Gece müzeciliği Efes Antik Kenti'nde parlıyor! Gece müzeciliği Efes Antik Kenti'nde parlıyor!

Özellikle iklim değişikliği ve artan yağışlarla birlikte sivrisinek sayısında yaşanan artış, belediyenin mücadele stratejilerini güçlendirmesine neden olmuş durumda. Belediye ekipleri, 27 farklı ekiple yıl boyunca kesintisiz bir şekilde ilaçlama faaliyetlerini yürütüyor. Bu ekiplerin içinde biyolog, kimyager, gıda mühendisi, ziraat mühendisi gibi uzmanlar da bulunuyor. Toplamda 380 personelin katılımıyla gerçekleştirilen bu çalışmalarla sadece sivrisineklere değil, hamam böcekleri, karasinekler, fareler ve pireler gibi diğer haşerelere de etkili bir şekilde mücadele ediliyor.

Özellikle Asya kaplan sivrisineği olarak bilinen ve şehir yaşamına uyum sağlayarak yayılan Aedes albopictus türüne karşı da ekstra önlemler alınıyor. Bu türün kontrol altına alınması, sivrisineklerin yayılmasını önlemek adına büyük önem taşıyor.

İklim krizi sinek popülasyonunu etkiledi

İzmir Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Şube Müdürlüğü Vektör Mücadele Birimi'nde görevli ekip sorumlusu Ziraat Mühendisi Sedat Özdemir, İzmir'in yıllık ortalama sıcaklığının 15 santigrat derece olduğunu, bunun da etkisiyle bu tür canlıların yılın her ayı gelişimlerini sürdürdüğünü belirtti. İklim değişikliğinin birçok canlının adaptasyonunu etkilediğini anlatan Sedat Özdemir, “İklim değişikliğinin etkisiyle, farklı birçok türü görmek mümkün. Üstelik kış aylarında olmaması gereken canlılar bile yaşamını sürdürebiliyor. Çünkü değişen yağış rejimi, değişen sıcaklıklar bu tür canlıların yaşam alanı bulmasına olanak tanıyor” dedi.

“Biz çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz”

Özellikle durgun sularda, rögar, foseptik, yağmur ızgaraları gibi alanlarda sık sık ilaçlama çalışması yaptıklarını belirten Özdemir, “Biz çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz ancak burada yurttaşların önlem alması da şart. Çalıştığımız alanlar dışında, canlıların üreyebildiği alanlar olabiliyor. Örneğin bahçelerdeki su birikintisi, saksılarda veya kapı önlerinde kovalarda bırakılan sular, larvaların üreyebileceği alanlar. Buralarda ya su bırakılmamalı ya da bu sular sık sık değiştirilmeli. Yurttaşlarımız bizim göremediğimiz bu tür alanlarda bireysel önlem alırsa daha başarılı sonuçlar elde edebiliriz.” İfadelerini kullandı.

“İnsana hastalık bulaştıran canlılarla mücadele ediyoruz”

Kullanılan ilaçların çevre ve insan sağlığına zarar vermediğini anımsatan Sedat Özdemir, “Fiziksel olarak ulaşamayacağımız alanlarda amfibik aracımız ile çalışıyoruz. Halk sağlığını tehdit etmeyecek, diğer canlılara zarar vermeyecek biyolojik larvasitler kullanıyoruz. Karasinek tuzaklarıyla da karasinek popülasyonunu azaltmaya çalışıyoruz. İnsana hastalık bulaştıran canlılarla mücadele ediyoruz. İlaçlar da sadece bu tür canlıları etkiliyor. Diğer canlı türlerine bir zarar vermemiş oluyoruz” Şeklinde konuştu.

Muhabir: HABER MERKEZİ