Memleketin ekonomisi ortada...
Rakamlar hükümeti yalanlıyor.
Ancak siyasi atışmalar sürüyor.
CHP'nin seçim bildirgesinde açıkladıkları AKP'lileri telaşlandırmış olmalı, karşı ataklar yapıyorlar.
Hatta Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bile, 'CHP emekliye ve işçiye vaat ettiklerinin kaynağını açıklasın, oyumu CHP'ye vereceğim' dedi.
AKP'ye oy isteyen ve 400 milletvekilinden söz eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Ben hiçbir partinin adını ağzıma almadım!' diyor.
Ama başta CHP ve MHP olmak üzere tüm partilere çatıyor.
Konuşmadığı, TV'lere çıkmadığı gün yok...
İzmir'de AKP'nin milletvekili adayı Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu şimdi de İzmir'in en pahalı yerinde Kordon'da deniz manzaralı 200 metrekarelik ofis tutuyor.
Söylenen şu:
'Veysel Eroğlu, İzmir'de oy değil imbat havası alır'
Zaten bürosunu da bu nedenle Kordon'da tutmuş...

Atatürk'ün İzmir'i

Kordon denilince aklıma geldi:
İzmirlilerin yüreğindeki Ata sevgisi bir başkadır...
Gazi, sadece İzmir'in 'Halaskarı', büyük kurtarıcısı değildir.
Türkiye'nin en batısında yaşayanların bu sevgisinde, ülkeyi çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak için önemli adım olan 'hilafetin kaldırılması' kararının İzmir'de verilmiş olmasının rolü büyük...
Diğer yandan Gazi'nin Kordon'da rakı içmekten aldığı keyfin de altını çizmek gerek...
Mustafa Kemal, İzmir'e ilk kez 1905'te gelmiştir ve kendi deyimi ile, 'Çok elim, çok hazin ve çok kederli hissiyat' dolu izlenimlerle ayrılmıştır bu kentten...
1906'da bir kez daha gelir...
Ama unutulmayacak gelişi 10 Eylül 1922 günü gerçekleşir.
Dr. Hakan Tartan'ın, 'Atatürk'ün İzmir'i adlı kitabından bir bölüm, 10 Eylül günü Gazi'nin içinde bulunduğu ruh halini de yansıtıyor:
'Kordon'un en güzel binalarından biri olan Kramer Palas'a girer, denize karşı bir masaya oturur:
- Bize razı getiriniz.
Getirdiler, garsona sordu:
- Kral Konstantin hiç buraya gelip de rakı içti mi?
- Hayır efendim!
- Öyle ise ne diye İzmir'i almaya kalkmış...'

Cumhuriyetin ışığı

Gerçekten de Kordon'da rakı içmeyecekseniz, İzmir'in sahibi olmanızın, İzmirli olmanızın anlamı var mı?
Gazi, 9 Eylül 1922 günü, bütün dünyaya Türkiye'nin kurtuluşunu İzmir'den ilan etmiş, modern cumhuriyetin ilk ışığını Belkahve'de İsmet Paşa'ya söylediği şu sözlerle müjdelemişti: 'Hitam-ül misk... (mis gibi bitti), şimdi başka işlerimize bakalım...'
Bu satırları, Dr. Eren Akçiçek'in 'Atatürk'ün Hayatında İzmir' isimli çalışmasından aldım.
Bir şeyler anlatmak istedim.

İşte kaynak!

Şimdi günümüze dönelim.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in 'Kaynağını açıklayın. CHP'ye oy vereceğim' demecine...
İlk yanıtı Facebook'ta Oktay Gökdemir'in satırlarında buldum.
Oktay Gökdemir hocamız şunları söylüyor:
'İşte kaynak....
Türkiye'nin bütçesi 752 milyar TL...
CHP'nin seçim bildirgesinde vaat ettiği iyileştirme programı yıllık olarak bütçeye 40-42 milyar TL civarında bir yük getirecek...
Bu da toplam gayrisafi millli hasılanın yüzde 4'ü gibi çok küçük bir rakamına karşılık geliyor...
Türkiye'nin devlet bütçesinde öyle büyük israf kalemleri var ki, istedikten sonra çok kolay bulunabilecek bir rakam 40 milyar TL.
Bir yaygaradır kopmuş gidiyor...
'Nereden bulacak?', 'Nereden bulacak?' diye...
Türkiye'nin yoksul halkı, egemenler size verilecek yüzde 4'lük bir orana bile karşı geliyorlar...
Siz önce buna karşı çıkın...
Gidin, oy atın, gitsinler...'

