Bugüne dek yazdığımız yazılarda Güneş ile ilgili çok fazla bilgi vermedik. Dünyamızın yörüngesinde yıl içinde Güneş'e en yakın olduğu zamanı henüz dün geçtik. Bu yazımızda, biraz Güneş'in özelliklerinden söz edeceğiz.
Güneş sistemimizin kalbinde yer alan Güneşimiz, bizim için oldukça büyük, sıcak ve parlak bir yıldızdır. Hatta bize yakınlığı nedeniyle onun bir yıldız olduğunu bilmeyenler bile var. "Bize en yakın yıldız hangisidir?" diye sorulduğunda yanıt olarak Güneş demeyen pek çok kişiye rastlayabiliriz.

Bize göre aşırı özelliklere sahip olan Güneş, aslında diğer yıldızlar arasında epeyce sıradan, sönük bir yıldızdır. Sarı bir cüce yıldız olan Güneş, parlayan sıcak bir gaz topudur. Çekimi, etrafında bulunan en büyük gezegenlerden, yörüngesindeki en küçük parçacıklara kadar her şeyi bir arada tutar. Güneşin bir manyetik alanı vardır. Bu manyetik alan Güneş rüzgârlarıyla Güneş Sistemi içinde her yöne taşınır. Bu rüzgâr, Güneşten her yöne doğru üflenen elektrikle yüklü bir gaz akışıdır.
Güneş, üzerinde yaşıyor olmamız nedeniyle Dünyamız için çok önemlidir. Güneş ile Dünya arasındaki bağlantı ve etkileşimler, mevsimleri, okyanuslardaki akıntıları, iklimi, ışınım kuşaklarını ve aurorayı yönlendirir. Güneş bizim yıldızımız olduğu için bizim için çok özel bir yıldızdır ancak Samanyolu gökadasında Güneşimiz gibi milyarlarca yıldız bulunmaktadır.

Büyüklüğü ve uzaklığı

695.500 kilometre yarıçapı olan Güneşimiz büyük bir yıldız değildir. Gökadamızdaki pek çok yıldız Güneş'ten birkaç kat daha büyüktür. Bize göre yine de büyük bir kütledir. Tartabilsek, 332.946 tane Dünya ile ancak dengede tutabiliriz. Güneşin hacmini doldurmak içinse 1.3 milyon tane Dünya gerekir.
Dünyamız Güneş'e yaklaşık olarak 150.000.000 kilometre uzaklıktadır. Yörüngemiz elips biçimnde olduğundan, bu uzaklık yıl içinde sabit kalmaz, değişir. Güneşin yıldız olarak en yakın komşusu Alfa Centauri adlı üçlü yıldız sistemidir: Bu sistemin bir üyesi olan Proxima Centauri 2.24 ışıkyılı uzaklıktadır. Diğer üyeler Alfa Centauri A ve Alfa Centauri B, birbiri etrafında dönen iki yıldızdır ve Güneşe uzaklıkları 4.37 ışıkyılıdır. 1 ışıkyılının, ışığın bir yılda aldığı yol olduğunu anımsarsak,  bu uzaklığın bizim günlük yaşamda kullandığımız uzaklık birimi karşılığı, 9.460.528.400.000 kilometredir.

Yörünge ve dönmesi

Güneş ve onun etrafında ona bağlı olarak dönen ne varsa hepsi Samanyolu Gökadası'nın içinde yer alır. Samanyolu Gökadası'nın sarmal kolları vardır ve Güneş Sistemi de bu kollardan biri olan ve Sagittarius adlı diğer bir kola doğru uzanan Orion Spur adlı kol üzerinde bulunur. Bu bulunduğu konumda Güneş, etrafında bulunan gezegenleri, asteroitleri, kuyrukluyıldızları ve diğer ne varsa hepsini kendisiyle birlikte sürükleyerek Samanyolu Gökadası'nın merkezi etrafında bir yörüngede dolanır. Güneş Sistemimiz saatte 720.000 kilometrelik ortalama bir hızla hareket eder. Bize göre oldukça fazla olan bu bu hızda bile, Samanyolu'nun etrafında bir tam turunu tamamlamak için 230 milyon yıl geçmesi gerekir.

Güneş, Samanyolu'nun merkezine göre yörüngesinde dönerken kendi ekseni etrafında da döner. Bu dönme ekseni, gezegenlerin yörüngelerinin oluşturduğu düzleme göre yaklaşık 7.25 derece eğiktir. İlginç bir biçimde, Güneş katı bir cisim olmadığından, farklı kısımları farklı oranlarda dönmektedir. Güneşin ekvator bölgesi her 25 günde bir dönerken, kutupları her 36 Dünya gününde kendi ekseni etrafında bir kez döner.


