Halk arasında çoban çıbanı veya karakabarcık da denilen şarbon, ülkemizde görülen şarbon mikrobunun yol açtığı bakteriyel enfeksiyondur. Fransızca 'charbon' kömür demektir, şarbon adı da buradan gelir. Çünkü deri şarbonunda deride kara lekeler oluşmakta kömür gibi görünmektedir. İngilizcede bu hastalığa 'anthrax' denmesi şarbon mikrobunun Latince adı olan bacillus anthricis'e dayanır. 
Şarbon mikrobu toprakta bulunur. Sığır, koyun, keçi, deve gibi ot yiyen hayvanların sindirim sistemine geçer, oradan kana karışır ve hayvanın tüm organlarına yayılır. Bazı bakterilerin dış ortama dayanıklı 'spor' adı verilen bir formu vardır. İşte şarbonun da böylesi sporları vardır ki yıllarca dış ortamda yaşamalarına neden olur. 
Şarbon insanlara üç şekilde bulaşır. Bulaşma şekline göre de adlandırılır. 
Deri Şarbonu: Şarbonlu hayvanın deri, kıl, yün gibi ürünleri ile temas eden kişilerin ciltlerindeki sıyrık veya kesiklerden bulaşır, bakteri derideki sıyrıktan vücuda girer. Giriş bölgesinde önce ağrı, sızı ve kabartı oluşur. 
Bağırsak Şarbonu: Hasta hayvan etlerinin yenmesi ile bağırsak sisteminde iltihap meydana gelir. Hastalanan kişide mide bulantısı, iştah kaybı, karın ağrısı, kusma ve kanlı ishal görülür. Oldukça ölümcüldür. 
Akciğer Şarbonu: Şarbon bakterilerinin havada asılı durumda olan sporlarının solunması ile bulaşır. Halsizlik, ateş, nefes darlığı şikayetleri derken hasta komaya girip ölür.
'Şarbon hastalığından korunmak için şarbonlu olduğundan şüphelenilen hayvanlar kesilmemeli, derileri yüzülmemeli ve etleri tüketilmemelidir. Şarbondan ölen hayvanlar 2 metre derinliğinde çukurlar açılarak gömülmelidir.' ifadesi, Sağlık Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan ifadedir. Tedaviye mikropla temastan itibaren bir saat içinde başlanmalıdır, yoksa çok etkili olmamakta tedavi!
Bu yüzden bugün eğer keseceğiniz kurbanın sağlığından şüpheniz varsa sakın kesmeyin. Herkese iyi bayramlar.
Sağlıkla kalın.