Önemli görüşme New York’ta

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, New York’ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yapacağı görüşme öncesinde Cumhuriyet Meclisinde temsil edilen siyasi parti başkanlarıyla bir araya geldi.
Cumhurbaşkanlığında gerçekleşen toplantıya, Başbakan, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Ünal Üstel, Ana Muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Gençlik ve Çevre Bakanı, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Fikri Ataoğlu, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı, Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı Erhan Arıklı katıldı. 
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 5 Nisan Cuma günü BM Genel Sekreteri Guterres ile görüşecek. Tatar, görüşmeyle ilgili açıklamalarında Guterres’ten tüm ambargo ve kısıtlamalara son verilmesini isteyeceğini belirtmişti.
Guterres, iki hafta önce Brüksel’de AB Devlet Başkanlarıyla görüşmeleri kapsamında Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulis ile de bira araya gelmişti.Bu durumda eşitlik ilkeleri uyarınca  kendilerinin de görüşme talebinde bulunduğunu  BM’ye ilettiklerini aktaran Tatar, “Talebimiz üzerine ertesi sabah bana Brüksel’de bir görüşme randevusu verildi ancak oraya ulaşmam mümkün değildi, dolayısıyla ısrarımız üzerine bize 5 Nisan Cuma günü öğleden sonra BM Genel Merkezi’nde randevu verildi” diye konuştu.

 

Müzakere süreci başlayabilir

Cumhurbaşkanı Tatar, bugün Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yapacağı görüşme için Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) gitmek üzere dün adadan ayrıldı. Tatar, Guterres ile görüşeceği New York ziyareti öncesinde Washington’da da bir dizi temasta bulunacak.
Cumhurbaşkanı Tatar’a ziyaretinde Özel Temsilcisi Güneş Onar eşlik ediyor.
Ercan Havaalanında basın açıklaması yapan Tatar, İstanbul üzerinden ilk olarak Washington’a gideceğini ve yarın orada yapacağı bir dizi temas sonrasında yarın BM Genel Sekreteri Guterres ile görüşme yapmak için New York’a geçeceğini belirtti.
Bazı unsurların baskısıyla BM Genel Sekreterinin bir temsilci ataması aşamasında, Crans Montana’da bırakıldığı yerden işe başlamayacaklarını, yeni bir sürecin gündeme gelmesi gerektiğini vurguladıklarını ifade eden Tatar, Özel Temsilci atanmasını reddettiklerini, neticede Kişisel Temsilci atanması noktasında mutabakata vardıklarını söyledi.
BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar'ın altı aylık bir süre için görevlendirildiğine işaret eden Tatar, “Bizim onayımız buna bağlıydı” diyerek, ucu açık bir sürecin doğru olmayacağını kaydetti. Cuellar’ın 5 Nisan’da üçüncü ayını dolduracağını ve şu anda Washington’da temaslarda bulunduğunu belirten Tatar, Kişisel Temsilcinin, Nisan ayında üçüncü kez tarafları ziyaret edeceğini ifade etti.
ABD ziyaretiyle ilgili Rum tarafının, “Hristodulidis’in kabul ettiği bazı önerileri kabul etmesi durumunda müzakereler başlayacak” şeklindeki algı operasyonlarının gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Tatar, görüşme talebinin kendilerinden geldiğini yineledi.
BM Genel Sekreterine, üç yıldan beridir sürdürülen siyasetten geri dönüş olmayacağını ifade edeceklerini vurgulayan Tatar, Kişisel Temsilcisinin yapacağı araştırmalarla ortak zemin olup, olmadığı konusunda Guterres’in kanaatinin oluşacağını söyledi. “Şu ana kadar ortak bir zemin olmadığı açık ve nettir” diye konuşan Tatar, karşı tarafın Crans Montana’da bırakıldığı yerden, iki bölgeli, iki toplumlu federasyon görüşmelerinin başlamasını istediğini kaydetti.
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığından bir heyetin dün KKTC’de olduğunu ve görüşme yaptıklarını ifade eden Tatar, Türkiye’nin tamamıyla yeni siyasetin arkasında olduğunu belirtti.
BM Genel Sekreterine, Kıbrıs Türk halkına uygulanan izolasyonlar, ambargolar ve kısıtlamaların kalkması gerektiğini ileteceklerini dile getiren Tatar, Annan Planı sonrasında Kıbrıs Türk halkına verilen sözlerin hala tutulmadığını vurguladı. Tatar, Kıbrıs Türk halkının, ambargolarla her türlü gelişmesini kısıtlayacak, tıkayacak bir zihniyetle karşı karşıya olduklarını ifade etti.
BM Güvenlik Konseyinin, 1964 yılındaki 186 sayılı kararının hala durduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, kararın üzerinden 60 yıldan fazla zaman geçtiğini belirterek, “60 yıldır Kıbrıs meselesi çözülememiştir” dedi. 60 yılda birçok görüşme olduğunu, federal temelde anlaşma için müzakere masaları kurulup, devrildiğini anlatan Tatar, Annan Planı ve Crans Montana’nın yakın tarihteki en iyi örnekler olduğunu söyledi.
Halkın da gerçekleri çok iyi bildiğini dile getiren Tatar, 1963’ten beri tanınan “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin Kıbrıs Türk halkına büyük bir haksızlık olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının baskı altında tutularak, dayatmayla bir çözüme zorlandığını ancak bunun böyle olmayacağını artık dünyanın öğrendiğini dile getirdi.
Kıbrıs Türk halkının yanında Anavatan Türkiye Cumhuriyeti olduğunu belirten Tatar, Kıbrıs’ta egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün teyidiyle bir müzakere sürecinin başlayabileceğini ve sürecin sonunda da iki devletin iş birliğiyle bir anlaşma olabileceğini vurguladı.

Tatar “Bizim siyasetimiz budur, nettir, açıktır” dedi.
 
 
KKTC’nin ilk Başbakanı Mustafa Çağatay, 35’inci ölüm yıl dönümünde anıldı
Çağatay’ı anma törenine, ailesi ve sevenlerinin yanında, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Meclis Başkanı Zorlu Töre, Başbakan Ünal Üstel, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sebahattin Kılınç, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Osman Aytaç, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ve Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul katıldı.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar törende yaptığı konuşmada, Çağatay’ın Limasol doğumlu olduğunu belirtip Limasol’da verdiği mücadeleden bahsetti ve Çağatay’ın özellikle 1974 Barış Harekatı sonrasında Limasol’da sergilediği liderliği övdü.
Bir hukukçu ve bir TMT’ci olan Mustafa Çağatay’ın lider nitelikli de olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, “Kendisi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin daha güçlü hale gelmesi bakımından hukuk bilgisi ile büyük hizmetler vermiştir.” dedi.
Mustafa Çağatay’ın dürüstlüğü ile anılan bir kişi olduğunu da vurgulayan Tatar, KKTC’nin Mustafa Çağatay gibi değerli dava adamları sayesinde bugünlere geldiğini anlattı.
Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kıbrıs’taki iki devletten biri olduğunu ve bir anlaşma olacaksa mutlak suretle bu anlaşmanın bir parçası olacağını kaydederek, Türkiye Cumhuriyeti’nin de bu siyasete destek verdiğini belirtti.
İki devletli siyasette Mustafa Çağatay’ın da büyük emekleri olduğunu söyleyen Tatar, Çağatay gibi dava adamlarının çizdikleri yolda gideceklerini ifade etti, hizmetlerinin unutulmayacağını vurguladı.