Cemaat tarafından artık her yıl yapılan "Türkçe olimpiyatları", bu sene tam bir gövde gösterisine dönüştürüldü.
Fethullah Gülen Cemaati, söylendiğine göre, 135 ülkede eğitim faaliyetinde bulunuyor.  Bu yıl düzenlenen  "olimpiyatlara", 135 ülkeden binin üzerinde öğrenci Türkiye'ye geldi.
Konuk öğrenciler, Cemaat tarafından il il dolaştırıldılar. Stadyumlarda ve büyük salonlarda, ne kadar güzel Türkçe konuştuklarını gösterdiler!
Herkes mest oldu! Dünyanın en ücra köşelerinde bile Türkçe öğrenen gençlerin varlığı gurur verdi çok kimseye!
AKP'li Bakanlar, neredeyse bütün illerdeki toplantılara katıldılar. Fethullah Gülen'e övgüler düzdüler.
CHP'li belediyeler bile etkinliklere sponsor oldular. Türk Telekom Arena'daki toplantıya katılan Tayyip Erdoğan, Hoca Efendiye saygılarını sundu ve Türkiye'ye davet etti.
Vb. vb.

Kısacası cemaat, belki de tarihinin en büyük propagandasını bu yılki "Türkçe olimpiyatları" ile yaptı.
Peki gerçek nedir? Cemaat gerçekten de, dünyanın dört bir yanında sayıları bine ulaşan okulları ile Türkçenin yayılmasına mı hizmet etmektedir?

Türkçe değil İngilizce Türkiye değil Amerika

Burada çok büyük bir aldatmaca vardır.
Cemaatin okullarında eğitim dili Türkçe değil, İngilizcedir. Öğretmenlerinin çok önemli bir kısmı Amerikalıdır.
Bu "öğretmenler", diplomatik pasaport taşımaktadırlar. Bazı ülkeler, söz konusu öğretmenleri, casusluk yaptıkları gerekçesi ile sınır dışı etti.
Yine birçok ülke, Fethullah Gülen okullarını, Amerika hesabına çalışan merkezler oldukları gerekçesiyle kapattı.
Bazı ülkeler ise, aynı gerekçeyle, okulların açılması yönündeki başvuruları geri çevirmekte, izin vermemektedir.
Kısacası, bu okulların yayılmasına hizmet ettikleri bir dil varsa, Türkçe değil, İngilizcedir. Aynı şekilde Türk kültürünün değil, Amerikan kültürünün taşıyıcı araçlarıdır.
Öyleyse, "Türkçe olimpiyatları" adı altında Türkiye'ye gelip şarkılar söyleyen, şiirler okuyan, konuşmalar yapan öğrenciler ne anlama geliyor?

Cemaat faaliyetinin örtüsü

   
Fethullah Gülen okullarında bazı öğrencilere Türkçe öğretilmektedir. Okul sonrası Türkiye'de yükseköğrenime devam edebilme ve iş bulma olanağı, bazı öğrencileri ikna etmede yeterli olmaktadır.
Bu öğrencilerin ilk görevi, öğrendikleri Türkçe ile Türkiye'de "gösteri" yapmaktır.  Böylece, bütün ülkeye, cemaatin dünyanın dört bir yanında Türkçe ve Türkiye için nasıl canla başla çalıştığı gösterilmiş olacaktır.
Okullar için gerekli maddi kaynağın bir kısmı, bu gösterilerin sonunda sağlanmaktadır.
Cemaat, bu sayede iktidardaki konumunu sağlamlaştırmakta, devletin bütün kurumlarına iyice yerleşmekte ve toplumu kontrol etme yolunda güç toplamaktadır.
En önemlisi, bu etkinlik, her türlü gizli faaliyetin örtüsü olmaktadır.

Derenin taşı, derenin kuşu

Cemaatin okullarının arkasındaki en büyük güç, Amerika'dır. Bunun için önemli bir kaynak ayırdığı da sır değil.
ABD, doğrudan kendi adına okullar açsa, tepkilerle karşılaşması kaçınılmazdır. Çünkü bütün dünyada çok güçlü bir Amerikan karşıtlığı var.
Bu koşullarda "Türk okulları" adı altında açılan, ama İngilizce eğitim yapan kurumların varlığı ABD için son derece uygundur.
Böylece bir yandan ABD karşıtı tepkiler önlenmekte, öte yandan kendisine ait bir eğitim kurumundan elde edebileceği faydayı, cemaat okullarından sağlamaktadır.
Üstelik masrafın bir kısmını da Türkiye'ye yıkarak, ABD çıkarı için çalışan kurumları, bütün dünyada faaliyet göstermiş olmaktadır
Ortada bir başarı olduğu kesindir. "Başarı" ABD'nindir. ABD, "derenin taşı ile derinin kuşunu vurmaktadır."