Çeşme ve Yarımada’da kent gelişim alanına kurulmak istenen rüzgar enerji santralleri (RES), Çeşme Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen eylemle protesto edildi. Çeşme Sürdürülebilir Yaşam Platformu, Karaburun Ortak Yaşam Platformu ve Yarımada Ortak Yaşam Platformu, Karaburun Kent Konseyi, Yağcılar ve Demircili Köyleri Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği, Güzelbahçe Kültür Çevre ve Güzelleştirme Derneği gibi sivil toplum örgütlerinin başı çektiği gösteride, sık sık “Hırsız var”, “direnyarımada” ve “dirençeşme” sesleri yükseldi. Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu’nun günler öncesinden “birlik çağrısı” yaptığı gösteriye, CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, Çeşme Belediyesi AKP ve CHP’li meclis üyeleri ve Çeşme, Güzelbahçe, Karaburun, Seferihisar, Urla’dan bini aşkın kişi katıldı.

 
Savaş yasalarıyla talan


Çeşme’de RES’lere değil kurulacak santraller için ilçe sakinlerinin yaşamını sürdürdükleri yerlerin seçilmesine karşı olduklarını belirten Çeşme Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu,

RES’lerin kılıfı yapılan sadece savaş dönemlerinde uygulanan “acil kamulaştırma” politikasını eleştirdi. Yarımada’yı ve halkını önemsemeden, bölgeyi sömürülebilecek bir enerji üretim sahası olarak görmelerinin yanlışlığına değinen Başkan Tütüncüoğlu, “RES için halkın, yerel yönetimin fikrini bile almaya tenezzül etmiyorlar. Herkesin karşı çıkmasına rağmen padişahvari bir tutumla, ‘yapacağız’ diyorlar. Biz yıllardır, Çeşme’yi, Yarımada’yı atalarımızdan aldığımız gibi torunlarımıza teslim etmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

 
Göz yummayacağız


Yarımada’ya karşı yürütülen sömürge politikasıyla RES, balık çiftlikleri ve taş ocaklarıyla bölgenin talan edildiğini belirten Başkan Tütüncüoğlu, Hükümet, savaş yasalarıyla, halkı mağdur ediyor, yerel yönetimleri saf dışı bırakıyor. Kent gelişimi, halkın sağlığı yönündeki endişelerimiz nedeniyle dava açmaya kalktığımızda “Siz taraf değilsiniz, dava açamazsınız” diyor; bizi Belediye olarak vatandaşı ve kentimizi savunmaktan alıkoyuyorlar. Yarımada halkı olarak sonuna kadar direneceğiz. Yaşam alanlarımıza tepeden dayatılan, ‘yaptım-oldu’ balık çiftlikleri, RES ve taşocaklarına yapılmasına müsaade etmeyeceğiz. Dolar yeşili için halkımızın yerinden etmelerine Yarımada’yı bozmalarına göz yummayacağız” diye konuştu.

 
Mülkiyet güvende değil

Karaburun’daki köylerin yakına kurulan rüzgar güllerinin yaşam alanını talan ettiğini ve atalarından itibaren bin yıldır orada olan köylülerin, köyü terk etmek zorunda bırakıldığını hatırlatan CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, Çeşme’nin birçok köyünün de aynı kaderle karşı karşıya olduğunu kaydetti. Yaşam alanına uzak olduğu müddetçe rüzgar güllerine itirazlarının olmadığını vurgulayan Çam, Çeşme Ovacık’ta köylülerin atadan kalma tapulu arazilerinin, Enerji Bakanlığı tarafından, “Ben enerji için senin arsanı kamulaştırdım, fiyatını da belirledim. Paranı da şu bankaya yatırdım” diyerek mülkiyet haklarını ellerinden aldığını, ne Yarımada ne İzmir’de tapularına rağmen hiçbir mülk sahibinin arazisinin güvende olmadığını, bu durumun herkesin başına gelebileceğini açıkladı. Konuşmalardan sonra, yaklaşık bin kişi santral kurulmak istenen yerlerden Karadağ’a doğru yürüyüşe geçti.


Bilirkişi raporu: RES’ler sağlığa zararlı


Arazi sahiplerinin rüzgar elektrik santrallerine (RES) karşı açtığı davanın avukatlarından Av. Şehrazat Mercan, açtıkları davanın bilirkişileri tarafından verilen raporunu hatırlattı. Av. Mercan, "Üç tane profesörün imzasını taşıyan raporda; buraya RES kurulursa bölgedeki endemik bitki, kuş ve hayvanları olumsuz etkileyeceği, evlere yakın kurulması halinde ise bölge halkı üzerinde sara hastalığından uyku bozukluklarına, endişe ve kaygı artışından önemli hastalıkları tetikmesine kadar birçok zararının dokunacağı açıkça belirtildi. Yenilebilir enerji taraftarıyım fakat insan sağlığa zararına rağmen yapılmasına karşıyım" diye konuştu.
Editör: Haber Merkezi