Oluşumu

Güneş ve Güneş Sisteminin geri kalanı, Güneş Bulutsusu olarak adlandırılan dev, dönen bir gaz ve toz bulutundan 4,5 milyar yıl kadar önce oluşmuştur. Bulutsu ezici çekimi nedeniyle çöktüğünde daha hızlı dönmüş ve dönen bir disk haline gelmiştir. Bu bulutsuyu oluşturan maddelerin çoğu, Güneşi oluşturmak üzere merkeze doğru çekilmiştir. Bu maddenin miktarı tüm Güneş Sisteminin kütlesinin %99,8'ini oluşturmaktaydı.
Bütün yıldızlar gibi, Güneş de bir gün enerjisini tüketecektir. Güneş ölmeye başladığında o kadar genişleyecektir ki, Merkür gezegenini ve Venüs gezegenini, hatta Dünyayı bile yutacaktır. Bilim insanları Güneşin ömrünün neredeyse yarısını tamamladığını ve bir beyaz cüce yıldız olabilmek için bir 4,5 milyar yıl daha yaşayacağını öngörmektedirler.

Yapısı

Güneş diğer yıldızlar gibi bir gaz topudur. Atom sayıları bakımından %91,0 hidrojen ve %8,9 helyumdan oluşmuştur. Kütle olarak ise Güneşin yaklaşık %70,6'sı hidrojen ve %27,4'ü helyumdur.
Güneşin çok büyük kütlesi çekim kuvveti ile bir arada tutulur. Bu da çekirdeğinde çok büyük bir basınç ve sıcaklık üretir. Güneş'in altı bölgesi vardır: çekirdek, ışınım (radyatif) bölgesi ve içteki konvektif bölge, Işıkküre (fotosfer) olarak adlandırılan görünür yüzey, Renkküre (kromosfer) ve en dıştaki bölge Taç (korona).

Çekirdekte sıcaklık atom çekirdek tepkimelerinin (termonükleer füzyonun) sürdürülebilmesi için yeterli bir sıcaklık olan yaklaşık 15 milyon derecedir. Bu işlem, hidrojen atomların daha büyük atom olan helyum atomunu oluşturmak üzere bir araya geldiği bir süreçtir ve bu işlem sırasında şaşırtıcı miktarda enerji açığa çıkar.



Güneşin enerji kaynağı bu süreçtir. Çekirdekte üretilen enerji Güneşe güç verir ve güneşin yaydığı tüm ısı ve ışık bu yolla üretilir. Çekirdekte üretilen enerji, ışınım yoluyla dışa doğru taşınır. Bu ışınımın çekirdeğin merkezinden konvektif bölgenin en üst bölgesine ulaşması, yaklaşık 170.000 yıl sürer. Bir iyonlaşmış atom çorbası biçimnde olan plazma kabarcıklarının yukarıya doğru hareket ettiği konvektif bölgede sıcaklık 2 milyon derecenin altına düşer. Bu konvektif bölgedeki maddenin hareketini, bir çaydanlıkta kaynamakta olan suya benzetebiliriz. Alttan gelen ısı nedeniyle ısınıp genleşen su bir anlamda hafifleyerek yüzeye doğru yönelirken, yüzeyde ısısını kaybeden su soğuyarak büzülür ve bir anlamda ağırlaşarak dibe çöker. Alttan gelen enerji sürdükçe, bu işlem de böyle sürer. Güneşin gördüğümüz yüzeyinin sıcaklığı yaklaşık 5.500 derecedir. Bu, çekirdek tepkimelerinin kaynağı olan Güneş çekirdeğinin sıcaklığından epeyce düşüktür.

Yüzeyi

Güneşin yüzeyi olan ışıkküre, Güneşin ışınlarının çoğunun dışarıya kaçtığı 500 kilometre kalınlığındaki bir bölgedir. Bu yüzey, gezegenlerin yüzeyleri gibi katı bir yüzey değildir; yıldızın gazlardan oluşmuş dış tabakasıdır. Bu bölgede kimi zaman atılan madde ve flare denilen parlamalar görülür. Ayrıca Işıkkürede lekeler görülür.
Işıkküredeki ışınım Güneşten ayrıldıktan yaklaşık sekiz dakika kadar sonra Dünya'ya ulaştığında, biz onu Güneş ışığı olarak görürüz. Aramızdaki uzaklık nedeniyle gördüğümüz, Güneşin aslında 8 dakika önceki halidir.

Kaynak: solarsystem.nasa.gov