Sporcuların performanslarını arttırmak için kullandıkları pek çok yöntem var. Bunların bazıları doğal yollarla olduğundan hukuken de kabul görürken, bazıları doping olarak sayılır. Doping haksız rekabete yol açar.

Dopingin çeşitleri var. Ama benim en çok ilgimi çeken Kan Dopingi oldu. Vücudumuzda kaslara daha çok oksijen taşınması böylelikle dayanıklılık ve performansın artmasını sağlamak için kırmızı kan hücre (eritrosit) sayısını kimyasallarla arttırmaya Kan Dopingi denir. Bilinen 3 yöntem var bunun için: Eritropoetin (EPO), sentetik oksijen taşıyıcıları ve kan transfüzyonu (kan nakli). Tabii bu maddeler ve yöntemler WADA (World Anti-Doping Agency) tarafından Yasaklı Maddeler ve Yöntemler listesinde yer almaktadır.

Aslında EPo insan bedeninde doğal olarak üretilen protein yapıda bir hormondur. Böbreklerden salınır ve kırmızı kan hücre salınımını arttırsın diye kemik iliğine etki eder. Kemik iliğinden eritrosit yapımı ve salınımı artar böylece kanda oksijen daha çok taşınır. Böbrek hastalığı olanlarda kansızlık tedavisi için EPO kullanılır. Sporculara EPO takviyesi yapmak ilk bakışta çok mantıklı bir yöntem gibi görünse de kanı kalınlaştırdığı için kalp hastalığı, inme ve akciğere pıhtı atması (pulmoner emboli) riskini arttırdığından oldukça tehlikelidir. Bu yüzden sadece rekabet avantajı sağlamak için kullanılması sağlık açısından tehlikelidir.

İlk kez 2000 Sidney'deki Yaz Olimpiyat Oyunlarında EPO kötüye kullanımı için bir test uygulandı. Sporculardan alınan kan ve idrar örnekleri incelendi ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından onaylandı bu test. 2003'ten itibaren de sadece idrara bakmakla EPO tespiti yapan test kullanılır oldu.

Bir diğer kan dopingi sentetik oksijen taşıyıcıları. Protein ya da oksijen taşıma kapasitesi olan kimyasalların kullanılmasıdır; Perflorkarbon (PFC) ve hemoglobin temelli oksijen taşıyıcıları (HBOCs) gibi. Bunları tespit etmek için de 2003'ten beri testler mevcut.

Kişinin kendi kanını dondurup sonra bundan kan nakli yaptırmasına otolog kan dopingi, aynı kan grubundan başka birinden kan nakli yaptırmasına da homolog kan dopingi denmekte. 2004 Atina Yaz Olimpiyatlarında homolog kan nakliyle yapılan kan dopingini tespit eden bir test hayata geçirildi. WADA halen otolog kan dopingini tespit eden testleri araştırmakta. Bunun için de Atlet Pasaportu (Sporcu Pasaportu) denen bir sistemle sporcunun kan tahlillerini belli aralıklara sisteme girip anormal kan seviyeleri var mı bakmak yani biyolojik değişiklikler var mı görmek için geliştirildi. Kan naklinin virus kapmak gibi riskleri var. Ama sağlıklı kişilere fazladan nakil yapılmasıyla kırmızı kan hücre saytısının arttırılması kalp krizi, inme, pulmoner emboli ve beyin damar tıkanması için risk taşır.

Unutmayın haksız rekabet, doping kullanmak hem kariyerinizi bitirir hem sağlığınızı!

Sağlıkla kalın.