33 Latin Amerika ülkesi bu ayın ilk günlerinde Venezüella'nın Başkenti Caracas'ta bir araya geldi ve "Latin Amerika ve Karayip Ülkeleri Topluluğu"nun (CELAC) kuruluşunu dünyaya ilan etti.
Amerika ve Kanada dışındaki bütün Latin Amerika ülkelerini bünyesinde toplayan CELAC, geleceğin dünyasının önemli aktörlerinden biri olmaya adaydır. Şu anda 6.3 trilyon dolarlık toplam hasılası ve 550 milyonluk nüfusu ile ABD, Çin ve AB'den sonra dünyanın dördüncü büyük kuvveti durumundadır.
CELAC kuruluş bildirisinde, topluluk ülkelerinin gelişmeler karşısında ortak tutum alacaklarını söyleyerek dünya siyasetinde söz söylemeye aday olduğunu da duyurmuştur.
Ortaya konan irade ABD'ye karşıdır. Çok değil, bundan 20 yıl öncesinin "arka bahçesi", artık kimsenin arka bahçesi olmadığını, tersine kendi evinin efendisi olduğunu söylemektedir.

YENİ BİR DÖNEM

CELAC, dünyamızın içine girmekte olduğu dönemi haber veren gelişmelerin sonuncusudur.
Amerika'da Reagan, İngiltere'de Thatcher iktidarları ile başlayan ve günümüze kadar süren bir "Neoliberal saldırı dönemi" yaşadık.
Emperyalizm bu dönemde, önceki yarım yüzyıl içinde kaybettiği mevzileri yeniden ele geçirmek için ulusal devletlere ve sosyalist ülkelere karşı saldırıya geçti.
Önemli mevziler kazandı. Fiili işgallerle ve darbelerle birçok ezilen dünya ülkesini kendine bağladı.
Etnik ve dini çatışmaları körükleyerek çok sayıda ülkeyi parçaladı.
Hegemonyası altındaki bütün ülkelerde kamu ekonomisini tasfiye etti. Emekçi örgütleri küçültüldü ve etkisizleştirildi vb. vb.
İşte emperyalist kapitalizmin bu "Altın Çağ"ının sonuna gelmiş bulunuyoruz.
2008'de başlayan ve halen devam etmekte olan ekonomik krize, Amerika'nın ve Avrupa'nın bir cevabı yoktur.
Irak ve Afganistan'da; milyonlarla ifade edilen evlatlarını feda eden halklar, emperyalist zorbalığın alt edilebileceğini bütün dünyaya bir kez daha gösterdiler.
Bir dönem geride kalıyor ve yeni bir döneme adım atıyoruz.
Bu yeni dönemde emperyalistlerin değil, bir araya gelerek emperyalizme kafa tutan ve zorbaları alt eden halkların sözü geçecektir.

BÖLGESEL BİRLİKLER


Yeni dönem, ezilen milletlerin dünyasının her tarafında bölgesel birlikler içinde bir araya geldiği bir dönem olacaktır.
Yani arkamızda kalan dönemde emperyalizmin kışkırtmasıyla yaşanan parçalanma ve çatışmaların yerini birleşme ve gerçek barış alacaktır.
Yeni, her zaman eskinin içinde filizlenir ve ortaya çıkar.
Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) bu yeni dönemin ilk habercisi oldu. Bugün İran, Pakistan ve Hindistan gibi ülkelerin gözlemci ve üye adayı ülke olarak dahil olmasıyla neredeyse bütün Asya'yı kapsar hale gelmiştir.
Rusya, Belarus ve Kazakistan arasında gerçekleşen ve gümrükleri sıfırlayan ortak ekonomik bölge, değişik ve daha ileri bir bölgesel birliktir.
Latin Amerika için Bolivarcı ittifak (ALBA) CELAC'ın kuruluşuna giden yolda, 2000'li yılların başında oluşturulmuştu.
Ekonomik bakımdan en geri ve emperyalist tahakküm karşısında en çaresiz durumda olan Afrika'da da bir yandan bölgesel birlikler kuruluyor, öte yandan bütün Afrika ülkelerini kapsayan Afrika Birliği Örgütü yeniden canlandırılıyor.

OTUZ YILIN EN ÖNEMLİ DERSİ

Ezilen milletleri-devletleri yeniden bölgesel birliklere yönelten neden, son otuz yılda parçalanmanın ve ayrı ayrı durmanın yol açtığı yıkım, yoksullaşma ve çekilen acılardır.
Bugün gelişen, dünya ölçeğinde büyük ekonomik, siyasal ve askeri güçler haline gelen ülkelerin hepsi -Çin, Hindistan, Brezilya, Rusya- toprak ve nüfus bakımından büyük olan ülkelerdir.
Ezilen dünya devletleri, birbirlerini tamamlayarak, güçlerini birleştirerek emperyalizme karşı koyabilirler.
Güçlerini birleştirerek büyük ekonomik kaynaklara yaratabilirler. Bu kaynakları yatırıma yönelterek kısa zaman içinde büyük gelişmelerin kapısını aralayabilirler.

EMPERYALİZMDEN KURTULMAK


Güçlü bölgesel birliklerin ortaya çıkması demek, emperyalist sömürünün sınırlanması ve giderek ortadan kaldırılması demektir.
Şimdiden bunun işaretleri de kendini göstermektedir. Çin, Rusya, Brezilya, İran gibi devletlerin dış ticarette dolar yerine ulusal paralarını kullanmaya yönelmeleri ve hatta dolar yerine yeni bir uluslararası para birimine olan ihtiyacı dillendirmeleri, ABD'nin başında bulunduğu sömürü sistemine vurulacak olan en büyük darbedir.
Ezilen milletlerin güçlerini birleştirerek emperyalist sömürüye karşı durmaları, zaten kriz içinde olan Batı kapitalizmi için ölüm anlamına gelecektir.
Emperyalizmin olmadığı bir dünya, bütün kaynakların insanlığın tümünün yararına sunulduğu bir dünyadır.
Sömürünün, gelir dağılımındaki adaletsizliğin, her türlü savaşın, insan ihtiyacının değil de kapitalist tekellerin aşırı kâr elde etmesine dayanan sistemin ortadan kalkmasıyla insanlık, şu anda yarattığı zenginlikler de bütün dünyayı doyurabilir, sağlıklı bir şekilde barındırabilir, bütün temel ihtiyaçları karşılayabilir.
İşte bunun için emperyalizmin yıkılması gerekiyor.
CELAC gibi bölgesel birlikler, insanlığın bu hedefe yürümesinde önemli kilometre taşları oluyorlar.