Gamze Geçer- Bedriye Aslan, 44 yıldır kendini adadığı halı dokumacılığına, Tokat'ta başlayarak İzmir'de hala devam ediyor. İki çocuğu da evli olan Aslan, tek başına geçimini sağladığı halıcılıktan, 1 ev ile 1 araba alırken, kredisiz borçsuz bir düğünün altından kalkmayı da başardı. Kadın olarak her zaman geri planda bırakıldığımız toplumumuzda, istendikten sonra evde dahi para kazanılabileceğini bize gösteriyor.

Gece gündüz dokudum

Aslan, 3 yıldır evde olduğunu belirterek, 'Şu an evde halı dokuyorum. Yine de satışım oluyor. Kooperatife veriyorum. instagrama koyuyorum. Hatta en son Slovakya'dan bir müşterim çıkmıştı. Instagramda tesadüf eseri denk gelmiş. Bana mesaj attı. Kızıma okuttum. Yapıp instagrama fotoğrafını koyduğum halılardan birini çok beğenmişler. 1 yaşında olan bebekleri için sipariş verdiler. Yaptım ve yolladım. Bundan yaklaşık 1 yıl önce de oğlumun düğününü, babası dahi destek olmadan kendim yaptım. 1 yılda 50 bin liralık halı dokudum. Hepsini sattım. Ama hiç usanmadan gece gündüz dokudum. Bu bir yerden sonra alışkanlık haline gelmeye başladı. Emek vermeden yemek gerçekten olmuyor. Şu ana kadar hep kendi kendime yettim. Kadın olmak çalışamamak demek değildir. Elinizden geleni yapmadan, neler yapabileceğinizi göremezsiniz. Bu da tam böyle bir şey' dedi.     

9 yaşında kursa gitti

Aslan, ilkokul üçüncü sınıfın yaz tatilinde halı dokuma kursuna gittiğini ve hikayesinin 9 yaşında başladığını dile getirirken, 'Tokat'ta o yıllarda halıcılık okulu vardı. Sonrasında oraya devam ettim. Oradan belgemizi aldık. 5-6 yıl kadar orada çalışmaya devam ettik. 17 yaşında öğretmenlik yapmaya başladım. Kütahya-Gediz'de ilk görev yerlerimdendi. Sonrasında Tokat'ın köylerinde görev yaptım. Halk Egitim Merkezi'nde halı dokuma öğretmenliği yapmaya başladım. Evlendikten sonra öğretmenliğe ara verdim. Ama evimde halı dokuma tezgahım vardı. Öğreticiliği bıraksam da, halı dokuma aşkımdan vazgeçmedim. Kendi halimde halı dokuyordum. Ne zaman canım isterse o zaman başlıyordum. O haldeyken bile 2 tane halıyla bir araba almıştım. 25 sene öncesinden söz ediyorum. O zamanlar kızım 5 yaşındaydı. Eşimden ayrılmıştım. Yapabileceğim tek iş olan halıcılığa canla başla sarılıyordum. İnsanlar için imkansız denilebilecek bir durum. Üstüne üstlük kadınlar olarak çok hor görüldüğümüz için, imkansız olarak ilan edileni yapmak bana çok farklı bir güven veriyordu. Hala da veriyor. Çocuklarım küçükken biraz daha farklıydı. Şimdi arkamda onların olması bana daha dimdik yürümeyi öğretiyor. 2005'te İzmir'e yerleştik. İlk başta alışamadık. Sonra Bergama'ya ablamın yanına taşındık. Az çok küçük bir yer olduğu için biliyorduk. Ablamla eskiden beri halı dokuduğumuzdan kooperatif kurmaya karar verdik. Bergama zaten tarihi halıları ile ünlü olan bir şehir. Ablam da halk eğitimde halı dokuma kursu hocalığı yaptığından birlikte kooperatif işine girdik. Bergama'nın köylerine gidiyorduk. Bergama'nın girişinde o zamanlar doğuş halı vardı. Esas eğitim merkezimiz orasıydı. Ablam ile birlikte kadın girişimcilik örneği gösterdik. Bergama gelişmekte olan bir ilçe. Bahsettiğim 9-10 yıl öncesiydi. Şu an daha farklı koşullar söz konusu' ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi