Bir aksilik olmadığı taktirde, bugün Marmaris'te olacağım. Tabii ki öncelikle, yorgunluğu atmak ve sezona 'Merhaba' demek için Marmaris Körfezi'nde bir tekne turu yaptıktan sonra medya çalıştayı için bir hazırlık yapacağım.

Asıl önemli olan ne biliyor musunuz?
Pazar günü Haber Ekspres ekibi olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yapacağımız toplantıda gündeme getireceğimiz konular. Bunlardan en önemlisi ise sağlığımızı ve geleceğimizi yakından ilgilendiren bir konu...
Ama önce, siyasi değil de, yemeklerle ilgili en ilginç komplo teorilerinden bazılarını paylaşayım:

Yalnız siyasette değil!

Nedense komplo teorilerini seviyoruz!
Çünkü gizemli olan her zaman bizleri cezbediyor. Peki yemeklerle bile ilgili olan komplo teorilerinin de var olduğunu biliyor muydunuz?
Haydi, yemeklerle ilgili komplo teorilerine göz atalım...
GDO'lu ürünlerin tüketimi her zaman tartışma konusu oldu. Genel kabul gören görüşe göre son derece zararlı olan GDO'lu gıdaları tüketmek kansere yol açıyor. Fakat kanser olasılığının yanı sıra çok daha ilginç bir iddia mevcut. Bu iddiaya göre GDO'lu gıdalar Afro-Amerikalılar'ın ve Afrikalılar'ın gen havuzundan silinmesi için ortaya çıkarılmış bir tür biyolojik silah.

Çin sahte sebzeler satıyor

Filipinler'de kamuoyunu oldukça etkileyen bir söylenti dolanmaya başladı. Buna göre Çin sahte lahana satıyordu. Bu söylenti birdenbire Filipinler sınırlarını aştı ve tüm dünyada Çin'in sahte sebzeler sattığına dair iddialar peş peşe ortaya atıldı. Fakat bu tuhaf iddia aslında bir yanlış anlaşılmadan dolayı ortaya çıktı. Sahte sebze iddiasının ortaya çıkmasına sebep olan videoda aslında balmumundan yemek prototipi yapma anlatılıyor.

Şeytani örgütler

ABD çapında son derece ünlü bir et lokantası olan Outback Steakhouse'un İllüminati ile bağlantısı olduğu iddia ediliyor. Peki sıradan bir et lokantasını İllüminati gibi bir örgütle nasıl bağlantısı olabilir?
Komplo teorisyenleri Outback Steakhouse'un şubesinin olduğu kentleri harita üzerinde inceledi.
En az beş şubenin olduğu kentlerde şubelerin pentegram yıldızı oluşturacak şekilde konumlandığı ortaya çıktı. Komplo teorisyenleri şubeleri pentagram yıldızı oluşturan Outback Steakhouse'in İllüminati ya da şeytani örgütlerle bağlantılı olduğunu iddia ediyor.

Reklam için!

Starbucks'tan sipariş verdiğinizde çoğu zaman isminiz kahve kutularına yanlış ve tuhaf bir biçimde yazılır. Peki baristalar isim anlama konusunda gerçekten bu kadar kötü mü olur?
Buna göre ismin yanlış yazılmasının asıl sebebi markanın iyi ya da kötü biçimde reklam yapma çabası. Ve duyduğunuz gibi artık Starbucks ürünlerine kanser uyarısı koyacak!

Şeytani amaç!

Enerji içeceği markası Monster'ın ürünlerine 'M' harfi yapıştırmasının altında çok şeytani bir amaç yatıyor olabilir. Bazı komplo teorileri M harfinin İbranice'de 6 anlamına gelen 'vav' harfini simgelediğine inanıyor. Art arda üç çizgi biçimindeki logonun aslında Şeytan'ı simgeleyen 666 rakamına atıfta bulunduğu öne sürülüyor. Aslına bakılırsa İbranice'de 666 rakamı 'samech resh tav vav'  harfleriyle ifade ediliyor. Fakat 2007 yılından bu yana internet alemi markanın 666 sayısını simgelediği yönündeki iddialara daha çok inanmayı tercih ediyor.

Kaç yıl önce?

1972 yılında İngiliz gıda profesörü John Yudkin, Pure, White, and Deadly: How Sugar is Killing Us and What We Can Do to Stop It 'Saf, Beyaz ve Ölümcül: Şeker bizi nasıl öldürüyor ve bunun önüne geçmek için ne yapabiliriz?' adlı bir kitap yayınladı. John Yudkin'in kariyeri kitabının yayınlanmasının ardından yerin dibine sokuldu desek yeridir. Gıda endüstrisi ile iş birliği yapan diğer gıda uzmanları Yudkin'in kitabını sert bir dille eleştirdi ve kitabın yasaklanması gerektiğini söyledi. Aradan geçen yıllar içerisinde gıda sanayinin ve hükümetlerin birlikte çalışarak yağlı ve şekerli gıdaların tüketimini teşvik ettiği ve böylece ilaç sanayinin kalkınmasına yardımcı oldukları temalı komplo teorileri öne sürüldü.

Sadece ticaret için

Fondünün geleneksel bir yöntem değil aksine İsviçre peynir mafyası tarafından karlılığı artırmak amacıyla geliştirilen bir tür gıda yeme biçimi olduğu iddiası bulunuyor. Aslına bakılırsa bu iddia tamamen doğru olabilir. İsviçre'nin Antik Roma Dönemi'ne kadar uzanan derin bir peynir geleneği vardır. Birinci Dünya Savaşı itibariyle İsviçre'de üretilen 1000 kadar peynir çeşidi bulunuyordu ve savaş sebebiyle peynir sektörünü etkilemesi muhtemel kıtlıklar kapıdaydı. Bu sebeple İsviçre Peynir Birliği (Genossenschaft schweizerischer Kasexportfirmen) kuruldu ve bu birlik peynir ihracatından kalite kontrol sürecine kadar her türlü işlemin tek adresi haline geldi. Son derece karmaşık bir sistemle peynirler üretiliyor ve paraya çevriliyordu. Peynir çeşitleri Emmental, Sbrinz ve Gravyer olarak üçe düşürüldü. 1930'lu yıllarda ise Alpler'de fondü icat edildi.
Fondü, birliğin penirli ürünlerini teşvik etmek için mükemmel bir yöntemdi. Fondü yarı gravyer ve yarı emmental peynir sosla çok uluslu bir mirası anmak için kullanıldı.

DİP EKSPRES

Şeytan her yerde var!


Bunları anlatmamın, paylaşmamın tek nedeni var. Cin fikirli, şeytani akıllı birçok gıda firması bizi yavaş yavaş ölüme götürüyor. En basitinden tağşiş yapıyor. 'Oganik' diye aldatıyor. Bakanlar, Hükümet, hatta illedeki temsilcileri ve görevlileri bunları görmezden geliyor. Aldatmaca hat safhada...
Ve geçenlerde bahsettik. Şu gıdalardaki hileler kadar ilaçlarla tabiatın adeta yok edilişi. Bakalım bu konuda Kılıçdıroğlu ne düşünüyor?
Bunları da öğreneceğiz...