Bağış, Türkiye Dış Ticaret Derneğince (TURKTRADE) The Marmara Oteli'nde düzenlenen çalışma yemeğinde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AB sürecine değindi.
Türkiye'nin AB ile üyelik müzakerelerinin başlamasıyla birlikte yapılanları anlatan Bağış, "Türkiye'nin dış ticareti Türkiye'yi AB ile yakınlaştırma sürecinde en önemli kozlarımızdan biri haline gelmeye başladı. Türkiye dış ticarette ilerlemeden AB sürecinde hiçbir yere varamaz" dedi.
Bağış, Türkiye'nin AB üyeliğinin çıkarları açısından geri dönülemeyecek bir noktaya geldiğini, AB'nin de Türkiye ile ilgili çıkarlarının söz konusu olduğunu belirtti. Sürecin karşılıklı bir "kazan-kazan" platformu üzerine kurulu olduğunu ifade eden Bağış, dış ticaretin de bu noktada en önemli konu olduğuna işaret etti. Türkiye'nin dış ticaretinin son 7,5 yıl içinde yüzde 350 arttığına dikkati çeken Bağış, Türkiye'nin ekonomik durumunun son yüzyılın en önemli ekonomik buhranını yaşayan Avrupa tarafından yakından izlendiğini söyledi.
Dış politika çok yönlü
Egemen Bağış, Türkiye'nin AB sürecinde Baltık ülkelerine önem vermeye başladığını, Estonya ve Litvanya gibi ülkelere yatırım yapmak gerektiğini, onların da diğer büyük ülkelerle aynı derecede oyunun bulunduğunu ifade etti. Türkiye'nin dış politikasının çok yönlü olduğunu, bunun da eksen kayması değil, Türkiye'nin elini güçlendirmek anlamına geldiğini anlatan Bağış, Rusya ile ilişkilerin vizeleri kaldıracak noktaya gelmesinin Türkiye'nin gücünü gösterdiğini belirtti.
Bağış, ülkenin ekonomik göstergelerine de atıfta bulunarak, kişi başına milli gelirin 3 binden 10 bin dolara çıktığını hatırlattı.
Referandum 18 temmuz gibi görünüyor
Türkiye'nin her alanda adımlar attığını ve demokratikleştiğini vurgulayan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, şunları kaydetti:
"Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı anayasa değişiklik paketi şu anda halka sevk edilmiş durumda. Büyük ihtimalle bugün Yüksek Seçim Kurulu, tarihi belirleyecek. Takvimlere göre, 18 Temmuz gibi gözüküyor. Hep beraber gidip Türkiye'nin daha demokratik bir anayasaya kavuşup kavuşmaması gerektiğiyle ilgili görüşlerimizi sandıkta belirteceğiz. Onu bile engelleme çabaları oldu. Yani halka sormaya bile bir mani durum yaratılmak istendi. Artık sözü millet söyleyecek. Milletin söylediği söz hepimiz için bir talimat niteliği taşıyacak. Sonuçta Türkiye'nin demokrasisi güçleniyor. Demokrasi güçlendikçe bizim ekonomimiz de güçleniyor."
Demokratik bütün ülkelerin zenginliğine dikkati çeken Egemen Bağış, yapılması gerekenin bireysel özgürlüklere ağırlık vermek olduğunu anlattı. Yemeğe, AB Genel Sekreteri Büyükelçi Volkan Bozkır, Dernek Başkanı Vedat Aydın ve dernek üyeleri katıldı.
