Geçen haftaki yazımda enflasyonu çıkmaz bir sokakta sıkışmış kalmış bir ekonomi hareketine benzetmiş, iki soru sormuştum.

Dolara ve akaryakıta gelen zamlarla, tüketim ürünlerine yansıtılan zamların yüzde oranlarının farklılığına dikkat çekmiştim.

Bu noktada dikkat edilmesi gereken iki gelişme var.

Birincisi, mesela akaryakıta 1 TL zam yapılmışsa tüketim ürünlerine bu oranın yüzde kaç yansıması gerekir gibi. 

İkincisi ise; akaryakıta yapılan zam daha sonra düşürüldüğünde, ürünlere yapılan zamlara da aynı işlem uygulanıyor mu?

Böylesi durumlarda şayet, iyi niyet ve sorumluluk duygusu eksikse yetkili birimlerin işleri çok zor.

Herkesi denetim altında tutmanın, haksız kazanç peşinde koşanları tespit etmenin zorluklarını tahmin edebiliyoruz.

Ancak bunları başaramazsak yetkililerin yapacakları mücadelenin getirisi korkarım ki kimseyi tatmin etmeyecek.

Sonuç; enflasyonu önce frenlemenin daha sonra da düşmesini temin etmenin tek şartı kurlarda ve akaryakıtta istikrarı sağlamaktan geçiyor.

İstikrarın sağlandığı süreçte ise kesinlikle herkesi memnun etmek mümkün olmayacaktır. 

Özellikle döviz kurlarının sabit tutulması, itirazları da beraberinde getirecektir.

Ancak enflasyonun düşürülmesi çalışmaları öncelikle bu konuda atılacak kararlı adımlarla gerçekleşebilir diye düşünüyorum.

Aksi durumda asgari ücretle çalışanların ve emeklilerin bugünkü hayat şartlarında yaşamlarını idame ettirmeleri çok zordur. 

Bugünkü ev kiraları ile yüksek enflasyon maalesef içinden çıkılmaz bir durum yaratmaktadır.

Ben ekonomist değilim.

Ancak uzun yıllar ekonominin bazı bölümlerini yakından takip ettim.

Özellikle temel gıda ürünlerini.

Sebzenin, meyvenin, balığın, marketlerdeki ürünlerin fiyatlarının oluşumunu ve tüketicilere yansımasını uzun yıllar araştırdım ve gazetedeki sayfamdan okuyucularıma aktardım.

Bu çalışmalarım nedeniyle ödüller de aldım.

Demem o ki; ekonominin tüketici ayağını, etiketleri kıyaslamayı özellikle de sebze ve meyve fiyatlarındaki istikrarsızlığın nedenlerini az da olsa bilirim.   

Zamanı geldikçe (kısa bir süre sonra o zamanın geleceğini tahmin ediyorum) gerekli bilgileri vereceğim ve gerektiğinde eleştirilerimi de yapacağım.

                                                ******

Tüketicilere yönelik yazımı Cuma günü hazırladığım için yerel seçim sonuçlarıyla ilgili düşüncelerimi bir sonraki hafta paylaşacağım.

Ancak birkaç kelime ifade etmek istiyorum; SEÇİM SONRASI…

1-    Bundan böyle hükümetin işi daha zor. Çünkü enflasyon, hayat pahalılığı, döviz kurundaki ve fiyatlardaki istikrarsızlıklar ile emeklilerin isyanı ile dolmuş, karaya oturmuş bir gemiyi yeniden yüzdürmeye çalışacaklar.  

2-    Seçim sonuçları CHP’nin başarısıyla noktalandı.  Ancak, halk gelecekle ilgili çok büyük bir sorumluluğu da CHP’nin omuzlarına yüklemiş oldu.