Hacıkadiroğlu geçen hafta birçok gazetede ve internet sitesinde haber oldu. İcat ettiği TEK RCM isimli cihazın tıp tarihinde yeni bir çığır açtığı konuşuluyor. Röportaj sırasında da telefonu susmak bilmedi. Amerika'dan, Brezilya'dan, Dubai'den ve Rusya'dan insanlar TEK RCM için sıraya girmiş durumda. Cihazın 'deneme pilotu' Yusuf Aktürkoğlu "Necati engellilere yeni bir hayat sunuyor. Bana yıllar sonra özgürlüğümü geri verdi. Daha ne isterim" diyor.
Bu icadı ile bir anda dünya basınında manşetlere taşınan Hacıkadiroğlu, 'Engellileri kurtaran mucit' olarak anılmaya başladı. Hacıkadiroğlu, "Kendimi bildim bileli robotlara meraklı olduğum ve hayallerimde bile bir robot icat etmek istediğim için sanırım bu projenin belli bir zamanı yok. TEK RMC bu haline iki sene içinde getirildi ama kafamda yıllardır var. Ekibimiz 15 kişi. Dışarıdan danışmanlık yapanlar dahil, iki senedir gece gündüz çalıştık" diyor.
Robotlara eskiden de çok meraklı olduğunu belirten Hacıkadiroğlu, "Çok meraklıydım. Oyuncak robotlarımın çizimlerini yapardım. Bir de hayal gücüm çok kuvvetliydi. Uyumadan önce kitap okuma alışkanlığım vardır, o kitapların sonuna yaklaşınca kapatır, hayalimde kendi sonumu yazardım. Birçok kitabın gerçek sonundan daha yaratıcı sonlar bulduğumu düşünüyorum" diyor
Robot sevgilisi yüzünden Koç Üniversitesi Fizik Bölümü'nden atılan Hacıkadiroğlu, "Okulun robot kulübüne üyeydim. Ama kulübü derslerden daha fazla ciddiye alıyordum galiba. Üçüncü sınıfa kadar devam ettim ama olmadı, yolladılar beni. İyi de oldu, tüm zamanımı bu cihaza ayırdım" diyor.
TEK RMC'nin diğer tekerlekli sandalyelerden farkını şöyle anlatıyor: TEK RMC'nin ismindeki TEK dünyada tek olmasından ve insanlara tek başlarına hareket etme şansı tanımasından geliyor. Bu yeni bir tekerlekli sandalye değil. Amerika'da her yıl "'yüzyılın icadı' şeklinde yeni robotlar çıkıyor piyasaya. Bir bakıyorsun, adam her kasın üzerine bir motor yerleştirmiş. Dengeyi de sopalarla idare ediyor. Böyle icat olur mu? Bir de şunu sormak lazım: Engelli insanlar bunu mu istiyor? Her işi onların yerine rahatlıkla yapacak bir makine mi hayal ediyorlar? Yoksa hayalleri tek başlarına ayağa kalkıp kendi yemeklerini yapabilmek mi? Eskisi gibi tek başına sosyal bir ortamda var olabilmek mi? Ben bu cihazın üzerinde çalışırken iki yıl boyunca onlarca engelli ile bir araya geldim. Onlara cihazı denettim, söylediklerine göre şekillendirdim. TEK RCM'nin en büyük özelliği engellileri birine muhtaç olmaktan kurtarması.
Engellilerle yaptıkları denemelere ilişkin, "Denemelerde birçok kişi ağladı, alkışlamaya başladı. Hemen hemen hepsi "Bana 10 dakika verin dolaşıp geleyim" dedi. Tabii en şaşırdıkları ve sevindikleri şey ayakta olmak. Ayaktalar, insanlarla aynı göz hizasındalar, arkadaşlarının omzuna ellerini atıp birlikte yürüyüşe çıkabiliyorlar. Bir de tekerlekli sandalyenin üçte biri kadar yer kaplayan bir cihazdan bahsediyoruz. Kalabalıkta insanların arasında neredeyse fark edilmeden dolaşabilmek engelliler için çok önemli bir olay" diyor.
Cihazı şöyle anlatıyor: Özel dikim elbiseler vardır ya, bu da öyle bir şey. Kişinin boyu, kilosu ve fiziksel özelliklerine göre üretiliyor. 90 kiloya kadar taşıma kapasitesi var, boy için alt limit 150 santimetre. Bir de 12 yaş altı için uygun değil. Çocuk değil de yetişkin engellilerin kullanması doğru olan bir cihaz. Uzaktan kumandası var, tekrar şarj edilmesine gerek kalmadan yaklaşık 15 kilometre gidebiliyor. Tabii burada devletimize de iş düşüyor. Yollar engelliler için uygun değil. Rampa yok, zemin çok bozuk. Bu sorunları da halledebilirsek engelliler de daha normal bir hayat sürecekler.

Fiyatı 27 bin TL olan cihaz için şunları söylüyor: Evet, kimilerine fazla gelecektir tabii ama şunu çok net söyleyebilirim ki kar amacı gütmüyoruz. Benim niyetim bir fabrika kurup seri üretime geçmek değil. Bu cihaz yaygınlaşsın, üretilsin ama ben bu sırada yeni icatlar üzerinde çalışayım istiyorum. Engellilerin hayatlarını daha da kolaylaştıracak yeni robotlar üretmeliyim. O yüzden de desteğe ihtiyacım var. Devlet bana "Al sana fabrika, Ar-Ge çalışmalarını da biz üstlendik. Sen gazilerimize, engelli vatandaşlarımıza bu cihazı üret yeter" desin. Şu an başlarım çalışmaya. İsmini tek başına hareket edebilmekten alan TEK?RCM sayesinde engelli kişiler ATM'den para çekmek, tuvalete tek başına gitmek, ütü yapmak, marketteki en üst rafa ulaşmak gibi daha önce yapamadıkları şeyleri rahatlıkla yapabiliyor.
TEK RMC ile nasıl tanıştığını anlatan Yusuf Aktürkoğlu (27) "Kaza geçirdiğim gün hastanede biri ile tanıştım. O da trafik kazası geçirmişti, ikimiz de ameliyat sırası bekliyorduk. Yakın arkadaş olduk, engelli olarak da görüşmeye devam ettik. Engelliyiz.biz diye bir sitemiz var. Necati bey oraya cihazı denemek isteyenler için bir ilan vermiş. Arkadaşım deneyince aradı, "Yıllar sonra ilk kez ayağa kalktım, bunu denemelisin" diye. Ben zaten her yeniliğe açık biriyim. Hafif hiperaktiflik de var, hemen denemeye geldim. İlk başta epey tedirgin oldum. Ayağa kalkma fikri ürkütücü geldi. Normalde kollarımdan destek alarak kalkıyorum ama burada ona da ihtiyaç yok ya, garip geldi. Sonrası harikaydı. Yıllar sonra insanlarla aynı göz hizasında durabilmek, arkadan kimsenin itmesine gerek kalmadan dolaşmak, tuvalete gitmek, oturup kalkmak, mutfakta bir şey pişirirken tencerenin içini görebilmek, evini süpürmek... Say say bitmez. En güzeli de bu cihaz bana yalnız kalma lüksümü geri verdi. Engelliyseniz hep birilerine muhtaçsınızdır ve bu, insanın çok ağrına gidiyor" ifadelerini kullanıyor.

Editör: Haber Merkezi