Dünyanın en büyük savunma sanayi şirketi Lockheed Martin, kamyonete sığabilen ve 100 MW güç üretebilen bir nükleer santral geliştirdiğini duyurdu. Şirketin Ar-Ge birimi Skunk Works, bu nükleer füzyon reaktörünün 10 yıl içinde üretilebileceğini belirtti. Eğer bu teknoloji hayata geçerse, enerji üretiminde devrim niteliğinde bir gelişme yaşanacak.

Füzyon ve fizyonun farkları

Nükleer enerji üretimi için iki ana yöntem bulunuyor: fisyon ve füzyon. Fisyon, radyoaktif elementlerin parçalanmasıyla enerji açığa çıkarırken, füzyon, yüksek sıcaklık ve basınç altında hidrojen izotoplarının birleşmesiyle gerçekleşiyor. Füzyon, güneşteki enerji üretim sürecinin temelini oluşturuyor ve daha temiz bir enerji kaynağı olarak öne çıkıyor. Ancak, bugüne kadar füzyon kontrollü bir şekilde gerçekleştirilemedi. Lockheed Martin'in çalışmaları, bu sorunun üstesinden gelmeyi vaat ediyor.

Mobil ve çevre dostu enerji

Yeni teknoloji, süper mıknatıslama tekniği kullanarak hidrojen izotoplarını plazma haline getirebiliyor. Bu sayede, mobil ve çevre dostu nükleer reaktörler geliştirmek mümkün hale gelecek. Geleneksel nükleer santrallerin aksine, bu reaktörlerde tehlikeli radyoaktif elementler yerine hidrojen izotopları kullanılacak. Üretilen enerji, ısınan suyun çevrimiyle jeneratörler aracılığıyla elektrik enerjisine dönüştürülecek.

Apple’ın sunduğu 3 muhteşem yapay zeka özelliği! Apple’ın sunduğu 3 muhteşem yapay zeka özelliği!

Gelecek için umut verici gelişmeler

Lockheed Martin, bu projeyle enerji üretiminde büyük maliyet avantajları sağlamayı hedefliyor. Ancak, bu teknolojinin tam anlamıyla uygulanabilmesi için henüz 10 yıl gibi bir süre gerektiği tahmin ediliyor. Füzyon kontrolü konusundaki araştırmalar, enerji krizlerinin yaşandığı dönemlerde daha da önem kazanacak gibi görünüyor.

Editör: Mehrican Candemir