Göztepe olağanüstü bir gün yaşadı, geçtiğimiz pazar günü. 95 yıl sonra evine döndü.
İlk kez kendi stadında bir maç oynadı.
Beşiktaş'ı yenerek, yepyeni bir sayfaya galibiyetle imza attı...
Muhteşem bir gündü.
Maç öncesi Mithatpaşa ve İnönü caddeleri bayram yeri gibiydi.
Tek renk vardı her yerde: Sarı-Kırmızı...
Binlerin ağzından tek bir cümle döküldü: Göz-Göz-Göztepe..
Meslek yaşamımda böyle bir gün, böyle bir karnaval, böyle bir maç seyretmedim.
Stat günler öncesinden doldu.
Çevresinde de içerideki seyircinin çok çok üstünde kalabalık vardı. Çoluk çocuk, yaşlı genç. 7'den 70'e ilgili ilgisiz insanla dolup taştı her yer.
Evine dönen Göztepe'yi TV'den de yüzbinlerce kişi seyretti.

Bayraklar elden düşmedi

90 dakikalık maçta, heyecandan, tribünleri seyretmekten, pozisyonları bile zor takip ettim. Bayraklar hiç elden düşmedi, sarı-kırmızı atkılar flama gibiydi. Tezahüratların yarattığı ses izdihamından yanındakiyle konuşmak bile zordu.
Bu kadar içten, sevgi dolu, aşkla hareket eden bir topluluk görülmemiştir.
Kelimelerle ifade etmek bile kolay olmuyor.
Sevinç anlarının her karesi, üzüntünün her saniyesi...
O kadar büyük bir resim oluşturuyordu ki, yakından görmeyeler bunu anlayamaz.
Orada olmak lazımdı, 90 dakikayı saniye saniye yaşamak.
Maçtan önce yaratılan havayı sindire sindire içine çekmek gerekiyordu.
Her anı doya doya yaşadığım ve bu tarihi güne şahit olduğum için büyük bir mutlulukla döndüm Göztepe'nin evinden kendi evime.
Kazanarak başlamak da ayrı bir güzeldi. Hele hele hep gözlerde büyütülen bir İstanbul takımını, Beşiktaş'ı yenerek başlamak, tarif edilemez bir lezzetti.

Torbalı Tesisleri arada kaynadı

Maçtan bir gün önceye dönelim.
Heyecan doruktayken, Başkan Mehmet Sepil'in stadın çimleri üzerinde basın mensuplarıyla yaptığı toplantıda söylediklerinden bir paragraf arada kaynayıp gitti.
Çok önemli bir konuya değiniyordu aslında Sepil.
Torbalı'da yapmayı planladıkları altyapı tesisi arazisinin iptal edilmesinden sonra, yeni bir karar aldıklarını ifade ediyordu. Diyordu ki, "Torbalı'da bu işi yapmaktan vazgeçtik. Biz istenmediğimiz yerde olmak istemiyoruz. İzmir'de değişik yerler bakıyoruz. Çok daha iyisini yapacağız."
Belli ki büyük uğraşlar vermelerine rağmen, Torbalı işi yatmıştı.
Torbalı Belediyesi Meclisi tarafından Haziran 2019'da alınan iptal kararından sonra söylenenlerin tümü, anlaşmanın yeniden yapılacağına dair tüm söylenenler belli ki yalan-dolan çıkmış.
Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur'un, "Göztepe'ye yeniden tahsis edebilmemiz için yeniden planlama gerekiyor. Ruhsatı iptal ettik. Göztepe en fazla iki ay kaybeder. Sıkıntı yok. Hukuki altyapıyı da kurmamız gerekir. Bu araziyi imara uygun hale getirecek çalışmalar yapılmalı ve sonra tesisin devri gerçekleşmeli" açıklaması kandırmacadan başka bir şey değilmiş.

Elinden geleni yaptı

"Göztepe en fazla iki ay kaybeder" diyen İsmail Uygur'un planı da belliymiş, Zaman kazanıp, Göztepe'nin yaratmaya çalıştığı o muhteşem tesisi ilçesine kazandırmak istemiyormuş.
Aslında iptal edilen gün ne yapmak istediği belliydi İsmail Uygur'un.
Sonrasında yapılan tüm girişimlere duvar oldu. "Hukuka uydurma" aldatmacasıyla Göztepe'yi Torbalı'dan uzak tutmak için elinden geleni yaptı.
Konu hukuka uydurmaksa, herkes elbette aynı kanıda. Ancak, gerekenlerin yapılması için atılan tüm adımlara rağmen, ne eksik kaldı...
Nasıl bu kadar büyük hukuksuzluk vardı. Daha önce alınan karara imza atan tüm meclis, nasıl bu kadar yanıldı.
İptal edilecek kadar nasıl büyük bir hata yaptılar... Ki, bu büyük proje önce rafa kaldırılıp, sonrasında raftayken, tarihe karıştı.

Hep hatırlanacaksın

İsmail Uygur'un bu projenin neden gerçekleşmediğini şu dakikadan itibaren satır satır açıklaması gerekiyor.
Haziran ayından beri bu konuyla ilgili olarak tek kelime etmeyen İsmail Uygur, yine sessiz kalacak, biliyorum.
Maçı izledi mi acaba? Bence hayır.
Göztepe'nin yaratığı mabedi görmek istememiştir. Neler yapılabildiğini görmek ve anlamaktan kaçınmıştır.
Torbalı'da kaçırdığı fırsatın büyüklüğünü hissetmek istememiştir.
Mehmet Sepil'in dediklerini mutlaka okumuşsundur Başkan.
"İstenmediğimiz yerde durmayız" cümlesi seni ne kadar etkiledi bilmem.
Büyük günün heyecanıyla arada kaynadın, gittin.
Yine çıkıp, "Ben yapmadım" diyebilirsin.
Daha önceki başkanlık döneminde de dedin. Ama, yaptıkların ve yapmadıklarınla. Hep hatırlanacaksın.