Dünyanın hiçbir ülkesinde, bir kabile devletinde bile, geçen hafta yüzlerce masum insanı işkence ederek öldürüp kiraladıkları evlerin tabanına gömen Hizbullahçı katillerin serbest bırakılmasına benzer olaylar yaşanmaz.
Kamu vicdanını böylesine yaralayan bir sistem, bir toplum, bir devlet yaşayamaz. Bütün toplumsal sistemler, bütün siyasal yapılar sonuç olarak o sistemler ve yapılarda yaşayan insanların asgari ölçülerde de olsa bir mutabakatı üzerinde hayat bulurlar.
Yüzlerce insanı katledenleri serbest bırakacaksınız...
Her türlü suçun failini (uyuşturucu, cinayet, tecavüz, mafya suçları vb) serbest bırakacaksınız...
Öte yandan düşüncelerinden dolayı aydınları hapse atacaksınız. İnsanları iktidara muhalif oldukları için 10 yıl boyunca hapiste tutmayı mümkün kılan yasal düzenlemeyi yapacaksınız vb. vb.
İşte böyle bir sistem olamaz. Böyle bir sistemi yaşatacak bir güç dünyada yoktur.
Bütün bunlar ölüm alametleridir. Nasıl ölmekte olan canlı, ölmeden önce bunun belirtilerini gösterir, anormal bir takım belirtiler gösterir, işte Hizbullah tahliyeleri de bu şekilde ölüm belirtisidir.

Gladyo'nun atağı

Şimdi bu gerçeğin yanı sıra AKP iktidarının Hizbullah tahliyeleri ile neyi amaçladığına bakalım:
Birinci amaç, Gladyo'nun önümüzdeki dönem Hizbullah'ı yeniden kullanmak isteğidir. Bilindiği üzere Hizbullah 1980'li yılların sonunda Gladyo tarafından kuruldu. 1990'lı yılların özellikle ilk yarısında PKK'ya karşı kullanıldı.
Hizbullah güvenlik güçlerinin koruması altında özellikle Diyarbakır ve Batman'da çok sayıda insanı kaçırdı, işkence yaptı ve öldürdü. Terör estirdi. Herkesin kendisine boyun eğdiği alanlar yarattı.
Hizbullah 28 Şubat sonrasında Türk Ordusu'nun Amerika'ya ve Gladyo'ya karşı geliştirdiği inisiyatif sonucunda soruşturmaya uğradı ve önemli oranda etkisiz hale getirildi.
AKP iktidarı, gerçek anlamıyla Gladyo'nun yeni bir iktidar atağıdır. Sekiz yıllık iktidar döneminin ve özellikle 3 yıldır sürdürülen Ergenekon tertibinin sonucunda Gladyo 1990'lı yıllarda kullandığı adamlarını hapisten kurtarmak için zamanın uygun olduğunu düşündü ve harekete geçti.
AKP'nin, önümüzdeki dönemde özellikle PKK'nın "demokratik özerklik" adı altında gerçekleştireceği yeni ataklara karşı Bölgede etkinliğini devam ettirebilmek için Hizbullah türü halk içinde terörü en önemli mücadele biçimi olarak kullanan örgütlere ihtiyacı olacaktır.
Kısacası Hizbullah liderleri 1990'lı yıllarda oynadıkları rollerine devam edebilmeleri için serbest bırakıldılar.

Yargıtay Operasyonu

İkinci amaç gizli saklı değil. F Tipi Gladyo ve AKP, yıllardan beri Yargıtay'ın yapısının değiştirilmesi gerektiğini söyleyip duruyorlardı. Referandumla birlikte HSYK ve Anayasa Mahkemesi'nin "halledilmesinden" sonra sıra Yargıtay'a geldi.
AKP elini çabuk tutuyor. Mayıs ayında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı seçimi var. Yargıtay'daki daire sayısı artırılarak ve yeni oluşturulacak dairelere HSYK vasıtası ile yandaşları atayarak yeni Başsavcının istenen kişi olması sağlanabilir.
Bu amaca ulaşmak için harekete geçildi. Halkı ikna etmek için bir gerekçe lazımdı. Hizbullah tahliyelerinin yarattığı "infial" ile bu gerekçe yaratıldı. "Yargıtay'ın iş yükü ağırdı. Daire sayısı yetmiyordu. 100 bin dosyanın kapağı bile açılmadan arşive kaldırılıyordu. Hizbullahçıların davasına bundan dolayı sıra gelmedi vb. vb."
Oysa Adalet Bakanlığı'nın tutukluluk sürelerinin düzenlenmesine ilişkin yasa yürürlüğe girdikten sonra, sürmekte olan hangi davaların bu düzenlemeden yararlanacağından haberinin olmaması düşünülemez. Böylesine kamu vicdanını yaralayan bir duruma meydan vermemek için en azından yasanın yürürlük süresini uzatabilirdi.
AKP bunu yapmadı çünkü Hizbullah sanıklarının serbest bırakılmasını istiyordu.

Haziran seçimi hesabı

Ve nihayet üçüncü amaç AKP'nin önümüzdeki Haziran ayında yapılacak olan seçimlerde Hizbullah ve tarikat oylarını desteğini garantiye almak istemesidir. Gerçi bu oylar esas olarak bugüne kadar AKP'ye gitti. Ama Hizbullah tahliyelerinin bu örgüte büyük bir avantaj kazandırdığından ve halk içindeki gücünü artırdığından hiç kuşku yoktur.
Hizbullah şimdi yeniden korku ve şiddetin yardımıyla oy potansiyelini büyütecektir. Daha şimdiden gazeteler Hizbullahın kendi gücüyle Diyarbakır ve Batman'da bilmem kaç milletvekili çıkarabileceğini yazmaktadır.
İşte önümüzdeki aylarda ve Haziran'da yaşanacak büyük hesaplaşmada AKP'nin bu güce ihtiyacı vardır.
Tahliyeler, Hizbullah'ın AKP'ye desteğini sağlama yönünde atılmış bir adım olmuştur.
Tahliyelerin arkasında yatan nedenler bunlar. Ama dar siyasi hesaplarla kararan gözler, bu dar siyasi hesapların hangi büyük sonuçlara yol açtığını görmez.
O "Büyük sonuç" bu milletin ayağa kalkması ve kaderini eline almasıdır.
Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Millet ayağa kalkarak emperyalizmden, uşaklarından, kullandığı maşalardan hesap soracaktır.