İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, planın temel hedeflerinden birinin artan otomobil sahipliğine karşı gerekli önlemleri almak olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"İzmir Büyükşehir Belediyesi aklı ve bilimi rehber alarak kenti yönetme iradesini sürdürmektedir. Bu ulaşım ana planı da böyle bir çalışma sonunda gerçekleştirilmiştir. 2009 Planı'nda öngörüldüğü gibi 11 km olan raylı sistem ağını şu anda 165 km olarak çalıştırmaktayız. 1 ay sonra Konak Tramvayı'nın da devreye girmesiyle 180 km olacaktır. Yeni stratejik planda öngörülen 320 km raylı sistem ağının şu anda beşte üçü rahatlıkla geçilmiştir. Yani İzmir Büyükşehir Belediyesi yolun yarısından fazlasını kat etmiştir."


Bakanlık yapmazsa biz yaparız

Başkan Aziz Kocaoğlu, bazı büyük kentlerin aksine İzmir'deki tüm raylı sistem yatırımlarının yerel yönetim imkanlarıyla yapıldığını belirterek, şöyle devam etti:

"Geçtiğimiz yıllarda Ulaştırma Bakanlığı, belli kentlerimizin raylı sistem yatırımlarını üstlendi. Bizden de böyle bir talep söz konusu oldu. Yapılan talep doğrultusunda biz iki projeye ağırlık vererek Halkapınar-İzotaş ve Buca metro hattını önermiştik. 7-8 senedir Halkapınar-İzotaş hattını yapacaklarını söylüyorlar. Gitti geldi, hızlı trenin içine girdi, dışına çıktı. Nasıl olacak henüz bir bilgi yok. Gerekiyorsa 4,5 km'lik bu hattı kendi olanaklarımızla seve seve gerçekleştiririz. Raylı sistemi bir yandan Katip Çelebi Üniversitesi, bir taraftan Dokuz Eylül Üniversitesi Narlıdere kampusüne, bir yandan da Tınaztepe Kampüsü'ne bağlıyoruz. Havaalanını İzban'la bağladık. Kala kala bir İzotaş kaldı. Zaten projesini de yapmıştık, bakanlığa devrettik. Gerekirse bunu da yapacak gücümüz var."


Mavişehir İskelesi için onay bekliyoruz

Deniz ulaşımı konusunda da önemli atılımlar hedeflediklerini ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, "Mustafa Kemal Sahil Bulvarı'nda meydan olarak düzenlediğimiz bölgeye bir iskele yapacağız. Bizim deniz ulaşımında sıçrama yapmamızı sağlayacak olan ise  Mavişehir iskelesidir. İskelenin yeri bellidir. Planları gönderilmiştir. Planlar onaylandıktan hemen sonra, ki uzun süredir beklemektedir, hemen yapılacak ve körfez ulaşımında önemli bir potansiyel yaratacaktır. Bunu da Çevre Bakanlığı'ndan beklemekteyiz" diye konuştu.


Birilerinin gönlü olsun diye plana koymayız

Gündeme aldıkları bütün projeleri katılımcı süreçlerin ardından hayata geçirdiklerini ve bu yüzden kentliler tarafında kabullenildiğini belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, Körfez Geçiş Projesi'nin planda yer almadığı yönündeki eleştirileri ise şöyle yanıtladı: "Başkan karşı olmadığını söylüyor ama master plana almadı' diye bir eleştiri gelmiş. Merkezi hükümetin yapmak istediği, kendi bilimsel çalışmalarına göre 'yapacağım' dediği konulara önerilerimizi, nasıl olması gerektiğini sorulduğunda bildiriyoruz. Ama merkezi hükümet bir yatırımda ısrar ederse, çok hayati bir şey yoksa, kentin geleceğiyle ilgili çok büyük bir zarar yoksa karşı çıkmıyoruz. Projenin önünü açmaya çalışmak ayrı bir şeydir. Bu Büyükşehir Belediyesi'nin uzlaşıyla iş yapma yoludur. Ama Ulaşım Master Planı'nda bilim insanları 2030 projeksiyonunda körfez geçişini öngörmüyorsa, fizibıl bulmuyorsa, biz onu birilerinin gönlü olsun diye ulaşım master planına koyamayız. Bilim derse ki koy, memnuniyetle alır, savunuyoruz. Biz akla ve bilime inanırız. Ulaşım Master Planı'na konulmaması, bu planın bilimsel bir vesika olmasını güçlendirir. Bizim duruşumuz, kamuoyunda merkezi hükümetin yapacağı bir yatırımın desteklenmesi konusudur. İkisini birbirine karıştırmak doğru değildir. Farklı manipülasyon amacıya yapılmıştır ki, o işlerin içinde biz olmayacağız."


