İki parti arasında sıkışan bu tartışmada ‘hegemonya’ dayatması öne sürüldü. AK Partili Hakan Yıldız, İzmir’in pilot il seçilmesine ilişkin “Tek bir resmi evrak çıkarsınlar özür dileyeyim” dedi.
Haber Ekspres Gazetesi’nden Turgay Kılıç’ın haberine göre, İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin Aralık Ayı İlk Birleşimi, meclis üyelerinin yeterli çoğunluğunda Meclis Başkanı Altan İnanç öncülüğünde başladı.
Ak Partili Meclis Üyesi Hakan Yıldız, mecliste CHP’li meclis üyelerinin Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) projesinin eleştirilmesine ilişkin söz alarak “Geçtiğimiz dönemde de ifade edilirdi ‘Algılar olguların önüne geçti’ diye. Konuların ardı ve arkasına bakılması kanaatimdeyim. ÇEDES konusunda ise, bu proje Milli Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin’in 3 yıl önce başladı. Bu konuda ise Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik Spor Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığıyla süren bir proje. Cumhuriyet tarihinden önce başlayan bu kurumun da farklı algılar altına alınmasına bakmayız. Eğitim hayatımızca da bu kulüplerin bizler de üyesi olduk. Bu da kulüplerin korunmasını sağlıyor. Burada ise gönüllülük esastır. Burası velinin izniyle olur. İzmir’de 850 bin öğrencimiz ve 60 bin de öğretmenimiz var. Herhangi bir okulda bahsettikleri gibi okula girilmiş ve din görevlisi tarafından bir eğitim var mı? Din görevlisinin gelip herhangi bir okulda bahsettikleri gibi algı oluşturmaya çalıştıkları okulda vermiş mi vermemiş mi? Bu bir iddiadır ve araştırılmıyor. Kimin nerede hangi anlamda ders vereceği de bellidir. Proje doğru, veli olarak doğru buluyorum. Bugüne kadar ÇEDES, İzmir’de okul bahçelerinde oyun parkları kurmuş. Dezavantajların olduğu okullarda kurulmuş. Sanatsal faaliyetler, bu konuda projenin yürütüldüğü köy okullarına da destek verilmiş. Gelen talepler ile gençlik spor bakanlığımız ve milli eğitimin de desteğiyle okul duvarlarının boyanması yer almış. Tarihi yerlerin gezisi de var. Tarihi bir caninin gezisi de bu kulüpler içerisinde mümkündür. Bu talep doğrultusu içerisinde hangi diyanetteki kişilerle temas edilmesi görüşülüyor. Konak’taki Niksar camiye gitseniz dahi görevlendirmeler de yapılarak bir rehberliğin eşliğinde, doğru bilgide ise o ana kadar gerekli uygulamaların da çokça yapılmasında da görevli arkadaşlara da liste veriliyor” söyleminde bulundu.
‘Toplumun milliyetçiliğine bakışımız net’
AK Partili Yıldız, İzmir’in pilot il seçilmesini de eleştirerek “İzmir’in pilot seçilmesine baktığımızda ise bu programda İzmir’in pilot seçilmesinde tek bir resmi evrak çıkarsınlar özür dileyeyim. Bu proje se 81 ilde seçilen bir projedir. Bu toplumun milliyetçiliğine bakışımız çok net. Bilinen kişi tarafından devletin de memuru tarafından rehberlik yapması uygundur. Dışarıya yapılan bir etkinliğin, projenin sanki İzmir özelinde yapılmasını göstermek yanlıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu diyanetin koordinasyonunda Gençlik Spor Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ortaklığındaki çalışmalarında aslı ve gerçeği yansımıyor. Bugüne kadar da İzmir’de böylesi bir uygulama da olmamış, keşke olsa. Kültür sanat, spor, çocuklar için hazırlanan çocuk oyunlarını görmüyorlar. Bu bakışla kentin sorunlarını tartışamayız. Bizler, hep söyledik, bir eseri önce araştıralım, kusurları ise gerçeklikler üzerinden dile getirelim. Beraber gidelim milli eğitim müdürlüğü ve sorularda eksik ya da kusurlu bir alan varsa da çekinmem” dedi.
Hegemonya dayatılıyor
CHP Grup Başkanvekili Levent Yıldır, “Bu biraz uzun bir konu ve uzatmadan anlatayım. Bir masum proje olduğuna kesinlikle katılmıyorum. Kısas ailenin izin vermesi konusunda hak veriyorum. Aile izin verilmesinde de ölçüsü vardır, aile izin verse de her şeyi anlatamazsınız. Değerler kısmında ahlaklardan bahsediliyor. Bu konuda ahlaktan kasıtta ise etik olmalı. Bu konuda etik ise, örnek vermek isteyince ÇEDES yeni haber düştüğünde oyunca mezar yapıyorlar, bu mu yani? Manevi değer aktarılması derken kim bilir neler aktarılacak. Bu çok kontrolü aktarılan şeylerdir. Bu ise doğrudan doğruya bir bakış açısı yansıtılıyor. Bu ise toplum sözleşmeye de dönelim? Her bir birey kendi özgür iradesinden vazgeçerek yaydığı genel iradeye itibar etmesidir. Burada ise bir sürü birey var. Burada ise o bireylerin söylemlerini dayatarak her yere yayılmasını mı sağlayalım? Neden ortak anlayış ve ortak değerlerden bahsediliyor? Burada zorlama ile bir şeylerin gerçekleştirilmesini düşünürken bu olmaz. Seçmeli din konusunda ise milleti camiye götürülmesinde konuşuluyor. Camileri doldurulması telaşı mı var ortada?” şeklinde konuştu.
‘Nükleer santrala karşı çıkılmıyor’
CHP’li Yıldır, “Dünya’daki birçok konuda esinlenmeyi akınca görülmüyor. Nükleer santralin yapılmasında dahi karşı çıkılmıyor, başka konularda ise görüşler yapılmasında ise karşı çıkan yok? Tüm dijital dünyada ithal bir dayatma var. Bunların kullanılmasında ise bambaşka bir yer oluyor. Teknolojiyi kullanmayı bilmezseniz teknoloji de sizleri yönetir. Burada ise insanların kafasında bir inancı zorla yaratmaya dayanıyorsanız, kaldı ki bunun altında hegemonyayı gerçekleştirmeye çalışıyorsunuz. Bunlar yabancı olduğumuz şeyler değil. Kültüre hegemonyası gelmek üzere diyen insanlar var. Bunları ise böyle gördüğümüz için buraya gelindi” ifadelerine yer verdi.
‘Öğretmenlik yapamadım’
Meclis Başkanı Altan İnanç, eğitimci olmasına rağmen 12 Eylül 1980 darbesi sebebiyle öğretmenlik yapmadığından yakınarak şunları söyledi: Eğitimde fırsat eşitliğiyle kreşlerin devamı olarak eğitim gördüm, eğitimciyim. 12 Eylül bana öğretmenler yapma fırsatı verme de eğitimciyim. Bu konuda pedagoji, felsefe gibi derslerimiz vardı. Bize öğretilen ise çağdaş eğitimi tanımaktır. ÇEDES bence doğru bir proje değildir. Eğitim ve çocuk psikolojisinin bilmeyen bu işe giremez. Bence sizler de buna müsaade etmeyin.