Yeni nesil online araştırma servisi Adgager'in İTÜ ARI Teknokent iş birliği ile yaptığı araştırmadan, Türkiye'deki gençlerin girişimciliğe hazır olduğu sonucu çıktı. Araştırmaya katılan lisans öğrencilerinin yüzde 65'i mezun olduktan sonra veya hali hazırda girişimci olmak istediğini belirtti. Türkiye'deki girişimcilik ruhunu ölçmek ve öğrencilerin sektördeki gelişimini sağlamak amacıyla 18-26 Aralık 2017 tarihleri arasında yapılan araştırmaya, 117 farklı üniversiteden ön lisans, lisans ve yüksek lisansta okuyan 1011 üniversite öğrencisi katıldı.
Türkiye'nin girişimcilik ruhu ile ilgili çok ilginç sonuçlar ortaya koyan araştırmaya göre; lisans öğrencilerin yüzde 65'i mezun olduktan sonra veya hali hazırda girişimci olmak isterken, yüzde 23'i ise bu konuda halen kararsız olduğunu, yüzde 11'i ise böyle bir hedefinin olmadığını belirtti.

Hayalleri gerçekleşir mi?

Neden girişimci olmak istedikleri sorulduğunda, öğrencilerden yüzde 33'ü yaratıcı bir fikrinin olduğunu ifade ederken, yüzde 23'ü ise hayallerini gerçekleştirmek için girişimci olmayı hedeflediğini kaydetti. Öğrencilerin yüzde 57'si girişimciliği kendi işinin sahibi olmak için istediğini belirtirken, yüzde 18'lik kısım 'Bu benim hayalim' dedi.
Yüzde 16'sı girişimciliği bir risk olarak değerlendirirken, geri kalan yüzdeleri ise kurumsaldan kaçış ve işsizliğe alternatif cevapları takip etti.

Zengin olmak isteyen!

Girişimci olmak istemeyen öğrencilere girişimcilik dışında nasıl bir kariyer hedeflediği sorulduğunda yüzde 49'u özel sektörü seçerken, yüzde 25'i kamu sektöründe ilerlemek istediğini, yüzde 20'si ise girişim hedefine ulaşamazsa yurt dışında farklı bir kariyer hedefinde olacağını kaydetti.

Çiçek verip fabrika alanlar!

Geniş enformasyon ağı ile doğru şirketlerle çalışarak çok zor görünen anlaşmaların gerçekleşmesini sağlayan Türk Barter, 'Çok taraflı ticaret ve çok taraflı takas' özelliğiyle, üye şirketleri için yeni pazarlara açılma, stokları eritme, kârlılığı artırma gibi pek çok alanda etkin bir rol oynuyor. Dr. M. Sırrı Şimşek; 'Türk Barter, ticari faaliyetlerde başarılı olmak adına göze alınan birtakım risklerin dağıtılması ile ilgili alternatif ticari ve finansal modeller sunmaktadır. Çok taraflı ticaret ve çok taraflı takas anlaşmaları için malı satın alıp uygun alıcı çıkana kadar bekletir ve ürünlerin yeniden pazarlanması için uygun ortamları oluşturur. Böylece takası çok taraflı ele alan Türk Barter, gerekli durumlarda bütün malların takas edilmesi ile ilgili oluşabilecek riskleri de kendisi üstlenir' dedi.

Ocak ayı ihracatı 12 milyar doları geçti

Türkiye'nin Ocak ayı ihracatı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 16,3 artarak 12 milyar 198 milyon dolar oldu. Türkiye'nin geçen ay yaptığı ihracatın yüzde 42'sini sırtlayan İstanbul'un 5 milyar 137 milyon 200 bin dolarlık ihracatla başı çektiği belirlendi. Yılın ilk ayında İstanbul'dan gerçekleştirilen ihracatın en fazla arttığı sektörün zeytin ve zeytinyağı olduğu görülürken zeytin ve zeytinyağı ihracatının, Ocakta bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 96,8 artarak 11 milyon 239 bin dolar düzeyinde gerçekleştiği tespit edildi.
Ocakta en fazla ihracatın gerçekleştirildiği ülke, 613,2 milyon dolarla Almanya olurken, Almanya'yı 351,9 milyon dolarla Birleşik Krallık, 279,5 milyon dolarla İtalya ve 248,5 milyon dolarla İspanya'nın takip ettiği görüldü.

Dip Ekspres

Baroların Türkiye Sevdası


İzmir Barosu hafta içinde şu açıklamayı yaptı. Önemli gördüğüm için özetini paylaşıyorum: Sayın Cumhurbaşkanı partisinin grup toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada Türkiye Barolar Birliği'nden 'TÜRK' adının çıkarılması yolunda düzenleme yapılması için Bakanlar Kurulu'nu göreve çağırdı.
İzmir Barosu olarak her şeyden önce şunu söylemeliyiz ki, Türkiye Barolar Birliği'nin isminde bulunan 'Türkiye'  ibaresi, kamu kurumu niteliği taşıyan derneklerde olduğu gibi Bakanlar Kurulu kararı ile değil, kanunla verilmiştir ve ancak kanunla değiştirilebilir. 'TÜRKİYE' ibaresi, Türkiye Barolar Birliği'nin isminin bir parçası olmanın ötesinde tüm meslektaşlarımızın ve yurttaşlarımızın yüreğine kazınmış ve aynı zamanda biz avukatlar ve meslek örgütümüz için bir bilinç düzeyindedir.
İzmir Barosu, bu sevdasının gereğini her zaman ve her zeminde yüzlerce kez kanıtlamış bir anlayışı kendisine tarih olarak kabul etmiş bir gelenekten gelmektedir.
İzmir Barosu, Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği yolda, yüzünü aydınlığa dönmüş, hukukun üstünlüğünü, yargı bağımsızlığını, temel hak ve özgürlükleri, insan onurunu, Cumhuriyet değerlerini sonuna kadar savunmuş, emperyalizme ve işbirlikçilerine karşı her zaman en dik duruşu göstermiş bir kurumdur. Ve böyle bir tarihe sahip olan bir kurum olarak diyoruz ki; Yapılacak hiçbir kanuni düzenleme yüreğimizdeki Türkiye sevdasını silemez.
Baroların Türkiye sevdası, onların onurlu tarihlerinde saklıdır.