Popülist davranmayacağım

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Türkiye'nin dış politikada yaşadığı süreç ve ekonomik göstergeler nedeniyle kredi maliyetlerinin son dönemde aşırı yükseldiğine de dikkat çekti. Büyükşehir Belediyesi'nin metro gibi yatırımları yüksek  kredibilitesi sayesinde uluslararası piyasalardan bulduğu kredilerle hayata geçirdiğini vurgulayan Başkan Kocaoğlu, "Merkezi politikaların bize dokunan kısmı bu. İzmir Büyükşehir Belediyesi şu anda dünya finans çevresinin 'borçlanabilir' dediği rakamın beşte birindedir. Ama sürdürülebilir bir finans politikası yürütmek için kredinin normalleşmesini, kredi faiz oranlarının düşmesini beklemek gibi bir derdimiz var. Çünkü şu anda bu fiyatlar aşırıdır. Eğer popülist davranacak olsam ki, 14 senedir yapmadım, yüksek fiyattan alır geçerim. Ama bu konjonktürde, bu kredi maliyetlerini İzmir'e ödetmek istemiyorum. Onun için Buca metrosu belirli bir müddet kredi faizleri normale ininceye kadar yavaş gidecektir. Bunu tüm açık yürekliliğimle söylüyorum" diye konuştu.

 
Ucuz krediye İller Bankası engeli

Başkan Aziz Kocaoğlu, 180-200 milyon Euro'ya mal olması planlanan Narlıdere metrosu için bir finans kuruluşundan gelen çok uygun koşullardaki kredi teklifini İller Bankası'nın tutumu nedeniyle değerlendiremediklerini söyledi. O dönem sunulan teklife göre faiz oranının yüzde 1.34 olduğunu ifade eden Başkan Kocaoğlu, şunları kaydetti:

"İller Bankası'yla protokol yapmışlar. Biz de İller Bankası'na müracaat ettik. 110 milyon Euro kredi. Yazı yazdık, İller Bankası Genel Müdürü'ne gittik. Bağlı olduğu bakana gittik. Başbakanımızdan randevu istedik. En son hatırladığım geçtiğimiz Ramazan'ın son günlerinden bu yana Sayın Başbakan'a randevu talebimizi yeniliyoruz. Sonra İller Bankası Genel Müdürü ile görüştüm. Bu krediyi kentsel dönüşümde kullanacaklarını söyledi. Ertesi gün kredi kuruluşundan randevu aldık. Onlarsa 'bu kredi kentsel dönüşümde kullanılamaz' dedi. Bugün Türkiye'de böyle bir kredi faizi yok. Şimdi teklifler yüzde 4-4,5 düzeyinde gidiyor."  

 
1 kuruş destek almadık

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kentte yaşayanların vergilerinden toplanan ve yasaya göre verilmesi gereken gelirden başka hiçbir projesine merkezi yönetimden 1 Kuruş dahi destek almadığını belirten Başkan Kocaoğlu, "Bırakın desteği, bu kredi konusu  bedava bir destektir. Sadece onay verilecektir. Başka kentlerin metroları, raylı sistemleri merkezi hükümet tarafından yapılırken, biz kendi yağımızla kavrulup 11 km raylı sistemi 170 km'ye çıkarmışken, bizden yetki ve imza desteğinin bile esirgenmesini bu vesileye İzmirli hemşerilerimle paylaşmak istedim. Bu konularda fazla konuşmak istemediğimi, iş odaklı çalıştığımı biliyorsunuz. Ama zaman zaman bazı konuların paylaşılmasının yararlı olduğunu düşünüyorum" dedi.


İzban'da kapasiteyi artırmamanın kime faydası var?

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzban'da yolcu kapasitesinin artmasını sağlayacak düzenlemelerin TCCD ile 2005 yılında yaptıkları protokolden bu yana hayata geçirilmediğini söyledi. Dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman'ın desteklediği görüşün de yük trenlerinin sadece geceleri limana girmesi, kuzeyden gelen yolcuların Menemen'de, güneyden gelenlerin de Torbalı'da sisteme dahil edilmesi yönünde olduğunu belirten Başkan Kocaoğlu, şöyle devam etti:

"Bu hatta çağın gereklerine uygun sinyalizasyon yok. Seferlerin sıklaşması için sinyalizasyonun yenilenmesi lazım. Bu konu, protokolün yapıldığı 2005'den beri TCDD'nin görevidir ama daha ihalesine bile çıkılmadı. Bugün en çok bize gelen şikayet, İzban'ın sıkışıklığıdır. Kuzeyi güneye bağlayan bu mükemmel hatta yolcu sayısını, bu kadar para harcadıktan sonra iki misline çıkarmamanın kime faydası var? 8-10 senedir bunu anlamış değilim. Un, yağ, şeker hepsi hazır. Bir helva yapacağız. Sürekli gündemimizde. 8 yönetim kurulu üyesinin 4'ü bizden, 4'ü TCDD'den. Yönetim Kurulu Başkanı bir onlardan bir bizden oluyor. Bu proje Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir kamu kurumuyla yerel yönetimin yaptığı örnek projedir. Dünyada ödül almıştır. Bunun kapasitesinden yararlanmamanın kime faydası var anlamış değilim."

İzmir Ulaşım Ana  Planı'nın teknik detaylarını ise İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanı Kader Sertpoyraz ve Ulaşım Planlama Şube Müdürü Mert Yaygel yaptı.  Projede görev yapan Prof. Dr. Haluk Gerçek ve Prof. Dr. Serhan Tanyel de bu bilimsel çalışmanın önemini vurguladılar.
Editör: Haber Merkezi