Öncelikle mutlu bir bayram gününden herkese selamlar. Cumhuriyet Bayramı'nı coşkuyla kutladık. Vazgeçilmez bir değerimiz olan Cumhuriyetimizin ilanının yeni yılında Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi saygı ve rahmetle anıyor, bayramınızı en içten dileklerimle kutluyorum.
Gelelim konumuza;
Göztepe-Kasımpaşa maçını izledik. Göztepe, 60 yıldır Kasımpaşa'yı yenememiş.
Bir 60 yıl daha olsa, böyle hakem kararlarıyla Göztepe'nin kazanması zaten mümkün değil.
Bir maçın hakemler tarafından nasıl katledildiğini hep beraber izledik.
Göztepe, dışarıdan bakıldığında sahasından 4-1 gibi farklı bir skorla yenilmiş olarak görülebilir.
Amaaaaa.. Maçın ardından, pozisyonları defalarca izledim.

Kırılma noktaları

Maçın iki kırılma noktası var; Göztepe'yi bu ağır yenilgiye hazırlayan. Maçın seyrini değiştirebilecek 25 ve 50. dakikalar, hakem Ümit Öztürk ve VAR hakemlerinin herkesin gözünün içine baka baka maçın içine ettiği anlardı.

Önce Quaresma'nın yaptığı...

Tabelada durum: 0-0.
25. dakikada Göztepeli oyuncu Gassama topu ayağından çıkarıyor. Kasımpaşalı oyuncu Quaresma, topa müdahale şansı olmadığı ortadayken, kontrolsüz gelip, Gassama'nın bileğine basıyor. Gassama'nın ileriye ittiği top bir metre mesafe kaydetmişken, Quaresma'nın bileğe bastığı an başlıyor. Bu pozisyon dünyanın neresine giderseniz gidin, direkt kırmızı karttır.
Hakem Ümit Öztürk, pozisyona o kadar yakın ki, kısa zamanda yerde yatıp, kıvranan Gassama'nın yanına gelip, Quaresma'ya sarı kartını gösteriyor. Zannedersiniz, sarı kartı elinde dolaşıyor. Yapılan itirazlara rağmen VAR'a gitmiyor, VAR hakemlerinden 'tık' çıkmıyor.
25. dakikada 10 kişi kalacak olan Kasımpaşa, bir sarı kartla, yara almadan bu kritik
dakikayı hakemler sayesinde geçiştiriyor. Tekrar söylüyorum; direkt adama yapılan bu müdahale, futbol oyun kurallarına göre KIRMIZI KART'tır.
2 dakika sonra Hajradinovic'in vurduğu şut gol oluyor ve Göztepe, Kasımpaşa önünde 1-0 yenik duruma düşüyor. 45+1. dakikada Berkan'ın korneri kimseye dokunmadan ağlarla buluşuyor ve Göztepe soyunma odasına büyük bir moralle gidiyor: 1-1.

Gelelim 50. dakikaya...

Göztepe kalecisi Beto, ceza sahası içinden topu uzaklaştırmaya çalışırken ayağı kayıyor, ancak Kasımpaşalı oyuncu Aytaç Kara kontrolsüz bir şekilde pozisyona girmeye çalışsa da, Beto topa vurmayı başarıyor.
Ve topa ilk dokunan olduğu için için, onun yaptığı değil, ona yapılan hareket öncelik taşıması gerekirken, bu dikkate alınmıyor. Hakem Ümit Öztürk, pozisyonu yeniden inceleme gereği duyuyor ve "penaltı" işaretini gösteriyor.
Öztürk, Aytaç Kara'nın kontrolsüz olarak topa müdahale şekline ve kaleci Beto'yu sakatlama hamlesine bakmaksızın, Göztepe kalecisinin ceza sahası içinde 9 kusurlu hareketten birini yaptığına karar veriyor. Ve Göztepe, oyundan ilk yarıda atılması gereken Kasımpaşalı Quaresma'nın penaltıdan attığı golle 2-1 yenik duruma düşüyor.
Ayağı kaymasına rağmen topa ilk vuran olmayı başaran Beto'nun üzerine çift ayakla sıçrayarak basan Aytaç Kara'nın yaptığı öncelikle faul olarak belirlenmesi gerekirken, bir de penaltı kararı çıkıyor. Aytaç Kara'nın gelişi faul. Topla hiç alakası yok.
Beto, topa vurduktan sonra mecburen ayağını kaldırmasa, facia olacak. Beto'nun yaptığı refleks savunma.
Aykaç Kara'nın yaptığı ise Beto ayağını kaldırmadan, daha pozisyonun öncesinden önce faul. Yani; hakem Ümit Öztürk'ün verdiği bu karar da TERS ve YANLIŞ...

İki yanlış karar ve yenilgi

Penaltı ile yenik duruma düştükten sonra, Göztepe oyundan düştü. Artık maçı döndürmesi imkansız hale geldi. Verdikleri açıkları, yenen gollerdeki eksik yakalanmalarını gördünüz.
Ne beklenebilirdi ki...
Bu kadar kötü bir "hakemler yönetiminin" oyun sırasında futbolcular üzerinde yarattığı tahribatı tahmin etmemek mümkün değil. Dağıldılar tabii ki...
Maçtan sonra hakem otoritelerinin yorumlarını dinledim, yazılanları da okudum. Hemen hemen herkes benimle aynı kanıda. Ama elden bir şey gelmiyor. Göztepe'nin yenilgi hanesine bir çentik daha atılıyor.
Sarı-kırmızılılar üzerinde oynanan oyunlar, her yıl olduğu gibi, nedense bitmiyor. Kimin Göztepe'ye kini VAR, anlamak mümkün değil. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, Göztepe camiası, üzerine oynanan oyunlara rağmen, sırtlandığı yükün altından kalkmayı başaracaktır. VAR'ınızı, yoğunuzu ortaya koyun. Ateş olsanız, cürmünüz kadar yer yakarsınız...