Yangın, Ekmeksiz Plajı mevkisindeki otluk alanda, henüz bilinmeyen bir nedenle çıktı. Alevleri gören çevre sakinlerinin ihbarı üzerine olay yerine İzmir Orman Bölge Müdürlüğü'ne bağlı 3 helikopter ve 12 arazözün yanı sıra çok sayıda itfaiye sevk edildi. Rüzgarın da etkisiyle büyüyen alevler, denize girmek için plaja gelen vatandaşların park halindeki araçlarına sıçradı. Alevler yaklaşık 45 dakika içinde kontrol altına alınırken, 10 hektar otluk alan kül oldu. Alevlerin sıçradığı park halindeki 58 otomobilin birçoğu kullanılamaz hale gelirken, vatandaşlar belediyeler tarafından tahsis edilen servislerle İzmir'e götürüldü. Yangının kontrol altına alınmasının ardından zarar gören araçlar için hasar tespit çalışmaları başlatıldı. Hasar tespiti yapılan otomobiller, anlaşmalı oldukları kasko firmaları tarafından çekilirken, bölgede 7-8 aracın daha durduğu görüldü.

Aynı yerde yangın

Ekmeksiz Plajı mevkisinde çıkan yangın, ilçede son bir ayda çıkan üçüncü yangın oldu. 21 Temmuz'da Sığacık Mahallesi Akkum mevkisinde çıkan yangın, rüzgarın da etkisiyle büyümüş ve yaklaşık 1.5 saatte kontrol altına alınmıştı. Yangında, 2 hektarlık ormanlık alan zarar görürken, 22 Ağustos tarihinde bu kez Düzce Mahallesi yakınlarındaki makilik alanda yangın çıktı. Havadan ve karadan yapılan müdahalenin ardından bu yangın da kontrol altına alındı. Sığacık civarında çıkan yangınlar arasında oldukça kısa mesafeler olması dikkat çekti.

'Ucuz atlatıldı

Çevre sakinlerinden Nuray Öztürk (50), yangının bölgenin çok kalabalık olduğu pazar günü çıktığını hatırlatıp, "Ne olduğunu anlamadık. Terasta oturuyorduk ve bir anda yükselen dumanlar ile alevleri gördük. Sitede de panik yaşandı. Patlama seslerini duyduk, meğerse park halindeki araçlardan geliyormuş. Site sakinleri olarak hemen deniz tarafına doğru koştuk. Gerçekten çok korkutucuydu. Bugün araçlara bakmaya geldik. Her yaz, bu tarz şeyler maalesef oluyor. Artık son bulsun. Plaja son iki senedir araç girişini yasakladılar. Vatandaşlar da sağlı sollu yol kenarına park ediyorlardı. Dün de gerçekten çok kalabalıktı. O yüzden biraz da ucuz atlattığımızı düşünüyorum" dedi. Aracı yanmaktan son anda kurtulan Mehmet Aktekin (42) ise "Ankara'dan tatil için gelmiştim. Yangın çıkınca hemen havadan ve karadan müdahale edildi. Ben ucuz atlattım çünkü aracımı biraz daha uzağa park etmiştim ve alevlerden etkilenmedi. Arkadaşımın otomobili yandı. Dün de görmüştüm ama olayın büyüklüğü bugün daha net anlaşılıyor" diye konuştu.

Kasko varsa zarar karşılanır

Seferihisar'da meydana gelen yangında zarar gören araçların büyük çoğunluğu kullanılamaz hale gelirken, Avukat Abdi Yaşar kaskoları bulunan vatandaşların zararlarının karşılanması gerektiğini belirtti. Yaşar, "Araçları yanan vatandaşları kaskosu olan ve olmayanlar olarak ikiye ayırmamız gerekiyor. Kaskoları olanlar, 5 gün içinde ilgili yerin jandarma ve zabıtalarına tutturacakları tutanaklarla birlikte anlaşmalı oldukları firmalara başvurup zararlarını tazmin edebiliyorlar. Geniş kapsamlı kasko da sınırlı kapsamlı kaskoda da zararın tamamını ödemek zorundadır. Aksi bir durumda vatandaşlar, hukuka başvurabilirler. Bir de kaskosu olmayanlar var. Ne yazık ki zorunlu trafik sigortaları 3'üncü kişiler aleyhine doğan zararları karşılamakla yükümlüdür. Bir yangın durumunda bu zararları karşılamıyorlar. Onlar da tutanaklarıyla birlikte valilik veya kaymakamlığa bir başvuru dilekçesinde bulunabilirler. Eğer valilik bölgeyi afet alanı ilan ederse kaskosu olmayan vatandaşların da zararı karşılanabilir. Eğer, orman yangınına sebep olan kişi veya kişiler varsa, bunların tespitinin ardından mağdur vatandaşlar, o kişilere de dava açabilme haklarına sahipler" dedi.