Türban zaferinden aldığı cesaretle Tayyip Erdoğan, vakit geçirmeden yeni hedefini açıkladı:
"Kız ve erkek öğrencilerin aynı evlerde kalmaları bizim değerlerimize terstir, müdahale edeceğiz" dedi.
Tayyip Erdoğan bu hamlesiyle Kılıçdaroğlu'nun, türbanın kamuya girişine verdiği desteğin gerekçesi olarak öne sürdüğü; "İstismar aracını ellerinden aldık" savunmasının ne kadar boş olduğunu gösterdi.
Tam tersine kamusal alanın dinin emirlerine göre düzenlenmesine yol verilmesiyle, "İstismar aracı"nın şimdi her zamankinden daha fazla devreye girmiş olduğu ortaya çıktı.

Kurulan tuzak

İkinci olarak artık, seçim sath-ı mailine girdiğimiz koşullarda AKP'nin, muhalefete kurduğu tuzağı görmemiz gerekiyor.
Tayyip Erdoğan yaptığı hamleyle muhalefeti, "Kız ve erkek öğrencilerin aynı evde beraber yaşamaları ahlaki değerlerimize uygun mu değil mi" tartışmasına çekmek istiyor.
Tuzak böyle bir tartışmanın tarafı olmaktır.
İlk birkaç günün gelişmelerine baktığımız zaman çok sayıda parti, kişi ve çevrenin bu tuzağa düştüğü görülüyor.
Bu tartışmanın tuzak olduğunu görmek için, Tayyip Erdoğan'ın böyle bir hamleye neden ihtiyaç duyduğuna bakmak gerekiyor.

AKP'nin çıkmazı

Seçim yılına giriyoruz ve Tayyip Erdoğan zor durumda;
- Ekonomide deniz bitti. AKP'nin yönettiği ekonomi, dünyanın en kırılgan ekonomisi... Dolar 2.05'i geçti. Çoğunluğu kısa vadeli 370 milyar dolar dış borcumuz var. Yeni borç bulma olanakları tükeniyor. Toplam borç 700 milyarı buldu. Türkiye artık, her an bir ekonomik çöküşle karşılaşabilir.
- "Kürt açılımı" iki ucu b..lu değneğe dönmüş durumda. Bir yanda ABD'nin talimatları, öte yanda yaklaşan seçimler var. AKP ne yapacağını şaşırmış durumda.
- Dış politikada tam bir iflas durumu yaşanıyor. Suriye'de AKP'nin besleyip büyüttüğü terör Türkiye'yi vurma emareleri gösteriyor. Erdoğan ile Davutoğlu'nun Suriye politikası PKK ile El Nusra'yı güney komşumuz yaptı. Mısır ve Irak hükümetleriyle ilişkiler açısından tükürdüğünü yalamak zorunda kaldılar.
- AKP'nin kendi içinde çelişmeler derinleşiyor. Gül ile F Tipi Cemaatten giderek daha fazla farklı sesler çıkıyor. Bizzat Tayyip Erdoğan'ın siyasi istismar meselesi yapmak için başlattığı kız ve erkek öğrencilerin aynı evlerde kalmaları meselesinde bile Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç ile Başbakan Tayyip Erdoğan birbirini yalanlar açıklamalarda bulundu.
- Kamuoyu yoklamalarında, AKP'nin arkasındaki kitle desteğinin yüzde 40'ların altına düştüğü görülüyor.
- Son olarak 29 Ekim'de de görüldüğü üzere milyonlar, eylemli olarak AKP'nin yerine bir 'Milli Hükümet' istediklerini haykırıyorlar. Vd.

AKP'nin minderinde güreşmek

İşte AKP'nin bütün derdi kitlelerin dikkatini bütün bu gerçeklerden uzaklaştırmaktır. Onun için muhalefeti bir kez daha kendi minderine çekme hamlesi yapmıştır.
Kız-erkek öğrenciler üzerinden başlatılan ahlak tartışması tıpkı türban gibi AKP'nin istediği zeminde mücadeleyi kabul etmek anlamına gelir.
Seçim yılına girilirken Türkiye'nin gerçek sorunlarının üzeri örtülmektedir. AKP'nin suçları gizlenmektedir.
Kısacası AKP halkın duyarlılıklarını oya dönüştürme operasyonunu yürütmektedir.

Sorular ve asıl tartışma


Oysa bu ülkede ahlaktan en son bahsedecek birileri varsa onlar da AKP yöneticileridir.
Ahlak tartışmasını başlatan AKP yöneticilerine örneğin şu soruları sormak gerekir:
- Siyasete yırtık ayakkabı ile başladığını söyleyen Tayyip Erdoğan'ın Vikileaks belgelerine göre İsviçre bankalarında milyar dolarlık hesabının olması, millete kızlı erkekli meselesini tartıştırırken oğlunun 20 milyon dolara 6. gemiyi satın alıp gemi filosuna katması, kendisinin ve çocuklarının milyonluk villalarda oturması vb. vb. halkımızın hangi ahlaki değerleri çerçevesinde mümkün olmuştur?
- Irak'ta bir buçuk milyon Müslümanı öldürüp binlerce kadının ırzına geçen Amerikan askerlerinin sağ salim evlerine dönmesine duacı olan Tayyip Erdoğan 'ahlak'tan bahsedebilir mi?
- Yabancı bir devletin proje görevlisi olmak, milletimizin hangi ahlaki değeri ile bağdaşmaktadır?
- Emperyalist devletlerin çıkarı için komşularımızı arkadan hançerlemek nasıl bir ahlaktır?
- Kamu bankalarına kredi kullandırtarak yakın akrabaların gazete-tv sahibi olmasını sağlamak erdemli bir davranış olarak açıklanabilir mi?
- Deniz Feneri vurgunuyla binlerce gurbetçimizin bir ömür boyu yaptığı birikimleri iç ettikleri mahkeme kararı ile kesinleşen kişileri korumak hangi ahlak ölçüleri ile açıklanıyor?
- Hileli sınavlarla yandaşlara kamu görevlerine yerleştirerek binlerce gencin geleceğini söndürmek hangi dinin kitabında yazılıdır?
Bu soruları istediğimiz kadar uzatabiliriz.

AKP ile konuşulacak tek konu

İşte AKP bütün bu soruların cevabından kaçmak için türbandan sonra şimdi de kız-erkek öğrenciler üzerinden ahlak tartışması yapmak istiyor.
Tuzağa düşülmemelidir.
Halkımızın ahlaki değerlerine en uzak olanların ucuz numaralarına kanmamak, onların çektiği yere gitmemek gerekir.
AKP, 12 yıldır Türkiye'ye Türk milletine karşı işlediği suçların hesabını verecektir.
En gayrı ahlaki davranış bir ülkenin ve milletin çıkarlarına aykırı olarak ve emperyalistlerle kaderini birleştirerek kişisel kazanç peşinde koşmaktır.
AKP ile konuşulacak tek konu budur.
Bugün seçim meydanlarında, yarın Yüce Divan'da.