'Bu Suça Ortak Olmayacağız' metnine imza attıkları için Dokuz Eylül Üniversitesi'nde haklarında başlatılan soruşturma kapsamında görevlerinden uzaklaştırılan barış imzacısı akademisyenlerle ilgili yeni bir gelişme yaşandı.
İmzacıların arasında yer alan 3 araştırma görevlisinin sözleşmeleri uzatılmadı. İİBF'den Araş. Gör. Aydın Arı, Edebiyat Fakültesi'nden Araş. Gör. Özer Yersüren ve Mimarlık Fakültesi'nden Araş. Gör. Dilek Karabulut'un sözleşmeleri henüz yenilenmedi ve atamaları yapılmadı. Şimdiye kadar bitmiş olması gereken özlük haklarına ilişkin işlemler bekletiliyor.  Sözleşmeler yakın zamanda yenilenmezse araştırma görevlilerinin üniversite ile ilişkisi kesilmiş olacak.
Öte yandan 2 yıldır devam eden soruşturma süreci ile ilgili rektörlük önünde imzacıların üyesi olduğu Eğitim Sen İzmir Üniversiteler Şubesi ve SES İzmir Şubesi'nin çağrısıyla ortak açıklama yapıldı. Açıklamada barış talep etmenin suç olmadığı hatırlatılarak soruşturma komisyonunun lağvedilmesi ve akademisyenlerin görevlerine dönmesi istendi. Açıklamaya Dokuz Eylül Üniversitesi'nden öğrenciler, emek ve demokrasi güçlerinin temsilcileri de katıldı.  




'Öğrencilerinden, hastalarından koparıldılar'


Basın metnini okuyan Eğitim Sen İzmir 3 Nolu Şube Başkanı Ulaş Yasa, soruşturmaların başladığı süreçten beri 3 farklı rektör, 4 farklı komisyon ve 12 farklı soruşturmacı değiştiğini belirterek "Bu iki yıl içinde üniversitede değerlerin aşama aşama nasıl ayaklar altına alındığına tanıklık ettik. Yaşananlar, ifade özgürlüğünün ve barış isteğinin yargılanma çabasıdır maalesef. Dün itibariyle olmayan yönetmeliği bile işletmiş olsalar, iki yıllık zaman aşımı da dolmuştur. Haklarında soruşturma açılan 12 meslektaşımızdan dördü emekli olmak zorunda kalmıştır. Diğer sekiz arkadaşımız ise 203 gündür açıktadır; öğrencilerinden, hastalarından, akademiden uzaklaştırılmışlardır" dedi.

'Ders niteliğindeki rapor göz ardı edildi'

Soruşturmacı olarak görevlendirilen Prof. Dr. Meltem Kutlu Gürsel'in barış imzacısı akademisyenlerin lehine açıkladığı raporun görmezden gelindiğini de ifade eden Yasa şunları söyledi: Gürsel, raporunu düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğüne ve bilimsel özerkliğe dayandırmıştır. Bu raporda ayrıca adli sürecin sonlanmasının beklenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Oysa yeni göreve gelen Rektör Prof. Kasman ve ardından göreve gelen Prof. Çelik, hocamızın bu ders niteliğindeki görüşünü göz ardı etmişler ve soruşturma komisyonunu kafalarına göre değiştirmeye devam etmişlerdir.

'Soruşturma komisyonu hukuksuzdur'

Soruşturma komisyonu içinde bulunan karşı imzacı Prof. Dr. Recep Kök ve Prof. Dr. Himmet Konur'un da durumlarına değinen Yasa "Prof. Kök aynı zamanda, 7 Haziran seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi'nin İzmir milletvekili adayıdır. İzmir Türk Ocaklarının eski başkanıdır. İmzacı akademisyenlerden biriyle sıhri hısımlık bağı bulunuyor. Ayrıca anabilim dalı başkanlığı sıfatıyla iki imzacının yeniden atanmaması için olumsuz görüş vermiştir. 15 Eylül 2017'de Dokuz Eylül Üniversitesi rektörlüğüne vekâleten atanan Prof. Dr. Erdal Çelik'in imzacı akademisyenlerin özlük haklarına ilişkin tasarrufları ve görevlendirdiği soruşturma komisyonu hukuksuzdur" dedi.

'DEÜ yol ayrımındadır'

DEÜ yönetiminin yol ayrımında olduğunu belirten Yasa şunları söyledi: Dünyada sayısız örneği olan, Boğaziçi, ODTÜ, Galatasaray, Hacettepe gibi mi olacaktır; yoksa diğer kurumlar gibi cadı avına devam edip üniversite vasfını mı yitirecektir? Rektörlük, soruşturma komisyonunu lağvetsin! Recep Kök ve Himmet Konur soruşturmacılık görevinden alınsın! Arkadaşlarımızın suçsuzluğu teyit edilsin! Aydın Arı, Özer Yersüren ve Dilek Karabulut'un yeniden atamaları ivedilikle yapılsın! Arkadaşlarımız işlerine geri dönsünler! Yeni, özgür bir üniversite için, birlikte mücadele edeceğiz.