta bakma zorunluluğu,
Aile hekimliğinde yaşanan sıkıntılar,
Keyfi, kuralsız, kanunsuz cezalandırmalar,
Eksik personelle çalıştırılarak, çalışan personelin iş yükünün artması,
Yapılan değişikliklerde sivil toplum kuruluşlarının yok sayılması,
Geçici görevlendirmeler, hasta ve hasta yakınları tarafından yapılan sözlü ve fiziki şiddet, Kurum yöneticileri tarafından personele yapılan psikolojik şiddet,
Çalışanlar arsında yapılan ayrımcılık, ötekileştirme,
Her türlü şiddete uğrayan, ekonomik zorlukla mücadele eden
Sağlık Çalışanları için iş bıraktık.
Biz istiyoruz ki,
Çalışanlarımız arasında haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik olmasın.
Yöneticilerimiz liyakatli olsun.
Siyasilerin emrinde değil, devletimizin, milletimizin ve çalışanlarımızın hizmetinde olsun, çalışanlarımızın hakkını, hukukunu korusun.

Türk Sağlık Sen de bir yazılı açıklama yaptı. Açıklamada şunlar belirtildi:

Sağlık çalışanlarımızın tamamının ücretlerine zam yapılması için başlattığımız mücadelede Perşembe günü açıklama yapmış, Cuma günü ise 1 saat işe geç gelmiştik.
Bugünde iş bırakarak tepkimizi gösteriyoruz.  
Bizim talebimiz ve tüm sağlık çalışanlarının beklentisi makul, sürdürülebilir ve kalıcı bir ücret politikasının benimsenmesi sağlık çalışanlarımızın tamamının bundan faydalanmasıdır.
Doktorlarımız zammı hak ediyorlar, yapılsın bir itirazımız olmaz, olamaz.  Bizim isteğimiztüm sağlık çalışanlarının ücretlerinin arttırılmasıdır. Çünkü sağlık çalışanlarımızın tamamı ekonomik sıkıntı yaşamaktadır.
Çünkü tüm sağlık çalışanlarının ücretleri erimiştir.
Bir günde hem açıklanıp hem de TBMM’de kabul edilen düzenleme eksik olmuştur.
Pandemide omuz omuza cephede savaş veren kahramanlar,
Tüm zorluklara rağmen hiç yılmadan devletine ve milletine hizmet eden cefakarlar,
Kısacası cefanın talipleri sağlık çalışanlarımızın tamamıdır. Ayrı, gayrı olmaz.
Sağlık çalışanları bir bütündür. Sağlık hizmetleri bir ekip işi olduğuna göre bu ekibin her bir çalışanı değerlidir. Bizde çalışanlara bir bütün olarak bakarız.
Ne ayrımcılığı kabul ederiz, ne de ekonomik kayıplarımızın görmezden gelinmesine razı oluruz. Çünkü biz Türk Sağlık-Sen’iz bizim için her bir çalışan değerlidir. Onların derdi, derdimiz, isteği, isteğimizdir.
Son günlerde görüyoruz ki,özellikle sosyal medyada algı oyunları ve yalanlarla sağlık çalışanlarının arasına fitne sokulmaya çalışılıyor. Çalışanlar için verdiğimiz haklı mücadeleye nifak tohumu ekip, ilgiyi ve gündemi başka yönlere çekmek isteyenler var.  Gerçekleri değiştirip farkı yansıtmak gibi çirkinliklerle uğraşanlar var. İyi bilsinler ki onlara ne bizler ne de çalışanlarımız fırsat vermez. Bu kirli oyunlar tutmaz.Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada kaynağından doğru bilgilere itibar edilmelidir.

Talebimiz Nettir;
Talebimiz çalışanların ekonomik sıkıntıların giderilmesi içindir.
Çalışanları memnun edecek, sağlık kurum ve kuruluşlarının tamamında görev yapan çalışanları kapsayacak makul bir ücret artışı bekliyor ve ümit ediyoruz.
Sağlık müdürlüklerinden, toplum sağlığı merkezlerine, aile hekimliğinden acil sağlık hizmetlerine, Bakanlık Hastanelerimizden, Üniversite hastanelere kadar velhasıl sağlık kurum ve kuruluşlarımızın tamamında görev yapan tüm çalışanlarımız ve mesai arkadaşlarımıza bu artış yapılmalıdır. Bundan faydalanmalıdırlar.
TBMM’de bu konuda düzenleme yapılacağı yetkililer tarafından ilan edilmişse de biz bunun bir an önce hayata geçmesini, kamuoyu ile paylaşılmasını istiyoruz.
Mücadelemizde kararlıyız, sağlık çalışanları ile birlikte hakkımızı almanın gayretindeyiz.
Türk Sağlık-Sen olarak tüm platformlarda mücadelemizi sürdüreceğiz.
Sağlık çalışanlarının gür sesi olmaya devam edeceğiz.
Birlikte mücadele edeceğiz, birlikte kazanacağız.

Editör: Haber Merkezi