Sırasına göre

Bu arada CHP'den İzmir milletvekili adayı olan Selin Sayek Böke de, CHP'nin seçim vaatlerine nereden kaynak bulunacağına açıklık getirdi.
Aynı zamanda CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke şu sıralamayı yaptı:
1- Büyümeden 60 Milyar TL.
2- Kayıt dışından 100 Milyar TL.
3- İhalelerden 4,5 milyar TL.
4- BTK'dan 1 Milyar TL.
5- YÖK'ün kaldırılması 40 milyon TL.
6- Örtülüden 2 milyar TL.
7- Araç kiralamadan 1 milyar TL.
8- Üst gelir grubuna vergi.
9- Yabancı yatırım 20 Milyar TL.
10-Saray'a yeni harcama yok!
Benim hoşuma giden 10'uncu madde oldu...
Bu arada trafik cezaları unutulmuş...
Ama bunu saymamakla hata etmiş sayılmaz.
Zira artık İzmirliler bu konuda cezalandırılamayacaklar, çünkü 'Durun' denilecek.
Baksanıza sokaklarda artık araçlar serbestçe park yapabilecek.
Her ne kadar Isparta'da alınan mahkeme kararı ile CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi cezalandırılmak ve gelirinden mahkum edilmek isteniyor, fakat işin derinine inildiğinde İzmirli trafik cezası yazan ve bu konuda özel talimat verenlere de karşı çıkmış olacak.
Unutulan ve gözardı edilen bir nokta daha var...
Büyük ihalelerde alınan yüzde 10 ya da yüzde 20'lik özel pay...
Herhalde bu paylar da vatandaşa yarayacak...
Bir zamanlar dendiği gibi; yol olarak, su olarak, okul olarak, hizmet olarak bize dönecek...
Bazılarının ceplerine gidemeyecek...

23 Nisan kutlu olsun

Bugün 23 Nisan Çocuk ve Egemenlik Bayramı olduğuna göre birkaç söz etmek istiyorum.
Öncelikle ve her zaman söylediğimiz şu:
Atatürk olmasaydı, bugünleri göremezdik...
Güncele gelirsek: Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2014 yılına ilişkin çocuk istatistiklerine göre, Türkiye nüfusu geçen sene 77 milyon 695 bin 904 iken çocuk nüfusu ise 22 milyon 838 bin 482 oldu.
Birleşmiş Milletler tanımına göre 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1935 yılında toplam nüfusun yüzde 45'i iken 2014 yılında toplam nüfusun yüzde 29,4'ünü oluşturdu.
Çocuk nüfus yaş grubuna göre incelendiğinde, 2014 yılında çocuk nüfusun yüzde 27,6'sının 0-4, yüzde 27,7'sinin 5-9, yüzde 27,4'ünün 10-14 ve yüzde 17,4'ünün ise 15-17 yaş grubu çocuklar olduğu belirlendi. Bu oranların hem yıl hem de cinsiyet bazında önemli bir değişim göstermediği görüldü.
Çocuk nüfus oranı illere göre incelendiğinde, 2014 yılında en yüksek çocuk nüfus oranına sahip olan iller yüzde 47,8 ile Şırnak ve Şanlıurfa oldu. Bu illeri yüzde 45,7 ile Ağrı ve yüzde 45,2 ile Siirt izledi.

***

DİP EKSPRES

Karşılıksız çekte büyük artış


Ekonomideki durgunluk karşılıksız çekte artış olarak yansıdı.
2015'in ilk çeyreğinde karşılıksız çekler hem adet hem de tutar olarak rekor kırdı.
Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi verilerine göre, 2015'in ilk çeyreğinde karşılıksız çekler hem adet hem de tutar olarak rekor kırdı. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi, Ocak-Mart dönemine ait karşılıksız çek verilerine göre, Ocak - Mart 2015 döneminde, karşılıksız çek adedi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15 artarken, karşılıksız çıkan çeklerin tutarı ise yine aynı dönemde yüzde 74 artışla 7,5 milyar liraya çıktı.
Bankalara bu yılın ilk çeyreğinde ibraz edilen çek sayısı, geçen yıl olduğu gibi 5,4 milyon adette kaldı.
Ancak bu dönemde, bankalara ibraz edilen toplam çek tutarları, geçen yılın aynı dönemindeki 133,5 milyar liradan, yüzde 14 artarak 152.2 milyar liraya çıktı.
Böylece, geçen yılın ilk çeyreğinde ortalama 24 bin 720 lira düzeyindeyken, bu yılın aynı döneminde 28 bin 185 liraya yükseldi.
Buna göre, Ocak - Mart 2015 döneminde, karşılıksız çek adedi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14 artarken, karşılıksız işlemi yapılan çeklerin tutarı ise yüzde 74 oranında artışla 4,3 milyar liradan 7,5 milyar liraya yükseldi.
Karşılık işlemi yapıldıktan sonra ödenen çek sayısı da eridi Ocak - Mart 2015 döneminde, parasal tutarı 7,5 milyar lira olan 173 bin adet çek için karşılıksız işlemi yapıldı. Karşılıksız işlemi yapıldıktan sonra ödenen çek sayısı yılın ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50 gerileyerek 25 bin 262 adete düştü.