Haftaya gülerek girmenizi sağlayayım...
Son zamanlarda gerek tavrı e hareketi gerekse söylemleri ile öne çıkan ünlü iş adamı Ali Ağaoğlu, canlı yayında kredi kartı limitinin 50 bin TL olduğunu söyledi. Sunucunun isteğiyle cebindeki paraları saydırdı.
Ağaoğlu'nun üzerinden 8 bin 400 lira çıktı.
Tek kartı olduğunu ve bunun kendisine yettiğini söyleyen Ağaoğlu, 'Hayatımda alış verişte hiç taksit yaptırmadım. Kartımın limitini söylesem inanmazsınız. 50 bin lira ve bir tane kredi kartım var' dedi.

Yine de çok iyi...

'Cebinizde kaç para var?' sorusu üzerine 'Valla bilmiyorum!' diyen Ağaoğlu, sunucunun 'Valla bir şey istemeyeceğim!' demesi üzerine 'Çıkarayım mı?' diye sorduktan sonra cebindeki paraları çıkarttı. Ağaoğlu sunucuya 'Baya var, istersen say' dedi, sunucu canlı yayında paraları saydı. Türkiye'nin en zengin iş adamlarından olan Ali Ağaoğlu'nun cebinden 8 bin 400 lira çıktı. Biliyorsunuz önceki yıllarda Vehbi Koç, Sakıp Sabancı gibi duayen işadamlarına da benzer sorulur, sorulmuş ve ceplerinden neredeyse hiç para çıkmamıştı.

Bakan Soylu yardım istedi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, kayıt dışılıkla etkin mücadele etmek amacıyla başlatılan, 'Etkin rehberlik ve denetim yoluyla kayıtlı istihdam teşviki' projesi kapsamında İstanbul'da yazar, senarist, televizyoncu ve gazetecilerle bir araya geldi. Yazar, senarist, televizyoncu ve gazetecilerle kahvaltı yapan Bakan Soylu daha sonra başlatılan proje ile ilgili açıklamalarda bulundu ve televizyoncu, yazar, senarist ve gazetecilerden kayıt dışılıkla etkin mücadele için yardım istedi.

Kayıt dışı devam ediyor

Kayıt dışılığı önemli derecede indirdiklerini ancak hedeflerin kayıt dışı istihdamı yüzde 15'e indirmeyi hedeflediklerini anlatan Soylu, 'Kayıt dışı en önemli sorun alanlarımızdan bir tanesidir. Yüzde 52'den yüzde 32'ye kadar kayıt dışılığı düşürdük.
Bundan sonra daha nitelikli bir düşüşü sağlamak zorundayız. Toplumun her kesimi ile bir araya gelip bu düşüşü daha iyi bir noktaya yanı bizim 2023 planlamalarımızda olan yüzde 15'lik seviyelere indirmek durumundayız.
Bakan Soylu, 'Kadın çalışan sayımızı artırmalıyız. Bu ülkemizin önündeki en temel süreçlerden bir tanesidir. Ama bu yetmez bunun dışında onu artırırken onun kayıt dışılıkta değil kayıt içine alınmasını da bir şekilde sağlamalıyız. Ufak bir cümleniz ufak bir espriniz ufak bir yazınız bilmenizi istiyorum ki toplum nezdinde önemli bir sonuca yol açmakta. Öyle diziler seyrediyoruz ki o dizilerin içinde öyle bilinçaltı mesajlarını bize net bir şekilde ifade edebilme yeteneğini ortaya koyabiliyorsunuz ki işte bizim bu anlayışa ihtiyacımız olduğunu bir kere daha ifade etmek istiyorum. İşte o küçük meselelerde sivil akla yeni akla ihtiyacımız var' dedi.

Patronların oyunu!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, yaşadıkları olayı da dile getirdi: 'Asgari ücret bin liradan bin 300 liraya çıkınca bin 300 liralık maaşı karta yatırıyor. Karşı işveren kendisi alıyor. 1300 lirayı çekiyor. 300 lirasını kendi cebine atıyor.
1000 lirasını çalışana veriyor.
Bu özellikle Türkiye'de müfettişlerimiz tarafından yakalanan böyle bir şey olabilir mi diye düşünebileceğimiz bizzat bize iletilen olaylar. Birkaç tane bildirim bizzat bana geldi. Baktık ki doğru. Bu ve buna benzer birçok mesele ile karşı karşıyayız. Yaşanan olayları size aktarabiliriz.'

