İnsan kulağının duyabileceği sesin iki özelliği var. Bunlardan biri sesin şiddeti. Sesin şiddeti kulak zarına yaptığı  basınçla ölçülür ki bunun da birimi desibel'dir (dB). Sesin  bir başka özelliği ise frekansıdır. Bir saniyedeki titreşim sayısıdır frekans ve ölçüm birimi hertz'dir (Hz). Sıfırdan 140 dB'e kadarki şiddetteki ve 20-20.000 Hz arasındaki frekanstaki sesleri biz algılayabiliriz.

Kısacası ses ölçülebilir bir kavram. Oysa gürültü dediğimizde kişiden kişiye farklılık gösterir. Örneğin birisi çıstak çıstak son ses müzik dinleyip eğlenirken bir başkası 'kafam kaldırmıyor bu gürültüyü' der. Bebek ağlaması, top oynanması, bağrış çağrış yüksek sesle konuşmalar, çivi çakılması ve komşudan gelen yüksek müzik sesi zaman zaman herkesi rahatsız edebilir ama bu gürültüler sadece sinirinizi, bozar uykunuzu kaçırır. Ama mesleksel olarak maruz kalıyorsanız çok daha fazla belirti çıkar bedeninizde, en önemlisi de işitme kaybı olur. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en sık görülen meslek hastalığı gürültüye bağlı 'Mesleki İşitme Kayıpları'dır. Türkiye'de Mesleki İşitme Kaybı olanların sayısının 200.000'i geçtiği bilinmekte.

Gürültü, maruz kalan kişilerde aşırı sinirlilik, stres, davranış bozukluğu gibi psikolojik olumsuz etkilerin yanı sıra solunumun hızlanması, kalp atımının yavaşlaması, yüksek tansiyon, dolaşım bozuklukları gibi fizyolojik değişikliklere de neden olur. iş yerindeki verim de düşer. Çünkü hareketler yavaşlar ve konsantrasyon düşer. Mesleki işitme Kaybı ise 3 şekilde olur. Geçici işitme kaybı, kalıcı işitme kaybı ve akustik travma.

Gürültülü ortamda kısa süre bulunup ortamı terk ettikten sonra geçici işitme kaybı olur. Nedeni ise iç kulaktaki korti organının duyarlılığının azalmasıdır. Uzun süre gürültüye maruz kalınınca korti organında kalıcı mekanik hasar olur. Kalıcı işitme kaybının ilk evresinde kişi işitme kaybı olduğunu farkına varmaz, yapılan odyometrik testlerde anlaşılır. Çünkü konuşma sesi 500 ila 2000 frekanstır ve kişi bunun rahatlıkla duyarken odyometrede fark edilen işitme kaybı 4000-4500 frekanslı sesler için olur. Kalıcı sağırlık ilerlerse fısıltılı sesleri duyamaz kişi, artık 4000 frekansın altı ve üstündeki sesleri duymak da zorlaşır. Dış ve iç kulağın yapısından dolayı aslında en iyi iletilen 4000 frekanstaki seslerdir. Daha da ilerlerse normal konuşmaları da duyamaz ve kulakta uğultu olur. Ne yazık ki bunun geri dönüşü olmaz. Akustik travma ise patlama gibi şiddetli gürültü sonrası oluşan çınlama işitme kaybı ve baş dönmesiyle kendini gösterir.

90 desibelin üzerindeki şiddette seste her iki kulakta da işitme kaybı olur. Eğer genetik yatkınlığınız varsa, şeker hastasıysanız, kalp-damar hastalığı, yüksek tansiyon ve kolestrolünüz varsa, A vitamini ve demir eksikliği bulunuyorsa, sigara kullanıyorsanız, yaşınız daha ilerlemişse işitme kaybı riskiniz artar. Gürültünün şiddeti, frekansı, süresi ve etkilenen kişinin yaşı, cinsiyeti ve hassasiyeti de işitme kaybına etki eder.

Diyelim işitme kaybınız var. Bu işten mi kaynaklı, başka nedenden mi diye düşünüyorsanız yasalarda bununla ilgili açıklama var. Gürültülü işte en az 2 yıl çalıştıysanız, gürültü şiddeti 85 desibel üzerinde en az 1 ay çalıştıysanız, oluşan işitme kaybı meslek hastalığı sayılır.

Kulaklarımız önemli, iletişim için, çalışmak için, eğlenmek için, dinlenmek için çok ama çok önemli. Sabah erken saatlerde duyulan kuş sesini, çocuklarımın kahkahalarının sesini, piyanomdan çıkan melodiyi ve eşimin sesini duymamayı düşünemiyorum. Kulaklarımızı korumak gerekir. Özellikle de gürültülü iş ortamında çalışanlar için önlemler alınmalı. Gürültünün kaynağında önlem alıp sesin yayılmasını önleyen paneller konulmalı, ses ölçümleri sürekli yapılmalı. Aslında öncelikli yapılması gereken bu! Çalışılan ortamın fiziki koşullarının mühendisler tarafından dikkatlice düzenlenmesi, böylece kaybı en aza indirmek. Çalışanın koruyucu kulaklık veya kulak tıkacı takması, çalışma sürelerinin kısıtlanması ve vardiyalı çalışma, çalışanların düzenli sağlık kontrollerinin yapılması ve gerekli eğitimlerden geçmesi de çok önemli. Testlerde erken fark edilen işitme kaybının, önlem alınırsa ilerlemesi önlenir.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın hazırladığı iş güvenliği ve sağlığının önemini belirten kamu spotlarında da vurgulandığı gibi 'takmazsak kaybederiz'. Korunmak önemli.
Sağlıkla kalın.