DÜNYA

141 ülkede işkence var

Abone Ol


“Tanık ve avukatlarla birebir görüşüyoruz. Söz konusu ülkelerde görev yapan insan hakları örgütleri ile sık konuşuyoruz. Yüksek standartlar kullanıyoruz, yani bir olaya ilişkin olarak bağımsız üç kaynaktan görüş alıyoruz. Ondan dolayı da 141 ülkeden söz ederken asgarî olarak 141 ülkeyi kastediyoruz.”

Uluslararası Af Örgütü, ‘Dünya İnsan Hakları Günü’ nedeniyle yaptığı çağrıda, uluslararası toplumu işkenceye karşı kararlı biçimde tavır almalarını isterken, işkenceye göz yuman ülkeleri de bunun sonuçları konusunda uyardı. Örgütün uluslararası hukuk uzmanı Scharlau, işkencenin hiçbir zaman ‘küçük bir olay’ gibi görülemeyeceğini belirtti açıklarken batılı toplumların teröre karşı mücadelesine de göndermede bulunarak, işkence uygulamalarının bir toplumu ilkelleştirdiğini belirtti, işkencenin her zaman hukuk devletinin karşıtı olduğunu hatırlattı. Örgüt, İşkence İle Mücadele Anlaşması’nın imzalanmasının üzerinden geçen 30 yıldan sonra bu anlaşmanın artık nihayet hayata geçirilmesinin zamanı geldiğini açıkladı.

TÜRKİYE’DEKİ DURUM

Örgüt, Türkiye'nin insan hakları alanında büyük ilerlemeler kaydettiğini, ancak cezaevlerinde yine de çok sayıda saldırı vakaları olduğunu bildirdi. Uluslararası Af Örgütü'nün bu yılın mayıs ayında dünya çapında 21 bin kişi ile yaptığı görüşmelere katılanların yüzde 40’ı, ülkelerinde tutuklandıklarında işkenceye maruz kalmaktan çekindiklerini belirttiği ifade edildi. İşkence yapılacağından çekinilen ülkelerin başında Brezilya ve Meksika geliyor. Ağır işkence uygulamalarının özellikle Kuzey Kore, Özbekistan ve Suriye’de uygulandığı, işkencenin günlük olaylardan sayıldığı ülkeler arasında Filipinler, Nijerya, ya da Fas ve Batı Sahra’nın bulunduğu vurgulandı.

Almanya'da ise sadece güvenlik dairelerinde kötü muamele vakalarına rastlandığı, ancak örneğin bir kişinin itirafta bulunması için polis memurlarının bilerek ve isteyerek işkence uyguladıkları bir vakaya rastlanmadığı belirtildi.

Amerika, uluslararası terörle mücadele uğruna insan haklarının askıya alınmasına ve “genişletilmiş soruşturma yöntemleri' adı verilen uygulamalara örnek olarak gösterildi.