Yaşamanın en büyük bedellerinden birisi kayıplar yaşamak ve bunu göğüsleyebilmek. Ne kadar uzun yaşarsanız, o kadar çok dostunuzun, akrabanızın son törenlerine katılmak zorunda kalıyorsunuz. Son dönemlerde belki yaşımızın gereği, belki sosyal medya ve iletişimin kolaylaşması ile sürekli bir kayıp haberi ile canımız yanıyor. Herhangi bir hafta yok ki, kaybımızın olmadığı yada değer verdiğimiz bir dostumuzun acısını paylaştığı sosyal medya bildirimi görmeyeli.

Belki de birçok kişinin gün içinde içim sıkılıyor, eski tadımda değilim serzenişlerindeki keder, kayıplara verilen bilinçli ve bilinçdışı tepki. Psikanalistler, yasın sadece ölümle ilgili olmadığının altını çizip, bir veda, sıradan manevi değeri olan bir cismin kaybında bile yas tepkilerinin ilki olan kederin, yoğun olduğunu dile getirse de en büyük yas tepkileri değer verdiğimiz, canımızdan olan kişilerin kaybından sonra oluşuyor.

Yasla yaşamak çok zor, o kederi sürekli hissetmek çok acı. Bununla başa çıkabilirseniz yasın getirdiği en büyük kazanç olgunlaşmak. Yüzümüzdeki kırışıklıklar, saçlardaki aklar belki de yitirdiklerimizin bize bıraktığı izler. Bununla birlikte yaşamı tekrar değerlendirme, vedalaştığımız kişiyle yaptığımız muhasebede kendi adımıza çıkardığımız sonuçlar, kendi geriye kalan hayatımızı daha sağlıklı geçirebilme fırsatı da veriyor. Her yitirdiğimiz bize öğrettikleri ile, bize farkında olmadan aktardıkları ile aslında biz yaşadığımız sürece bizimle yaşamaya devam ediyor. Bir kahkahamızın tonunda onlardan geçen özellik yaşıyor, bir olaya verdiğimiz tepki içinde bazen bizim yerimize onlar tepki verirmişçesine bir hal alıyor.

Ama yasla başa çıkabilmenin en büyük yollarından biri, yitirdiğimizi anılarıyla birlikte yaşatabilmek. Aslında dini ve kültürel bir çok ritüel bu yas duygusunu psikolojik olarak tedavi etmek için düzenleniyor. Birini yitirdiğinizde bu ritüeller vedalaşmayı kolaylaştırıp, sağlıklı hale getirebiliyor. Belki de bugün bu yazıyı yazmamın sebebi, yakın zamanda yitirdiğim değer verdiğim insanları kendi zihnimde anmak ve bu satırları okuyan sizlerin kayıplarınızı tekrar anmasını sağlayarak, onlarla geçirdiğiniz güzel anları hatırlayıp, onları yad edebilmenizi sağlamak.