İZMİR EKSPRES

Udu'dan 32 enstrüman geliştirdi

Abone Ol

Doğancan Bingöl - Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde akademisyen olarak görev yaparken, vurmalı çalgı enstrümanlarına karşı ilgi duymaya başlayan 48 yaşındaki Özgür Şahin, Afrika Kıtası'ndaki İgbo kabilesinin pişmiş topraktan ürettiği Udu enstrümanından esinlenerek, her biri farklı ses çıkaran 32 enstrüman icat etti. Enstrümanları ile kendine özgür ritimler oluşturan Şahin, yurt içi ve yurt dışı konserler vermeye başladı.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde Araştırma Görevlisiyken resim yaptığı sırada elindeki fırça ile pet şişelere vurarak ritim yapan Özgür Şahin, yakaladığı ritmi damaca üzerinde denedi. Çıkardığı ritimlerin ardından vurmalı çalgı enstrümanlarına karşı ilgi duymaya başlayan Şahin, önce Hindistan'da bulunan tablo ritim enstrümanını daha sonra ise Nijerya'daki İgbo kabilesinde bulunan pişmiş topraktan yapılmış Udu enstrümanı üzerinde araştırmalar yaptı.
Udu enstrümanından etkilenen Şahin, resim iş öğretmenliği üzerine olan yüksek lisans tezini değiştirerek, tezini müzik enstrümanları üzerine dönüştürdü. 13 yıl boyunca enstrümanlar üzerine araştırma yapan Şahin, Udu enstrümanından esinlenerek, 32 enstrüman icat etti. Ürettiği enstrümanlar ile kendine özgür ritimler oluşturan Şahin, yurt içi ve yurt dışı konserler vermeye başladı. Üniversitede ressam olarak çalışırken bir anda ritimli enstrümanlara karşı ilgisinin oluştuğunu ifade eden Şahin, bu ilgisini başka bir kıtadaki enstrümandan ilham alarak Anadolu'da yeniden sentezleyip yeni modeller çalıştırmak için çabaladığını söyledi.

Fıçılar ile başladım

Bir gece de yüksek lisans tezini değiştirdiğini aktaran Şahin, şunları söyledi: "Benim bütün hikayem 30 yaşından sonra başladı. Resim yaparken 2 adet 5 litrelik pet şişeyi kesip bantladıktan sonra fırçalarla ritim yapmaya başladım. Süreç içerisinde kendimi evlerimizde kullandığımız 19 litrelik büyük damacanaya ritim yaparken buldum. Bunlar üzerine Dünyadaki ritim enstrümanlarını araştırmaya başladım. Hindistan'da bulunan tablo ritim enstrümanı ve Afrika kıtasında Nijerya'da var olan İgbo kabilesinde bulunan pişmiş topraktan yapılmış Udu enstrümanlarını gördüm. İgbo kabilesinin Udu enstrümanlarına gönlümü kaptırdım. Bu gördüğünüz çömlekleri müzik enstrümanlarına dönüştürdüm. 13 yıldır bu enstrümanlar üzerinde ciddi çalışmalar yaptım. Şuana kadar 32 enstrüman icat ettim."

Mühendislikten yararlandım

İcat ettiği entrümanlar üzerine çalışmalar yaptığını belirten Şahin, "Ege Üniversitesi ve Dokuz Eylül üniversitelerinde farklı çalışmalar yaptım. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Teknokent'inde de bir çok çalışmam oldu. İcat ettiğim enstrümanların Ar-Ge inovasyon çalışmalarını fabrikada seri üretime geçecek şekilde tamamladım. Tüm enstrümanların her biri farklı görüntüde ve farklı sesler çıkartıyor. Bu çalışmaları yaparken biz maden mühendisliği, çevre mühendisliği, cevher hazırlama bölümü, jeoloji, nöroloji, nerofizyoloji, arkeoloji, seramik, çalgı yapım bölümü, makine mühendisliği, endüstriyel tasarım bölümleri olmak üzere birçok hocayla çalışmalar gerçekleştirdik. Enstrümanların her biri farklı görüntüde, farklı sesler çıkaran, orijinal tasarımları ile yerli ham maddeden oldu. Sahnede 6 tanesi aynı anda çalabiliyorum. Kaynak bulup ürettiğim takdirde sahnede 18 tanesini birden çalabilecek, bir tasarım yaptım" ifadelerini kullandı.
Şahin, bu enstrümanların dünya ile birleşmesini sağladığını söyleyerek, içerisine 4 kişi sokabildiği, yarı gövdesine kadar 3 metre ritim enstrümanlarından 1,5 metre uzunluğunda 6 kafadan oluşan çok büyük enstrümanlarda olduğunu kaydetti.

Seri üretim zamanı

Seramikten üretilen enstrümanların neredeyse hepsinin vurmalı olduğunu ifade eden Şahin, şöyle konuştu: "Bu enstrümanlar benim bütün dünya ile birleşmemi sağladı. Yurt içinde ve yurt dışında birçok sanatçı ile konserler yaptık. Birçok üniversite de konferans verdim. Halen de veriyorum. Kaynak anlamında yardım almak istiyorum. Fakat müzik enstrümanı olunca sıkıntı yaşıyoruz. O yüzden seri üretime geçemedik. Ürettiğim enstrümanlar tüm müzik türlerinde kullanıyor. Klasik müzikten tutun da türkülere kadar çaldım. Bu tür enstrümanlar Dünya da ara çalgı olarak kullanıyor. Ben ise 13 yıldır inatla bunları sahnede çaldım. Dünya da bunlar ikili olarak çalınıyor. Ben ise altılı set olarak çalıyorum"