POLİTİKA

Meclis'te gergin anlar

Abone Ol


“GERİLLAYA” RAHMET

Önder, bu gerilimden önce kürsüde “Yıllardır birçok evladımızın kanı aktı, gerillası, askeri, polisi, din görevlisi hepsini rahmetle anıyorum” diye başladığı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kürtler bu kardeş lafından tiksiniyorlar, istemiyorlar. Niye istemiyorlar biliyor musunuz? Bu bir tabut... Ölüden ve deliden hüküm kalkar. TOMA’lar gazlı su, gaz bombaları ile iki tabuta müdahale ediyorlar. Talep ne, karşı çıkış noktası ne? Talep şu; ‘Biz şu 500 metreden yürüyerek cenazemizi gömeceğiz’ diyorlar. İtikadınız varsa ölüye rıfk ile muamele edilir, yumuşaklıkla. Bu da annesi. General Brij diye biri var. Çanakkale savaşında Fransız Generali. Hatıratını yazdı. Bir kolu ve bacağını kaybetmişti. Bir Fransız er yaralanmıştı, yoksul bir Türk askerini gömleğini yırtıp onun yarasını sararken buldular. ‘Niye böyle yapıyorsun’ dediler, ‘Fransız askerinin yarası ağırdı, elinde annesinin fotoğrafı vardı, benim anam hayatta değil, onun annesi var, bari o ölmesin dedim’ der. Bir Fransız askerinin bu topraklarda işgalcilikten başka hiçbir hüviyeti yok. General ağlar, çünkü aynı süngü yarası Türk askerinde de var, kendi yarasına ot tıkmış. İkisi birden ölürler orada. Bu Fransıza reva görülen bu da Kürt kardeşinize reva görülen muamele. Bırakın şu kardeşliği eşitlik deyin. Manikür laflarını, eti tırnağı da bırakın. Horasan erenleri bu topraklara gelince ‘Biz 72 millete bir bakarız’ dediler. Siz ne yapıyorsunuz? Bir Çamlıca camii rezaleti var. Oradaki mimar abla diyor ki; 72,5 metre yaptık minareyi, çünkü 72 buçuk millet var. Buçuk olarak herhalde Çingeneleri kastediyorsunuz. Halen daha buçukların derdinde olan bir anlayış. Bununla çözülmez.”