Uyusun ay büyüsün camlar buğulanmasın
Sen uyu uyusun bulutlar uyanmasın
Işıklar uyanmasın camlar buğulanmasın
Sen uyu uyanmasın İstanbul uyusun
Cibali uyanmasın evliya gibi uyuyor
Kuytulara sokulmuş yummuş gözlerini
Dudakları kilitli kirpikleri dolaşık
Uykusunun içinde bir çığlık dağılıyor
Gözbebekleri kirli gölgeleri sırnaşık
Cibali korkuyor uykusu bölünmesin
Uyusun büyüsün bulutlar uyanmasın
Gemiler uyanmasın haliç buğulanmasın
Bu hafta sizlerle Attila İlhan'ın Acı Ninni isimli şiirinden bir bölüm paylaşarak yazıma başlamak istedim. Her gün ülkemde akla, mantığa, vicdana sığmayacak gelişmeler oluyor ve belki de sen olmasan da birçok kişi uyuduğu, duyarsız kaldığı için ülke uyuyor ve aynı haksızlıklar, vicdansızlıklar katlanarak büyüyor. 
Geçen hafta İzmir'de Atatürk Stadında Altay; Diyarbakır Belediyespor'u misafir etti. Maç öncesinde Altay Taraftarlar Derneği ve tribün liderleri sosyal medyada geçmişte yaşanılan olayları hesaba katarak tüm hafta boyunca tahriklere kapılmama uyarısı yaptı. Küfürlü tezahürat yapılmaması konusunda maç öncesi ve maç sırasında büyük gayret gösterdi. Tüm bu çabalara rağmen tribünlerde yaşanılanlar nedeniyle Altay kulübü Federasyon tarafından 1 maçı sahasında seyircisiz oynama ve para cezasına çarptırıldı. 
Bu tip maçlarda genelde maç öncesi tribünlerde atışmalar başlar. Altay taraftarı sadece kendi takımlarına odaklanmaya kararlı oldukları için maç öncesinde sadece destek tezahüratları duyuluyordu. Ulusal Marşımız çalınırken ilk huzursuzluklar ortaya çıktı. Kale arkasında yer alan rakip takım seyircilerinin bir bölümü Ulusal Marşımız çalınırken sağduyulu bazı arkadaşlarının uyarılarına rağmen ayağa kalkmayı ret ediyorlardı. Ayağa kalkanların bir kısmı da el kol hareketleri ile ulusal marşımızı protesto ediyordu. Ulusal marşımızın protesto edilmesi İzmir'de Atatürk Stadında gerçekleşiyordu. Altay tribünlerinde başlayan homurtular, tribün liderlerinin çabası ile kitlesel tepkiye dönüşmeden bireysel tepkilerle sınırlı kalıyordu. Maçın ilerleyen bölümlerinde ise rakip takımın seyircilerinin attığı sloganlar ve açtıkları PKK bezi sebebiyle tüm tribün ortak tepki vermeye başladı: 'Mustafa Kemal'in Askerleriyiz!'. Bir de zeki bir taraftarın attığı 'Polis uyuma devletine sahip çık!' sloganı tribünde hep bir ağızdan haykırılmaya başlanmıştı. Bu tepkilerin süresi de aslında kısa süreli sayılabilirdi. Ama maç sonunda ne oldu? Türkiye Futbol Federasyonu Altay kulübünü siyasi slogan attığı için ceza kuruluna sevk ederken; PKK bezi açan ve sloganlar atan Diyarbakır ekibi için herhangi bir yaptırım uygulanmasına gerek olmadığını düşündü.
'Yetmez ama evet diyen' kardeşim; sen uyudun Türkiye uyudu. Atatürk'e ait olduğunu hissetmek ve haykırmak bile suç oldu. Milliyetçi geçinen; garip Osmanlı fantezileri ile uyuyan kardeşim. Sen uyanmazsan ülken uyumaya devam edecek. Ülkende kendi milli bayrağın suç unsuru kabul edilirken, terör örgütünün bezleri özgürlük sembolü oldu. AKP'de barınamayan siyasetçileri kendi partisine katarak muhalefet edebileceğini sanan muhalefet partileri; sizler de uyuyorsunuz ve uyutuyorsunuz. Hiçbir alternatif siyaset üretmeden AKP despotizmini ve teslimiyetçiliğini gözlere sokmaktan uzak politikalarınız ile bugünlerin AKP ile birlikte en büyük hazırlayıcıları siz ve yetersiz kadrolarınızdır. Unutmayın, sizler uyursanız herkes uyur. 
Ve son olarak. 14 Ekim 1925 günü yüce önder Mustafa Kemal Atatürk Altay kulübünü ziyaret ettiğinde 'Altay Spor Kulübünde tanıdığım gençlik iftihara şayandır. Bu gençlik müvacehesinde istikbalin kuvveti ve saadeti en bariz görülmektedir' diye takdir etmişti. Bu gençliğin bir parçası olmak ve o gençliğin her zaman var olacağından emin olmak bizleri daha gururlu, kararlı ve yenilmez kılıyor. Biz Altaylılar için Şampiyonlar liginde olmakla, amatör kümede olmak arasında fark yoktur. Bizler şanlı şerefli bir ülkünün etrafında bir araya gelmiş, değerlerinden taviz vermeyecek arma sevdalısı insanlarız. Bizleri biz yapanın içerisinde Atatürkçülük ve İzmirlilik vardır. Bu sebeple yıllardır bizlere yaşattığınız haksızlıkları devam ettirseniz de, bizleri şikelerle küme düşürüp, devlet şikesiyle şampiyonluklarımızı gasp etseniz de bizler kararlılığımızdan ve değerlerimizden vazgeçmeyeceğiz. Bizler hayatlarının tam orta yerine Altay'ı koymuş, evlatlarının ismine 'Altay' koymuş insanlarız. O nedenle bizleri tüketemezsiniz. Bizler kendimiz göremeyecek olsak bile, kararlılığımızla evlatlarımızın güzel günler göreceğine inanmış yürekleriz. Bunu Altay için de hissediyoruz, ülkemiz için de hissediyoruz. O nedenle kazanan biz olacağız...