Sıkıntılı yaşamayı bilmeliler

Aliağa Ticaret Odası Başkanı Adnan Saka, şimdiki genç neslin, hiç yorulmadan, masa başı veya makamı olan bir işte çalışmak istediğini belirtirken, 'Genç nesiller sıkıntılı yaşamayı öğrenmelidir. Anne ve babalarından bir şey beklememeli, aksine tüketen değil, üretken bir nesil olmalıdırlar' dedi.
Saka örnekleriyle şunları söyledi: 'Şimdiki nesil meslekten önce 4 yıllık okulda eğitim alınca ve üniversiteyi bitirince, hemen masa başı bir iş yada makam istiyor. Meslek olmuş olmamış onlar için önemli değil. Bakın, Aliağa'da PETKİM, Demir çelik veya benzeri iş yerler olsun, aylardır, elektrikçi ve kalfa arıyor. Çelik ustası ve kalfası arıyor, çırak arıyor. Ama giden yok.
İş beğenmiyorlar. Yine Avrupa'da adamlar ilkokul çağındaki çocuğun velisi çağırıyor, bu çocuğun mesleki eğitim mi, yoksa mühendis olma eğitimi alabileceğini velilerine önceden bildiriyor. Bizde öyle değil, okusun, olmazsa başka bir bölüme gider düşüncesi var. Onun için diyorum ve ısrar ediyorum. Genç nesil, sıkıntılı yaşamı bilmeli ve anne ve babasının eline bakmamalıdır.'

Her yıl tekrarlanıyor!

Çaltılıdere deniz kıyısına kayık tersanesi yapılacağı hakkındaki konulara değinen Aliağa Ticaret Odası başkanı Saka, 'Orası tersane değil, kayıkhane olması planlanıyor. Arkadaş o yeri 15 yıl önce İzmir'de bulunan yat ve kayık yapımcıları derneği 120 dönüm bataklığı çizgi üzerinde plan yaparak kiralamak istediler. Biz de dedik ki, 'orası bataklık, o bataklığı boşaltmanız için 25-30 trilyon paranız gidecek, gelin size kara tarafından bir yer verelim, illa kayık deniz kıyısında inşa edilecek değil ya?' Bunu kabul etmediler. Bu bataklıkta çürümüş pis kokulu alüvyonlar var temizlenmesi çok zor. Kendilerine teklif ettiğimiz 150 dönümlük yeri beğenmeyen bu kişiler her yıl yine ortaya çıkıp, ayni sözleri söylüyorlar.'

Çevre yolu ve İZBAN

İzmir Çanakkale karayolunun kara taşıt trafiğine yetersiz geldiğini ve yapılmakta olan çevre yolunun ise acilen bitirilmesi gerektiğini Gazeteci Nuri Bilim'e vurgulayan Saka, 'Çandarlı limanı ve Petlim limanları göz önüne alınır ve onların açılışından sonra meydana gelebilecek trafik sorunu için önlem amaçlı çevre yolun, bir an önce acilen bitirilmesi durumunda trafik çok rahatlar. Yetkililerin, bu yönden çalışmalarını sıklaştıracaklarından eminim. İZBAN konusuna gelince, İlk plana göre, çitlembikten gelip, gecekondu önleme bölgesinden, karayolu kenarından Bergama'ya gidecekti.
Yeni planda ise tam tersi oldu.
Aliağa İZBAN son durağından sonra döşenecek olan raylar, Aliağa'nın tam ortasından, Çanakkale yolu üzerinde TÜPRAŞ, Güzel Hisar yolunda hemzemin geçitle yollar bölecekler. Oysa alttan geçişler yapılsaydı daha iyi olabilirdi.
Bir de 'Bu izban hattında da hızlı tren geçişi olacak!' deniliyor.
Eğer öyle olursa, kent içinde hızlı tren nasıl hız yapar merak konusu. Tüm zor şartlarda ve uğraşlarla İZBAN Aliağa'ya 7 yılda geldi. Aliağa Bergama İZBAN ise tahminime göre, 5 yılda biter.'

Hayalet gemiler!

