Hastalıklara karşı dirençli olmalarını sağladık
Türkiye'deki en önemli türlerden olan alabalık, çipura, levrek yetiştiriciliğinin yanı sıra, sektörün sorunlarına yöneleceklerini ve arge projeleri gerçekleştireceklerini ifade eden Tekinay, hastalık, beslenme, genetik konularında araştırmalar yapıp sektörün ihtiyaç duyduğu yeni bilgilere ve sorunlara çözüm bulmayı amaçladıklarını belirtti. Tekinay konuşmasına şöyle devam etti: "Kapalı devre sistemde ve tuzlu su ortamında alabalık yumurtalarını çatlatmak suretiyle yavru üretimini başarmış durumdayız. Bunun bize sağlayacağı yararlar var. Türkiye'de alabalık üretimi açık sistemi ile yapılıyor. Biz kısıtlı su sistemi ile aynı suyu tekrar arıtarak alabalıkları yaşatmayı başarmış durumdayız. Alabalıklar genellikle tatlı ve soğuk sularda yetişiyor. Biz burada binde 7 tuzluluğa sahip suda yetiştiriyoruz. Bunun bize faydaları oldu. Mantarlaşma problemini önledik ve hastalıklara karşı dirençli olmalarını sağladık. Teknolojinin artılarından faydalanmak zorundayız."
'Tam uzmanlık, tam istihdam sağlayacağız'
Merkezde suyu 10 dereceye kadar soğutarak balık üretimini başardıklarını ifade eden Tekinay, "Öğrencilerimiz balık çiftliklerine götürülüyordu. Burada üretimin her aşamasını öğrencilerimiz laboratuvar ortamında görebilecekler. Levrek ve çipura balıklarını da burada üreterek bu balıkları uygulamalı bir şekilde üretip öğrencilerimizin bilgilerini artırmak istiyoruz. Tam uzmanlık tam istihdam sloganımız için bu proje çok önemli. Laboratuvarlarımız büyük hızla tamamlanıyor" dedi.
'İzmir su ürünlerinin başkenti'
İzmir'in su ürünlerinin başkenti olduğunua anlatan Ahmet Adem Tekinay, "İzmir bölgesindeki koy ve körfezlerde yapılması gereken balık üretim faaliyetlerinin doğru formatta yapılması için akademik çalışmalara ihtiyaç duyulmakta. Üreticinin önünü açacak aydınlatacak bir bilimsel kuruluşa ihtiyaç var. Ege Üniversitesi bu kuruluşlardan bir tanesi, bizde öyleyiz. Alabalık bizim yetiştiricilik üretimimizin yarısından fazlasını oluşturan bir balık. Biz üretim başarısını yüzde 70'lerden yüzde 100'lere ulaştırmak istiyoruz" dedi. Üniversitelerin bilgi üretmekle görevli olduğunu dile getiren Tekinay, "Yeni nesil üniversitelerde kendi kendine yeten üniversiteler ön plana çıkacak. Bizler şu anda sektöre danışmanlık yapmaya başladık. Belirli oranda döner sermayemize paralar girmeye başladı. İlerde oluşursa para da kazanılabilir. Bizim önceliğimiz öğrencilerimizi yetiştirip marka haline gelen bir üniversite yaratmak" şeklinde konuştu.
'Su ürünleri mühendislerine ihtiyaç artıyor'
Su ürünleri fakültesi 45 lisans öğrencisi ve 25 lisans üstü öğrencisi ile eylül ayında faaliyet dönemine başlayacağıı belirten Tekinay, "2011 yılı verilerine göre su ürünleri sektörü 1 yıl öncesine oranla yüzde 7.7 oranla bir büyüme sağladı. En hızlı büyüyen gıda sektörü olduğu için sektörün büyümesi ile birlikte, sektörün çalıştıracağı kaliteli su ürünleri mühendislerine ihtiyaç giderek artıyor. Bizler kaliteli mühendis yetiştirmek ve yetiştirdiğimiz mühendisleri istihdam etmek konularına önem veriyoruz. Şimdiden 4 yıl sonrasında mezun vereceğimiz gençlerin istihdam edilebileceğini göstermek adına firmalarla anlaşmalar imzaladık. Biz bunu sadece sektörün kaliteli su ürünleri mühendisine ihtiyaç duyduğunu göstermek adına yapıyoruz" dedi.
Editör: Haber Merkezi
