Bir tatilin daha son günü gelip çattı ve birçokları için yoğun mücadele, rekabet ve emek gerektiren “gerçek hayata dönme” vakti geldi. Tatil sonralarında sıkça olduğu gibi “Başka bir hayat/ dünya mümkün mü?” diye düşünüyoruz belki kendi kendimize.

Igor Ashurbeyli’ye göre, mümkün. Rus bilim adamı, iş adamı ve filantrop, Asgardia uzay devletinin ilk başkanı olarak, iki ay önce ülkenin açılış törenini gerçekleştirdi. Prestijli ödüller almış, çok varlıklı bir bilgisayar mühendisi olan, babacan görünüşlü Ashurbeyli, törende bu günün kesinlikle insanlık tarihindeki en büyük olaylar arasında kaydedileceğini söyledi.

Ashurbeyli’nin fikir babası olduğu “uzay krallığı” Asgardia, adını İskandinav mitolojisinde gökyüzünde tanrıların yaşadığı bir şehir olan Asgard’dan alıyor. Asgardia konsepti, felsefi, hukuki ve bilimsel/ teknolojik olmak üzere üç kısımdan oluşuyor.

Felsefe, kişisel refah düzeylerini veya ülkelerinin refah düzeyini gözetmeksizin tüm insanlığa ve her bireye hizmet etmek. Bu doğrultuda, Asgardia’da Dünya’daki gibi ülke sınırları, din veya milletlere göre bölünme olmayacak. Özgür düşünceli insanların ve eşitliğin ülkesi Asgardia’nın şiarı, “Tek İnsanlık – Tek Birlik”.

Asgardia’nın hukuka ilişkin temel prensibi ise, geleceğin uzay hukukunun sadece bugün uzayda varlık gösteren, aktif programları ve ticari çıkarları bulunan 20 ülkeye değil, tüm ülkelere eşit bir şekilde fırsatlar sunması yönünde.

Bilimsel/ teknolojik da üç temel hedef bulunuyor: uzayın barışçıl bir biçimde kullanılmasını sağlamak, uzayda herkesin doğrudan erişebileceği silahsızlandırılmış ve özgür bir bilim üssü yaratmak, Dünya’yı doğal ve insan yapımı uzay tehditlerinden korumak.

Kulağa ütopik, biraz romantik ve hafif çılgınca gelen bu fikrin arkasından giden, 200 ülkeden yaklaşık 257 bin kişi, Asgardia vatandaşı olmuş bile. Asgardia’nın bugün dünyadaki 33 ülkeden daha fazla nüfusu var. Vatandaşların 29 bini aşkını, yani nüfusun %11’den fazlası Türkiye’den, 3.111 vatandaş ise İzmir’den.   

Dünyanın en kalabalık bazı şehirlerinin Asgardia vatandaşı sayılarına şöyle bir baktığımızda, İzmir’in Karachi (Pakistan), Mumbai (Hindistan), New York (ABD) ve Şanghay’ı (Çin) açık ara geride bıraktığını görüyoruz. Rakamlar acaba bize buralardan kaçmaya çok hevesli olduğumuzu mu söylüyor...

Asgardia, önümüzdeki 10 yıl içinde nüfusunun 150 milyona erişmesini ve dünyadaki dokuzuncu en kalabalık ülke haline gelmeyi ümit ediyor. Ashurbeyli, vatandaşlık için en uygun adayların, en yaratıcı olanlar olduğunu ifade ediyor. Şu anda ülkenin internet sitesi üzerinden vatandaşlık başvurusunda bulunulabiliyorsa da, her başvuru kabul edilmiyor. Hatta Ashurbeyli, ileride vatandaş seçiminin IQ testini bile içerebileceğini söylüyor.

Anayasası, parlamentosu, hükümeti ve her kıta için oluşturulmuş büyükelçilikleri, bayrağı, marşı gibi tüm unsurları üzerinde çalışılan Asgardia, Birleşmiş Milletler üyesi olmaya hazırlanıyor.

Peki bu uzay krallığının fiziki bir alanı var mı? Geçtiğimiz yıl Asgardia-1 adlı uydunun fırlatılmasıyla, Asgardia uzayda alana sahip olduğunu iddia ediyor. Uydu (yaklaşık 3 kilogramlık bir kutu), anayasayı, ulusal sembolleri ve Asgardialılar’ın verilerini taşıyor. Uzun vadeli vizyon, uzayda yaşanabilir platformlar oluşturmak. Ay’da insan kolonileri kurmak da hedeflerden biri. Halihazırda Asgardia yeryüzünde, Viyana’daki üç ayrı hukuki yapı tarafından temsil ediliyor.

Şimdiye kadar Ashurbeyli’nin şahsi kaynaklarıyla finanse edilen Asgardia’ya vatandaşların nasıl yolculuk yapacağı ise henüz bir muamma. Buna karşın bu kadar çok kişinin, John Lennon’ın “Imagine” şarkısını hatırlatan bu hayale inanması, öyle sanıyorum ki eşitlik, barış ve huzurun egemen olduğu bir yaşama duyulan özlemi gösteriyor. Hedeflerini gerçekleştiremese dahi Asgardia’nın, bu hayali paylaşan insanları birleştirerek, böyle bir hayale dikkat çekerek önemli bir şey gerçekleştirdiğini düşünüyor ve projeyi ilgiyle takip ediyorum.