Matematiğin ruhu

Ülkemizde ve dünyamızda, birlik, beraberlik ve barış dilekleriyle...

Filmlerde seyahat etmeyi çok seven ben, seyahatlerimi sürdürüyorum.

Bu defa rotam "Hindistan"!

Bambaşka bir coğrafya, bambaşka bir kültür..

İnançları, yemekleri, kıyafetleri, hatta selam verişleri bile farklı... 

Büyük bir ilgi ile bu yeni coğrafyada keşfe dalıyorum.

Rehberim de matematik dehası olan muhteşem bir Hint'li genç; Srinivasa Ramanujan! 

Sonsuzluk Teorisi filminin baş kahramanı Srinivasa matematiğe büyük bir tutku ile bağlı Hint'li bir genç. 

Evreni matematik ile algılıyor ve görüyor Srinivasa... Modellerle (patterns) dolu her yer!

Babamı hatırlıyorum...

İlkokula başlamadan, babam, bana, çok büyük bir iyilik yapıyor. 

Beni karşısına alıp diyor ki;  "Eğer matematiği sever, ilgi ile yapar, bilirsen, her dersinde başarılı olursun..."

Ülkemde en korkulan ders olan matematik ile, işte, ilk, babamın bu sözleri ile tanışıyorum. 

Sonrasında da matematik hayatım  boyunca hep yakın arkadaşım oluyor.  

Okulda, iş ve özel hayatımda... 

Sonra babamın matematik ile ilgili hayalini hatırlıyorum.

Matematik ile ilgili bir kitap yazmak!

Adı da "Matematiğin Ruhu" olmak üzere...

Derken film ilerliyor ve Srinivasa'nın annesi ve eşi ile tanışıyorum. 

Çok güzel bir eşi var Srinivasa'nın. Eşini çok seviyor. Eşi de O'nu...

Srinivasa eşine matematiği anlatıyor. 

Ama nasıl bir anlatış o!  

Çok şiirsel... 

Yazmayacağım burada ki büyüsü kaçmasın. 

Filmde direk Srinivasa'dan dinlersiniz.

Srinivasa'nın matematik ile ilgili defterler dolusu çalışmaları var.  

Hayali yaptıklarının kitap olarak yayınlanması.

Çalışmalarına yürekten inanıyor ve kendinde kalmayıp dünyaya açılmasını istiyor.

Tahmin edeceğiniz üzere  Srinivasa'nın çalışmalarını anlayacak kimse bir türlü çıkmıyor.

Bir çok arayışdan sonra Srinivasa çalışmalarını İngiltere'de profesör olan Profesör Hardy'ye gönderiyor ve nihayet Hardy çalışmaları ile ilgileniyor. 

Böylelikle 1913 yılında Srinivasa ile Profesör Hardy yazışmaya başlıyorlar.

Sonunda da Hardy Srinivasa'yı İngiltere'ye yanında beraber çalışmaya davet ediyor. 

Hindistan'da rehberim olan Srinivasa, gidişini zorlaştıran tüm engellere rağmen, çalışmalarını dünyaya duyurma arzusu içinde İngiltere'ye gitmeye karar veriyor ve beni Hindistan'dan İngiltere'ye götürüyor. 

Yola çıkmadan önce çok sevdiği eşine söz veriyor.

O'nu asla unutmayacağına ve ilk fırsatta O'nu da yanına alacağına. 

Eşi de O'na söz veriyor... Seninle gurur duyuyorum ve seni asla unutmayacağım, diyor.

Böylelikle, büyük cesareti ve çalışmalarına sağlam güveni ile, imkankarı çok kısıtlı genç bir Hint'li olarak kendini kıtalar ötesinde, İngilitere'de buluveriyor.

İngiltere...

Bambaşka bir kültür!  

Adetler, yemekler, davranışlar... Selam verişleri bile farklı!

Üstelik Hintliler sevilmiyor, hor görülüyor. Kimse dikkate almıyor Srinivasa'yı ya da  çalışmalarını.

Profesör Hardy ise Srinivasa'nın dehasını görmüş durumda! 

Hardy, yapılması gerekenin Srinivasa'nın çalışmalarının ispatlarını hazırlayıp sunmak olduğunu Srinivasa'ya açıklıyor. Çalışmalarının yayınlanabilmesi için bunun yapılması lazım. 

Oysa Srinivasa emin çalışmalarının doğruluğundan! 

İspata ne gerek var ki? 

O'nun tek istediği bu çalışmalarını yayınlayarak bir an önce dünya ile paylaşmak. 

Hardy kararlılıkla Srinivasa'yı ispat çalışmalarını yapmaya ikna etmeye çalışıyor. 

Srinivasa çok inançlı, geleneklerine bağlı bir insan. Matematiğe bakışında bile inancının yansıması var ki bu matematiğe gözünde ilahi bir anlam ve sevgi katıyor. 

İngiltere'de elinden geldiğince kendi inançları ve gelenekleri çerçevesinde hayatını sürdürüp çalışmalarının basılması için gayret göstermeye çalışsa da çok zorlanıyor. 

Bir Hint'li olarak İngiltere'de ne arkadaşları ne de okuldaki bir çok hoca tarafından anlaşılamadığı gibi, hor görülüyor. 

Çok yalnız kalıyor. Eşini, ülkesini çok özlüyor. 

O'nun dehasını keşfetmiş, çalışmalarının müthiş değerini görmüş olan Profesör Hardy ise, hayatı matematik olan bir insan.  Srinivasa gibi inançlı değil.  Eşi, çocukları yok.  Duygusal yönden Srinivasa'yı anlayamıyor. 

Diğer yandan Onları bir araya getiren ve bir arada tutan müthiş bir ortak dilleri var; "Matematik!"

Matematik ile buluşup, her şeyin üstesinden gelebilecekler mi... Filmde merakla olayların nasıl gelişeceğini izlemeye koyuluyorsunuz.

Babam matematik ile ilgili yazmayı hayal ettiği kitabını yapamadan bu hayattan ayrıldı.

Başlığını ise en baştan koymuştu; "Matematiğin Ruhu..."

Srinivasa, Profesör Hardy, filmde hayat bulan, anlatılan matematik... 

Hepsi babamın kitabı için bulduğu başlık ile örtüştü içimde. 

Hayat, bizi, ne zaman, ne ile buluşturacağını, hiçbir zaman bilemeyeceğimiz güzellikte, muhteşem bir gizem!

Matematiğin ruhu ile buluşmaya "Sonsuzluk Teorisi" filmine hararetle davetlisiniz sevgili okurlar!