Aliağa rafineri bölgesini, yakın ilçelerde ise vatandaşların korkulu rüyası olan hayalet gemilerin sayısı 4'e yükseldi.
Tehlike yaratmamaları için antik özelliği olan Karadut mevkiindeki bir koydaki plaj önünde karaya oturtulan gemiler, yaz günlerinin yaklaşması ile bu koyda denize girecek vatandaşların kâbusu olacağa benziyor. Liman Daire Başkanı Behlül Karataş 'Bu gemiler, vatandaşa zarar vermeyecek. Kimse çekinmeden denize girebilir. Biz bu gemileri buraya bırakmasaydık, hayalet gemiler, daha çok tehlikeli olurdu' diyor.

Sahipleri de tayfalar da yok!

Hacizli oldukları için Aliağa limanında demirli olan gemiler, vatandaşların ve yetkililerin kâbusu oldu.
Gemi sahipleri icradan dolayı gemileri rehin tutulunca, ilgisiz kaldılar. Mürettebatta parasızlık ve açlıkla gemilerden ayrılarak izlerini kaybettirdiler.  Aliağalıların kadrolu hayalet gemisi Bodyer yetmezmiş gibi, Ecole, Castor ve Traycer adlı hayalet gemilerde eklendi. Aliağa Liman daire Başkanı Behlül Karataş, bu gemilerin Aliağa ve çevre ilçelerde tehlike yaratmaması için, rüzgârı ve fırtınayı almayan koy olarak Karadut mevkiini belirlediklerini söyledi.

Temiz enerji hamlesi

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bayraklı Ekrem Akurgal Yaşam Parkı'nda oluşturacağı güneş enerjisi sistemi (FGVS - şebekeye bağlı fotovoltaik güç sistemi) ile hem bu yaşam parkının tüm elektrik ihtiyacını hem de Alsancak'taki Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi'ne ait yıllık ortalama tüketimin yaklaşık yüzde 40'ını karşılayacak.

Gelişmeleri anlatacaklar

Efemçukuru Altın Madeni Kapasite Artışı Projesi ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 17.11.2015 tarihinde verilen 'Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu' kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle Peyzaj Mimarları Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri Odası ve Çevre Mühendisleri Odası, İzmir Tabip Odası, Türkiye Barolar Birliği, Ege Çevre ve Kültür Platformu Derneği, Arif Ali Cangı ve Ahmet Karaçam tarafından açılan dava hakkında, İzmir 6.İdare Mahkemesi tarafından yürütmeyi durdurma kararı verildi. Davacı olan Odaların ve Ege Çevre ve Kültür Platformu Derneği katılımı ile, bugün saat 11.00'de konu ile ilgili bir basın toplantısı gerçekleştirilecek.

Kıyı temizliği yapıldı

Teos Marina ev sahipliğinde, Seferihisar Belediyesi, Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi, Göztepe Spor Kulübü Yelken Şubesi, TED İzmir Koleji, TÜRÇEV Kuzey Ege İlleri Şubesi, Deniz Temiz Derneği/TURMEPA'nın destekleriyle, Seferihisar Sığacıkta Mavi Yeşil Bir Dünya İçin Çocuklarla El Ele sloganıyla 'Doğaya Yardım İçin Sığacık Körfezi Kıyı Temizliği' etkinliği gerçekleştirildi.

***

DİP EKSPRES

Öğrenciler için çaldı


Ege Bölgesi Sanayi Odası Vakfı (EBSOV) Kadınlar Birliği, dünyaca ünlü caz sanatçısı, piyanist ve besteci Kerem Görsev'i öğrenci bursları yararına düzenlediği konserle Dünya Caz Günü'nde sanatseverlerle buluşturdu. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilen konserde sahne alan Kerem Görsev Quarted, birbirinden güzel eserler arasından seçilen 13 parçalık bir repertuar seslendirdi.
1950 ve 1960'ların Broadway film müzikleri ve Amerika'nın caz standartlarından oluşan eserlerinden örnekler sergileyen Görsev, Four Days, Weekend, Summer Breeze, Conservation With The Bass, I Love May, Hand Snd Lips, Dream of Saxello, Sir Ali, Be Be Be, Mango, Masai Mara, V8 ve Flying Notes'in esin kaynağı hikayelerini de salonu dolduran sanatseverlerle paylaştı. Kerem Görsev'in piyanoya sihirli dokunuşlarının yanısıra kontrbasta Kağan Yıldız, davulda Ferit Odman ve saksafonda Engin Recepoğulları da performanslarıyla İzmirli sanatseverlerden coşkulu alkış aldı. Konserden elde edilen gelir, EBSO Vakfı'nın lise ve üniversite öğrencilerine verdiği burslar hesabına aktarıldı.