İZSU yasal haklarını kullandı mı?
İzmir'in suyunun geleceğinin belli olmadığını ve İzmir'in Belediye Başkanı Kocaoğlu'nun bu açıklamasının net olmadığını söyleyen Avukat Arif Ali Cangı, 'Kocaoğlu'na İZSU ya da belediyenin konuyla ilgili dava açıp açmadığını, yasal hakların kullanıp kullanılmadığı konusunda sorduğumuz sorulara cevap alamadık. Ankara'daki toplantıya İZSU'nun çağrılıp çağrılmadığını, çağrıldıysa ne yaptığını, çağrılmadıysa yasal olarak başvuru yapıp yapmadıkları konusundaki sorularımıza hala cevap alamadık. Böyle bir ortamda yerel yönetimin başı tarafından 'Allah sonumuzu hayretsin' denilemez. Kentin belediye başkanı ve milletin iradesiyle seçilmiş bir başkanın bu kelimeleri kullanmaması gerekir. İşimiz Allah'a mı kaldı, o zaman yerel yöneticiler ve bu işin sorumluları ne yapıyor, hukuk devletinde hiçbir şey yapamıyorlar mı sorularına da cevap vermeleri gerekir' diye konuştu.
Su havzasının kirletildiğini 13 yıldır söylüyoruz
İzmir'in suyunun tehlikede olduğunu sürekli dile getirdiklerini söyleyen Cangı, sözlerini şöyle sürdürdü: Kocaoğlu, Valiliğin oluşturduğu Maden İzleme Komisyonu'na çağrılmasına karşın herhangi bir itiraz ve denetim yetkisinin olmadığını, Çamlı Barajı'nın havzasının kirletildiğini ve Tahtalı Barajı havzasının da tehlikede olduğunu açıkladı. Bu söz aynı zamanda 13 yıldır sürdürdüğümüz bu davada ne kadar haklı olduğumuzu da göstermekle birlikte yüzeysel su kaynağı anlamında yeraltı sularını harcamadan, yüzeyden su elde edilen ve arseniksiz olan Efemçukuru su havzasının kirletildiğinin itirafıdır. Kirletilmesine rağmen İZSU ve Büyükşehir'in bir şey yapamadığı ve elinden bütün yetkilerinin alındığının da itirafıdır.
İzmirliler suyuna sahip çıkmalıdır
Kocaoğlu'nun bu konuda daha fazla çalışması ve İzmirlilere demokratik tepkilerini göstermesi için çağrıda bulunması gerektiğini belirten Cangı, sözlerini şöyle devam ettirdi: Ancak böyle bir şey söylediğimizde Kocaoğlu, sözlerine şöyle devam ediyor: 'Aktivist bir insan değilim. Belediye başkanıyım' diyor. Ama Bergama Başkanı ve Ödemiş Başkanı bu konuda yaptıklarıyla şu anda açılmak istenen termik santrali ve altın madenini durdurdular. Kocaoğlu, İzmirlilerden aldığı oyla suya sahip çıkmalıdır. Eğer yapamıyorsa neden yapmadığını açıklamak zorundadır. Şimdiye kadar nelerin yaşandığı ve yasal olarak neler yapıldığı İzmirlilere anlatılmadı. İzmirliler, Kocaoğlu'nun buna gücünün yetip yetmediğini bilmiyorlar. Kocaoğlu, yurttaşlara durumu anlatmalıdır. Su havzasını korumakla yasal ve vicdani olarak hükümlü olanlar bu kentin yerel yöneticileridir. Bu konuda ilk akla gelen de Sayın Kocaoğlu'dur. Bu konuda yasal başvurular yapabileceği gibi dönüp İzmirlilere su havzasını korumak istediğini ama izin vermediklerini söyleyebilir. Altın madeni işletmesine denetim yapmak için giremediğini, İzmirlilere anlatabilir. İzmirliler örgütlenerek suyuna sahip çıkmalıdır. Örgütlü bir şekilde Ankara'ya dönerler ve demokratik tepkilerini kullanarak havzalarına kendileri sahip çıkarlar. Bunun için çalışmalıyız. İzmirlileri gelecekleri için Kocaoğlu bilgilendirmeli ve onları desteklemelidir.
Editör: Haber Merkezi