Haberekspres Gazetesi’nden Burcu Yanar’ın özel haberine göre; Bir zamanlar Ege’nin bereketli topraklarını besleyen Gediz Nehri, bugün kirli ve kapkara sularla boğuşuyor. Kütahya’dan doğarak Uşak, Manisa ve İzmir’den geçtikten sonra Ege Denizi'ne boşalan ve tarımsal olarak büyük bir öneme sahip Gediz Nehri kuraklık ve kirlilik tehlikesiyle karşı karşıya. Havzası üzerinde bulunan yüz binlerce hektarlık tarım arazisine su kaynağı olan Gediz Nehri binlerce çiftçi için de büyük bir ekonomik öneme sahip. Son yıllarda küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle kuraklık tehlikesiyle boğuşan Gediz Nehri, özellikle geçtiği bölgelerden kendisine boşaltılan sanayi atıklarıyla da kirli ve sağlıksız hale geldi. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar’a göre, nehrin bu hale gelmesinin temel nedeni arıtma tesislerinin yetersizliği ve yıllardır süregelen yanlış su politikaları. Tarımda kullanılabilecek milyonlarca metreküp arıtılabilir su gereken temizlikten geçirilmeden denize boşaltılırken yeraltı suları hızla tükeniyor, toprak kuruyor, doğa susuzlukla boğuşuyor. Gediz Nehri artık sadece bir çevre sorunu değil, yaşamsal bir uyarı niteliği taşıyor.

Yanlış su politikaları

Demet Akalın'dan Bodrum isyanı... İki kişilik kahvaltı bin 800 lira! Demet Akalın'dan Bodrum isyanı... İki kişilik kahvaltı bin 800 lira!

“Gediz Nehri’nin ağzında bir çamur temizliği yapılıyor. 90 bin ton olduğu söyleniyor. Buradan 90 milyon ton da çamur alsanız hiçbir şey ifade etmez” diyen Prof. Dr. Doğan Yaşar, yıllara göre kirliliğin nasıl arttığını anlattı. Doğan Yaşar, “Tüm Batı Ege nehirleri, Gediz, Menderes, Ergene ve Trakya’da dahil olmak üzere dördüncü derece yani en üst düzeyde kirlilik var. Hepsi berbat ötesi durumda. Bunun ana sebebi bizim yanlış su politikalarımız. Tarımsal sulamada çok büyük bilimsel yanlışlar yapıyoruz. Türkiye’de zaten su konusunda çok ciddi sorunlar başladı bir de üstüne son 25 yılın sorunu olarak kirlilik eklendi. Nüfusumuz giderek artıyor. Örneğin 1970’li yılların başında kurak bir dönem vardı o zamanlar nüfus 35 milyondu. 1992’lere geldiğimizde yine ciddi bir kuraklık yaşadık o zaman da nüfus 55 milyon seviyesine gelmişti. 2008 yılında tekrar bir kuraklık yaşadık. Ankara’da süs havuzlarından bile sular çalındı. Tahtalı Barajı’nın dibi göründü. Nüfus oldu 70 milyon. Şu anda ise nüfusumuz 85 milyon ve yine bizim su ihtiyacımız var” dedi.

Denize bırakıyoruz

Prof. Dr. Yaşar, kirli suların arıtılarak yeniden tarım alanlarında kullanılabileceğine dikkat çekerek, “Biz bu su ihtiyacını aslında kirli suları arıtmadan geçirerek yeniden kullanabiliriz. Bu suları tarıma versek çok rahatlarız. Gelişmiş ülkeler arıtılmış suyu yeniden tarıma kazandırıyorlar. Çiğli Arıtma Tesisleri’ne her gün 400 bin metreküpten fazla su geliyor. Bu çok ciddi bir rakam. Peki biz ne yapıyoruz? Her gün yaklaşık 400 bin metreküp suyu yeraltından çekiyoruz kullanmak için. Neden biz Çiğli Arıtma Tesislerine gelen suyu doğru düzgün temizleyemiyoruz? Bu suları Gediz Ovası’na, Menemen’e neden vermiyoruz? Bu kadar büyük su potansiyelimiz varken bunu denize bırakıyoruz” açıklamalarında bulundu.

7 Kocalı Hürmüz gibi

Su politikalarına çok fazla karışan kurum olduğunun altını çizen Doğan Yaşar, “Su her alanda lazım. Bu kadar nüfus artışına gıdada, sanayide, tarımda su lazım ama biz bu suyu yeraltından çekmeye başladık ve kirleterek denizlere döküyoruz. Bugün Denizli’ye, Aydın’a, Ergene’ye gidin her yerde aynı sorun var. Arıtma tesislerindeki suyu düzgünce arıtıp tarıma kazandırırsak inanın çok büyük bir avantajımız ve karımız olur. Burada çok büyük suç bizim. Hem kirletiyoruz hem de sübvanse etmiyoruz. Müsilaj sorunu diyoruz. Nedir bunun temeli? Karadan çok büyük miktarda arıtılmamış su gelmesi. Bizim iç körfezin kirliliğinin en büyük sebebi fabrikalar, arıtılmadan dökülen sular. Eğer bu kirli suyu arıtıp yeniden kullanabilsek su sıkıntısı ve kuraklık çekmeyiz. Su varsa devlet var. Su yoksa devlet de yok. Ama artık 7 kocalı Hürmüz gibi su yönetimi var. Devlet Su İşleri var, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü var, onun altında birimler var, herkes karışıyor” diye konuştu.

Kaynak: HABER MERKEZİ