İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturmaları, İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele, Organize Suçlar, Mali Suçlar, Kaçakçılık ve İstihbarat şube müdürlüklerinin koordinesinde art arda operasyonlara dönüştürüldü. FETÖ/PDY'ye yönelik yapılan bu operasyonlar sonrasında, örgüte Türkiye'deki en büyük darbelerden biri vuruldu. Son 2 ayda 777'ye yönelik 62 operasyon yapıldı. Bu örgüt üyelerinden 578'i yakalandı. Adliyeye gönderilen bu kişilerden 285'i tutuklandı, 96'sı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Diğerlerinin işlemleri ise devam ediyor.


'MAHREM ABİLER' SİSTEMİ DEŞİFRE EDİLDİ

FETÖ/PDY'nin en önemli yapılanmasını gerçekleştirdiği TSK ve emniyet içerisinde nasıl örgütlendikleri, bu operasyon sayesinde gözler önüne serildi. Örgütün 'hususi' olarak isimlendirilen özel görevlilerinin öğrencilik yıllarından seçtikleri kişileri, örgütün hücre tipi gizli evlerinde, kendi esaslarına ve beklentilerine göre eğittikleri, sonrasında da TSK ve emniyete girmelerini sağladıkları ortaya çıkarıldı. Örgütünün gizli haberleşme uygulaması ByLock'u da kullanan örgüt üyelerinin hususi imam yapılanmasına operasyon yapıldı. 51 şüpheliye yönelik İzmir merkezli olarak Afyonkarahisar, Ankara, Antalya, Aydın, Bursa, Denizli, Edirne, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, İstanbul, Kahramanmaraş, Kırıkkale, Konya, Manisa, Mersin, Yozgat ve Zonguldak'ta yapılan operasyonda, 24 'Hususi imam' yakalandı.


8 İTİRAFÇI MAHREM ABİLERİ ANLATTI

İzmir'de örgüte yönelik yapılan bu operasyonda, halen Emniyet Müdürlüğü'nde sorguları süren örgüt üyelerinden İ.G., M.K., S.K., M.D., M.K.B., H.B., H.A. ve  M.S. etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandı. Verdikleri bilgilerde, örgütünün mahrem imamlar yapılanlarını gözler önüne serdi, halen muvazzaf olan askerlerin kimlerinin tespit edilmesini sağladı. Etkin pişmanlık yasasından yararlanan bu örgüt üyelerinden doktorluk yapan İ.G., FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün amaçları doğrultusunda sorumlu abilerinin kendisine, lise çağındaki çocukların ders çalıştırma maskesi altında sorumluluğunu verdiğini anlattı. Bu öğrencilerin, askeri liselere hazırlanmasının da kendisinden istendiğini itiraf eden İ.G., eğitim verdiği Ö.Ü. ve B.S.'nin astsubay okuluna girdiğini, askeri okuldayken iki haftada bir bu çocuklarla örgüt abileri tarafından ayarlanan evlerde görüştüğünü söyledi. İ.G., bu görüşmelerde, örgütsel motivasyonun artırılmasına yönelik dersler verdiği Ö.Ü ve B.S.'yle zaman zaman üst pozisyonda olan abilerin de görüştüğünü, okul arkadaşları ve komutanlarıyla ilgili bilgiler aldıklarını da anlattı. Ö.Ü. ve B.S.'nin halen muvazzaf astsubay olarak TSK içinde görev yaptıkları ortaya çıktı.

Yine gözaltına alınanlardan S.K. de, 'hususi abilerin' verdiği talimatlar doğrultusunda, lise çağında belirledikleri öğrencilere dersler verip polis akademesi ve polis okullarına girmelerini sağladıklarını anlattı. S.K.'nin verdiği bilgilerle de üç polisin isminin saptandığı ifade edildi. 8 itirafçının verdiği bilgiler doğrultusunda, TSK içerisinde halen muvazzaf ya da askeri okullarda öğrenci olan kişilere yönelik araştırmaların da sürdüğü ifade edildi.