Doktor bile ikna edemiyor
Yrd. Doç. Dr. Aksu, kişinin göğüs ağrısı eşliğinde sol tarafında da uyuşma hissettiğinde bunun, panik atağın belirtilerinden biri olduğuna dikkat çekerek, 'El ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma da hissedilir. Bu durumda hasta, 'Eyvah, kalp krizi geçiriyorum' diyerek hemen kardiyoloğa ya da en yakın hastanenin acil servisine koşar. İşin en ilginç yanı, panik atak hastaları en son bize, yani psikiyatristlere gelirler. Hatta çoğu, bize gelene kadar da dört beş kardiyolog dolaşmış oluyor. Kardiyolog, 'Bir şeyin yok.' dediğinde de kişi tatmin olmuyor, çünkü insanlar ruhsal rahatsızlıkları çok zor kabullenirler. O yüzden bir sıkıntı olduğunda onun psikolojik değil, fiziki bir rahatsızlık olduğunu düşünürler' diye konuştu.
Psikiyatra yönlendirilmeli
Kardiyolog veya acil servis hekimlerinin, gerekli tetkikleri yaptıktan sonra çoğunlukla, 'Önemli bir şeyin yok, sıkıntıdandır. Sen kafana takma, geçer' diyerek hastayı evine gönderdiğini belirten Aksu, 'Oysa bu tür hastaların mutlaka psikiyatriste yönlendirilmesi gerekiyor. Kişi psikiyatriste gitmediği için de hastalığın belirtilerini tam olarak tanımıyor. Aynı belirtileri yaşadığında tekrar tekrar kardiyoloğa gidebiliyor ya da, 'Ben felç oluyorum' diyerek nöroloğa koşuyor' dedi.
Panik atağın 15 dakika, nadiren de bir saat sürdüğünü belirten Aksu, 'Bir kere hastanın mutlaka psikiyatriste gitmesi gerekiyor. Bazen kan şekeri düşüklüğü, birtakım kalp hastalıkları, kullanılan ilaçlar, troid hastalıkları gibi psikolojik temelli olmayan, fiziki rahatsızlıklar da panik atağa neden olabiliyor. Hasta doğrudan bize gelse bile fiziki bir hastalığı olup olmadığını tespit etmek için öncelikle tam teşekküllü bir tıbbi muayeneden geçiriyoruz. Panik atak tanısı koyulduktan sonra psikiyatristle terapi ve gerekirse ilaç tedavisine başlıyoruz' bilgisini verdi.
Editör: Haber Merkezi