‘Muhalefet değil, birlik hareketiyiz’
Hepimizin Odası Hareketi’nin mevcut oda yönetimine muhalefet amacıyla başlatılmış bir hareket olmadığını aksine bir birlik hareketi olduklarına vurgu yapan Erim, ‘Dünya denizciliğinde büyük şirketlerin iş birliği yaptığı bir dönemde, Türk denizcileri arasında anlamsız bir rekabet ortamı oluşturmak amacı da yoktur. Önümüzdeki dönemde Türk denizciliği, Türkiye’nin büyümesine katkı sağlayan ana taşıyıcılardan biri olmak zorundadır. Coğrafyamız ve ülkemiz zor bir dönemden geçmektedir. Önümüzdeki yıllarda bu mücadelenin bir müddet daha devam edeceğini öngörmek zor değil. Bu mücadele sadece silahla da verilmeyecek. 2012 yılından sonra İzmir kurvaziyer turizminde yaşanan düşüş bunun en belirgin örneklerinden biridir. Dünyanın her noktasında iş adamları olarak bizler devletimizin arkasında durmak zorundayız. Ticaret, devletin açtığı alanlarda kalıcılığı sağlamak için çok ama çok önemli bir unsurdur ve bu görev biz iş adamlarına düşmektedir’ dedi.
‘İzmir’deki sorunların çözümüne öncelik vereceğiz’
Deniz Ticaret Odası’nın artık elini taşın altına koyması gerektiğine dikkat çeken Erim, sözlerini şöyle sürdürdü: Ülke sorunlarında çözüm noktasında yerini almalı, hiç değilse kendi iş kollarında yaşanan sorunların çözümü için yasaların kendine yüklediği görevleri ifa etmelidir. Denizcilerin sorunlarını sektöre uzak olanlar değil, denizlerde iş üreten ‘denizciler’ çözecektir. Önümüzdeki dönemde hepimizin aklına, cesaretine, tecrübesine, ilişkiler ağına ihtiyacımız var. İzmir’de faaliyet gösteren denizcilerin ihtiyaçları dururken başka alanlara kaynak aktarımı yapılmayacaktır. Hepimizin Odası Hareketi ile şubeler kendi üyelerinin ürettiği kaynaklar üzerinde daha çok söz sahibi olacaktır. Bağışlar, ihtiyaçlar değerlendirilerek bütçe ve fayda esasına göre yapılacak, fizibilitesi, projelendirilmesi net olmayan alanlarda bağış yapılmayacaktır. Böylece Ege’de faaliyet gösteren denizcilerin ihtiyaçları dururken başka alanlara kaynak aktarımı yapılmayacaktır.
‘Odaya ağırlık kazandıracağız’
Hepimizin Odası Hareketi’nin, İstanbul dışındaki denizciler ve meslek kollarının da adil bir şekilde temsil edileceği bir kadroyla yola çıktığını dile getiren Erim, ‘İstanbul dışındaki üyelerin odamızda temsil oranı Hepimizin Odası Hareketi ile rekor bir seviyeye ulaşacaktır. Pek tabi İzmir’in de temsil ağırlığı artacaktır. Üyelerine faydası olmayan, üyelerinin hukukunu koruyamayan bir odanın ülkeye katkı sağlaması düşünülemez. Odamız teşkilatı aidat toplayan, konuk ağırlayan ve seyahat düzenleyen, arada bir belge veren bir acente kimliğinden çıkarak, üyelerinin ihtiyaçlarını karşılayacak yetenek ve yeterliliğe kavuşmak zorundadır’ diye konuştu.
Odanın İzmir ekonomisine katkısı yok!
Mevcut oda yönetimi ‘Ulaşılabilir olmadığı gibi, denizciliğin İzmir ekonomisine katkı sağlamasına yönelik gerekli adımları da atamamıştır’ diyerek eleştiren Erim, şöyle devam etti: İzmir’de denizciliğin geliştirilmesi için öncelikle bir vizyona ihtiyaç var. Küçük-büyük demeden bütün denizcileri dinlemezseniz sahadan ve gerçekten koparsınız. Mevcut yönetim denizcilerden koptuğu için istikametini kaybetti. İstikamet olmazsa hiçbir faaliyet ve projenin bir anlamı olmaz. Sektörün önde gelen isimleri hem İzmir’de hem de İstanbul’da hareketimizi destekliyor. Büyük küçük demeden tüm üyelerimiz gerçekleştirdiğimiz ziyaretlerimizde hareketimize büyük teveccüh gösterdi. Başta Arkas Holding olmak üzere sektörün önde gelen firmalarının da desteğini almış olmamız bizlerin ne kadar doğru yolda olduğumuzun bir diğer göstergesidir.
Editör: Haber Merkezi
